KÜLTÜR - SANAT
Giriş Tarihi : 08-05-2021 10:32   Güncelleme : 08-05-2021 10:43

AKOB BAŞKANI TÜTÜNER'DEN MEKTUP

Akdeniz Opera ve Bale Derneği (AKOB) Başkanı Fazıl Tütüner, pandemi sürecinde AKOB'nin projeleri ve çalışmalarıyla ilgili mektup yayınladı.

AKOB BAŞKANI TÜTÜNER'DEN  MEKTUP

Başkan Tütüner yayınladığı mektupta; "Pandemi nedeniyle zor günler yaşıyoruz. Her gün yüzlerce insanımızı yitiriyor olmaktan dolayı büyük üzüntü duyuyoruz. Salgının sürüyor olması, endişemizi büyütüyor. Covit virüsüne yakalanmamanız için önlem almanızı, bilim insanları tarafından açıklanan korunma yöntemlerini kendinizin, sevdiklerinizin, milletimizin esenliği için aksatmadan uygulamanızı istiyoruz. Mersin Tabip Odası’na, hekimlerimize ve sağlık çalışanlarımıza gösterdikleri özverili çalışmalarından dolayı, takdir, teşekkür, minnet duygularımızı ifade eden mektup yazdık. Mersin Tabip Odası Başkanı Sayın Dr. Mehmet Antmen nezaket gösterip bizi aradı, teşekkür etti.

Bilim insanlarının salgınlara, afetlere çare bulmasını, insanlığı yine esenliğe çıkarmasını umuyoruz. Hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarımızın salgın başladığından bu yana insanlarımızı yaşama döndürmek için gösterdikleri özveriye müteşekkiriz

Siz üyelerimiz ve AKOB dostları ile güzel günlerde tekrar birlikte olmak için sabırsızlanıyoruz. Salgın öncesi günlerimizin, çalışarak, izleyerek; ne denli yararlı, mutlu geçtiğini; şimdi daha iyi duyumsuyoruz. AKOB ’un on iki yıllık geçmişinde üretken, yaratıcı, yol açıcı, etkin, çalışkandık Hem sanat öğrencilerinin, hem sanatçıların, hem izleyicilerin hayatlarına olumlu dokunduk, sanat kurumlarının yanında olduk.

Pandemiye karşın nisan ayı içinde dört akşam tanınmış jazz sanatçıları ile zoom programı üzerinden mesafeli, fakat görüntülü bir jazz tanıtım etkinliği gerçekleştirdik. İçine bulunduğumuz zamanda bu bir zorunluluk oluyor, çünkü yan yana gelemiyoruz, fakat pandemi riski bitince, uzak şehirlerde yaşayan kişilerin yine dijital görüntü üzerinden sohbetlerini, eğitim seminerlerini insanlarımıza sunabiliriz.

EKİBİMİZ

Başkan yardımcısı ve etkinliklerden sorumlu: Demet Tarlakazan, Editörümüz ve dış ilişkilerden sorumlu: İhsan Toksöz, Sayman ve finanstan sorumlu: Bengü Yılmazer Hadra, Mali danışman Eyüp Dinç, Duyuru ve tanıtımlardan sorumlu genel sekreter Mine Yalçın. Burs danışmanları: Abdulla Sert ve Bengi Yılmazer Hadra Ulusal Tanıtım ve proje koordinatörü: Selami Gedik Sosyal medya, dijital iletişim teknolojileri: Monika Kuki Sosyal ilişkiler sorumlusu Ayşe Özcan, Mahmut Açıkalın İdari müdür; Esra Çetin, Muhasip Demir Durmaz.

Burs komitesi: Nilüfer Gatenyo, Füsun Ersoy, Hüseyin Kafadar, Dr. Halis Gönen, Ruhi Bayık, Demet Tarlakazan.

Etkinliklerimizi durdurmak zorunda bırakan Pandemi bitince, birlikte yine harika işler yapacağız. O günlere değin aramızdan yitim vermemek en büyük dileğimizdir. Bu büyü bozulmasın. Pandemi bitimine hazırlanıyoruz. Sonbahar aylarında genel kurulumuzu yapıp, dileriz, kadromuzu daha da genişleteceğiz, kurumlaşma yolunda güçlü adımlar atacağız. Güçlenen AKOB’la Mersin’e Uluslararası Mersin Jazz Festivali’ni kazandıracağız.

YAPACAKLARIMIZ

· Çağdaş sanat, müzik beklentilerinize yanıt vermek,

· Ekibimizi genişletmek,

· Yurt içi, yurtdışı sanat kurumları ile ilişkileri arttırmak.

· Sanatın yeni gireceğimiz alanlarında faal olmak,

· Daha çok konser, burs, dergi, kitap, konferans, söyleşi sunmak,.

· Toplumsal barışı, kültürel donanımı, duyarlılığı yükseltmek

· Çekiciliği yükselmiş bir sanat kentinde yaşamak

· Kültür ve sanatı toplumla buluşturmak, yaygınlaştırmak;

· Sanat eğitimini geliştirmek.

· Sanatsal ve kültürel üretimleri desteklemek

· Kültür değerlerini gelecek kuşaklara aktarmak

· Mesleki işler, görevler yanında, gönüllü çalışmalara zaman ayırmak

· Yirmi birinci yüzyılın evrensel uygarlık anlayışını izlemek

· Yeteneklerin becerilerin beslenmesine katkı ve destek sunmak İSTİYORUZ.

KURUM OLARAK AKOB

Jared Diamond, “Tüfek, Mikrop, Çelik” başlıklı kitabında: “kurumlar kurabilen ve onları koruyup, yaşatabilen toplulukların ilerlediklerini ve diğer topluluklara refaha ulaşmakta fark attıklarını” yazmaktadır. AKOB bir kurum ve topluluk olarak on iki yıl önce emekle, özveriyle kurulmuştur. Üyelerince bir hazine olarak duyarlılıkla korunmuş, güçlendirilmiştir. Toplum yararına kilitlenmiştir. Bu günlere değin bize yararlı, olumlu nitelikler katan, yaşam sevincimizi yükselten bir hareket olmuştur. Bize ve yöneticilerimize düşen görev ve sorumluluk, gereksinimden doğan ve gereksinimi karşılayan kurumları korumak, güçlendirmek olmalıdır, kazanan insan ve toplum oluyor..

Gelişmiş ülkelerde; doğuda ve batıda, geçmişte ve günümüzde, birçok sivil vatandaş girişimi, vakıf, gönüllü topluluk, sermaye sahibi kişi veya şirket, toplumda gereksinimi karşılanmayan alanı teşhis etmiş, zorunlulukları olmamalarına karşın, gereksinim duyulan kurumu kurmuştur. Birçok hastane, okul, tiyatro, kültür merkezi, tapınak, aş evi böyle kurulmuştur. Kültür ve sanat alanında da birçok müze, sergi ve konser salonu, kültür merkezi, sanat evi, hayırsever insanların özverisiyle yaşam bulmuştur. Mersin’in kişiliğinin parçası olan, bugünün opera binası, öncesinin Halkevi, Mersinliler ’in bağışlarıyla inşa edilmiştir.

Ne mutlu ki ülkemizde Pera Müzesi, Sabancı Müzesi, İstanbul Modern gibi, önemli, çağdaş sergi alanları özel kişiler tarafından, şirketler tarafından kültürümüze eklenmektedir. Bu etkinlik mekânları artık birer kurum olmuştur.

Mersin’de gerçekleştirdiğimiz çalışmalar ise, ülkemizin külttür odakları tarafından pek duyulmamaktadır. Yaptıklarımızı duyurmak için, kültüre ve sanata ayrılan fonlardan yararlanmak için daha çok çalışmamız, yurtiçi, yurtdışı temaslarımızı arttırmamız gerekmektedir..

 

İÇEL SANAT KULÜBÜ ve AKOB

Mersin’in sanat ve kültür gönüllüleri ilk önce İçel Sanat Kulübü’nü, ardından AKOB’u kurum olarak toplumumuza kazandırmışlardır. İki oluşum, küçük dernekler olarak kurulmuş, fakat yıllar içinde kentlilerin gereksinim duydukları birçok alanı hizmetleriyle doldurmuşlardır. Bu kurumların geçmişinde binlerce etkinlik bulunmaktadır. Dergiler, kitaplar yayımlanmış, yurt içinden, dışından müzik grupları ağırlanmıştır. Antik kentler ve doğa zenginliği tanıtılmış, kültürel mirasa ve çevreye duyarlılık kazandırılmıştır. Sanat öğrencilerine burs ve destekler verilmiş, dinleyici karşısına çıkmaları sağlanmıştır. Müzik grupları oluşturulmuş, büyükelçiler dâhil, yabancı heyetlerin programları, ziyaretleri düzenlenmiş, kurslar ve özel günler, şenlikler, yarışmalar düzenlenmiş, ödüller dağıtılmıştır. Kardeş şehir ilişkileri başlatılmıştır.

İçel Sanat Kulübü ve AKOB’un kalıcı, sağlam kurum olmaları, ekibimizin çalışmalarına bağlı olduğu kadar, Mersinliler ’in gönül, katkı, destek vermelerine de bağlıdır. .Gönlümüzde yatan İstanbul Kültür Sanat Vakfı gibi büyük, dünyada tanınan bir kurum olmaktır. Ekibimizin sağlam temeller attığını, insanlarımızın kurumlarımızı ve yararlarını büyüteceklerini ümit ediyoruz.

BİR ÖRNEK: VEHBİ KOÇ VAKFI ARTER MÜZESİ

Ülkemizden örnekler vermek gerekirse: bugüne değin toplumumuza çok çeşitli yararlar sağlamış Vehpi Koç Vakfı son olarak İstanbul Dolapdere’de 18.000 metre kareye yayılan çok katlı, çok işlevli Artrer Müzesi’ni açmıştır. Sergilerin yanı sıra farklı sanat disiplinlerinden sergi alanlarına, performans salonlarına, öğrenme ve etkinlik alanlarına, kütüphaneye, auditoriuma, sanat yayınlarına odaklanan bir kitabevine ev sahipliği yapıyor. Elli binin üzerinde gence burs vermiştir bu vakıf. Düzenleyeceğimiz İstanbul kültür gezisinde, evrensel kıstasları uygulayan kültür kurumlarını ziyaret edeceğiz, yeni ilişkiler başlatacağız... .

BİR ÖRNEK DAHA : ODUN PAZARI MODERN SANAT VAKFI

Başka bir örnek Eskişehir’de, Odun Pazarı’nda, şehire birçok müze kazandırıldıktan sonra, Modern sanat müzesi OMM’nin açılmış olmasıdır. OMM - Odun Pazarı Modern Sanat Vakfı mimarisi başlı başına ilginçtir. Dünyaca meşhur Mimarlık Ofisi Kongo,Kuma and Associates tarafından tasarlanmıştır. Eskişehirli mimar koleksiyoner Erol Tabanca tarafından hayata geçirilmiştir. İngiltere’de 18. müzeler ve kültür mirası ödülünü kazanmıştır. (18. Museums and Heritage Awards). Eskişehir’in çekiciliği günden güne artmaktadır. Eskişehir’in müzelerini gezmek için gelenlerin ve turların sayısı sürekli artmaktadır.

DÜŞLENEN BİR MODEL: TARSUS ÇAĞDAŞ SANATLAR MÜZESİ

Gerçekleşmesi için birçok insanın seferber olduğu başka bir örnek Tarsus Çağdaş Sanatlar Müzesi’dir. Tarsus kökenli ressam Ekrem Kahraman önderliğinde Tarsus Çağdaş Sanatlar Müzesi kurulması için bir sivil girişim başlatılmıştır. 1.500 kişi kurucu olarak katılmış, 120 kişi

den oluşan bir kurucular kurulu belirlenecektir. Bugünün Tarsus’u zengin kültürel ve tarihsel zenginliğin üzerinde oturmaktadır. Önemli bir Roma şehriydi. Kazılar sürmekte, sürekli kalıntılar gün yüzüne çıkartılmaktadır. Ayrıca Tarsus Sen Pul’un şehridir, sırf bu nedenle çekim gücü yüksektir.

Kültürhane’de Ekrem Kahraman’ın bir konferansını dinledik, yararlandık, fakat sorular ve cevaplar bölümü çok kısa tutulduğundan, katkıda bulunamadık. Mersin’in etkili kültür topluluğuyuz, İçel Sanat Kulübü’nün kuruluşuyla başladık, otuz yıldır dokumuzu dantel örer gibi örüyoruz. Çok değerli, donanımlı, dünyayı tanıyan, mesleğinden ötürü veya ilgi alanlarının çokluğu ve derinliğinden dolayı söyleyecek sözü olan üyelerimiz, dostlarımız var. AKOB’un fikri ve katkısı sorulmalıydı. İlk fırsatta bir toplantı düzenlemeliyiz.

Gözlükule kazılarını Prof. Dr. Aslı Özyar başkanlığında yürüten Boğaziçi Üniversitesi kazı heyeti eski bir çırçır fabrikasının depo ve hangarlarını restore etmiş, çok etkileyici toplantı ve çalışma salonları elde etmiştir. Karşılıklı ziyaretlerimiz gerçekleşmiştir.

Tarsus Çağdaş Sanatlar Müzesi bir zinciri tamamlayacak, geçmişin eserleri yanında günümüz yaratıcılığını da sergileyecektir. Günümüzde Bilbao, Barselona gibi sahip oldukları müze veya müzeler nedeniyle zengin olmuş şehirler vardır. AKOB üyelerinden Hafize Bilgenoğlu, Semihi Vural, İhsan Toksöz, Ziya Aykın bu yeni oluşuma kurucu üyeler olarak katılmışlardır. Kendilerini kutlar, başarılar dileriz.

AVRUPA BİRLİĞİ VE SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ

Bir gazetede “Avrupa Birliği sivil toplum örgütleri ile birlikte yönetiyor” başlığı altında bir yazı yayımlanmıştı. Bu yazıda yerel ve merkezi yönetimlerin sivil toplum örgütlerine karar verecekleri konularda danıştığı yazılı idi. Devletlerin Sivil Toplum Örgütleri’ni muhatap olarak gördükleri, korudukları, güçlendirdikleri belirtiliyordu

Yerel Yönetimlerle, sanat kurumlarımızla, sanat derneklerimizle, sanatçılarımızla, öğrencilerimizle işbirliklerine, dayanışmaya girmeye önem veriyoruz

Mersin’de mutlulukla gözlemlediğimiz, yerel yönetimlerin sivil toplum örgütleri ile işbirliği içine girdiğidir. Kurullar kurma; çalıştaylar düzenleme, konseyler oluşturma yönünde çalışmaya başlamış olmalarıdır. İşbirlikleri karşılıklı yararları arttıracak, vatandaşa zenginlik ve mutluluk olarak yansıyacaktır. Arkadaşlarımızın, üyelerimizin verdiği emeklerin boşa gitmediğini, teker teker insanlarımızın daha yaratıcı, üretken olduklarını, daha fazla yapıt üretildiğini görüyoruz

Mersinlilerle önemli ve büyüyen işbirliğimiz müzik öğrencilerine verdiğimiz burslarda gözükmektedir. Çevremiz burslar için katkıda bulunmaktadır. Bir bursiyerimiz Fransa’da ödül aldı. Yurtdışında iken Gülsin Onay ve Cem Mansur’un isteği ve önerisi üzerine destek verdiğimiz bir öğrenci Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasında daimi sanatçı olarak kadroya alındı ve yurtdışı orkestralardan davet almaya başladı.

MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İLE İŞBİRLİĞİMİZ

· Mersin Büyükşehir Belediyesi ile pandemide yitirdiğimiz hekimler ve sağlık çalışanları için, Mersin Kültür Merkezi’nde seyircisiz, youtube kanalında izlenen, AKOB Barok Oda Müziği Topluluğu’nun anma, saygı ve minnet konserini düzenledik..

· Yitirdiğimiz hekim ve sağlık çalışanları için Büyükşehir Belediyesi ile bir hatıra ormanı dikme konusunda mutabık kaldık. Başkan Sayın Vahap Seçer’e gerçekleşen işbirlikleri için teşekkür deriz.

· Uzun yıllar, hem Mersin Devlet Opera ve balesinin önde gelen sanatçılarından, ardından müdürlerinden olması nedeniyle birlikte çalıştığımız Bengi İspir Özdülger’in Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat Koordinatörü olması, Mersin için ve çalışmalarımız için kazanç olmuştur. .

· Başkan Vahap Seçer, önemli bir atak yaparak Mersin Şehir Tiyatrosu için, dört yüz aday arasından, ülke çapında tanınan tiyatrocuların oluşturduğu jüri seçimiyle 15 oyuncu, 10 teknik elemanı Şehir Tiyatrosu’na almıştır.

· AKOB’un dördüncüsünü 26-27 Haziran tarihlerinde düzenleyeceği, ülkemizden önemli müzik insanlarının jürisinde yer alacağı Ulusal Öğrenci Oda Müziği Yarışması’na Büyükşehir Belediyesi önemli katkı vermektedir.

· Devlet tiyatrolarından emekli Murat Atak’ı yönetmen olarak Mersin Şehir Tiyatrosu’nda görevlendirmiştir..

· Şehir Bandosunun kent orkestrasına dönüşmesi konusunda yeni işe almalar olduğu ve yeni elemanlar istihdam edildiğini duyuyor ve seviniyoruz.

· Büyükşehir Belediyesi üyemiz Semihi Vural’ın yazdığı kitapları ve İçel sanat Kulübü’nün, AKOB’un yayınlarını destekleme kararı almıştır.

· Pandemi nedeniyle işsiz, gelirsiz, ortada kalan 1093 müzisyene nakdi yardım yapılmıştır. Onlara gelir sağlamak için müzik icraatları özel günlerde dijital gösterilerde halkımıza sunulmuştur.

· AKOB Mersin Büyükşehir Kent Konseyi Kültür, Sanat grubunda, yeni kurulan MEDEKA’da (Mersin’e değer katanlar) müzik grubunda yer almaktayız.

Sayın Vahap Seçer’e gerçekleştirdiğimiz işbirliği için, sanat ve sanatçılarımıza gösterdiği sıcak ve koruyucu yaklaşım için teşekkür ediyoruz

YENİŞEHİR BELEDİYESİ GALERİLERİ VE TİYATROSU

Bu arada önceki Yenişehir Belediye Başkanı sayın İbrahim Genç’in kentimize kazandırdığı Atatürk Kültür Merkezi’nde Başkan Abdullah Özyiğit Ahmet Yeşil Sanat Galerisi adını verdiği bir sergi salonu ve Yenişehir Belediye Galerisi’ni açmıştır. Çağdaş galerilerimiz var artık. Yenişehir Belediye Tiyatrosu’nun da kurulmuş olduğunu ve ilk oyununu erilemeye başladığın mutlulukla duyduk.

AKDENİZ BELEDİYESİ KÜLTÜR MERKEZİ

Mersin Akdeniz Belediyesi Kültür Bakanlığı’nın restore ettiği eski Ziraat Bankası binasını bir kültür merkezi olarak Merinliler’in hizmetine sunmaya karar vermiştir. Alt katın bir galeri olcağı söylenmiş, üst katın geçici olarak ofi olarak kullanılacağı, ardından çok çeşitli sanatsal etkinliklerin gerçekleşeceği bir salon olarak hizmet vereceği söylenmiştir.

Mersin’de Uray caddesinde eski Ziraat Bankası Binası çok iyi restore edilmiştir. Kullanımını Akdeniz Belediyesi üstlenmiştir ve bu binanın alt katını bir resim galerisi olarak kullanmaya başlanmıştır. Ahmet Yeşil’in başkanlığında bir komite alt katı yönetecektir. AKOB Başkan Yardımcıı Demet Tarlakazan komitede yer alacaktır. Binanın üst katı sütunsuz geniş bir salondur. Çok çeşitli etkinlikler için uygun bir salondur. Şu anda kültür müdürlüğünün memurları için ofis olarak kullanılmaktadır. Kültür müdürlüğünün memurları her ofiste çalışabilirler, fakat bu salonun benzeri şehirde yoktur ve dinletiler, konferanslar, paneller için bu salona gerek vardır. Dileriz kısa zamanda bu salonda sanatsal ve kültürel etkinliklere tahsis edilir.

YOL AÇMAK

Bilim, doğayı, insan bedenini, insana tehditleri inceledikçe, yeni bilgilere ulaştıkça: hastalıklardan, salgınlardan, doğal afetlerden daha iyi korunabiliyoruz; İnsan ömrü yeni bilgilerle uzuyor, yaşam kolaylaşıyor. Bilim olmasaydı, demir çağında olduğu gibi, ortalama insan ömrü 25-30 yıl olacaktı.

Bilimle, sanatla, felsefeyle donanmış insan, uzun yol koşucusudur. Eğitim ve öğrenim sadece çocuklar ve gençler için olmamalı, yetişkinler de yaşam boyu öğrenimlerini sürdürmelidir. Öğrenimini yaşam boyu sürdüren insan, yaşamdan daha çok keyif, donanım elde edecektir; bilinci derinleşecek, kendisi ve hepimiz için daha yararlı insan olacaktır. Bilim doğadan gelen salgınlara, afetlere karşı çare üretir; İnsandan gelecek her türlü saldırı ve kötülüğe karşı irade ve savunma gücünü arttırır.

Bilimsellikten uzak davranışlar, toplumlarını sağlığa ve refaha kavuşturamazlar. İnsanlar kendilerine ne, niçin, nasıl sorularını sormazlarsa, binlerce yılın uygarlık değerlerinden, bilgi ve düşünce zenginliğinden yararlanmazlarsa, kendilerini yoksulluk, yoksunluk, yolsuzluk, kavga ve orta çağ karanlığı içinde bulabilirler. Akıl tutulmalarıyla, zorla kabule zorlandıkları dogma, bağnazlık, hurafelere esir düşmüş insana çalışmalarımız can simidi olabilir. Şiddetin içine düşmüş, şiddetin parçası olmuş ve şiddet uygulayanı, insanlaşma sürecini tamamlayamamış insana yaptıklarımız çare olabilir mi, onu ve kurbanını kurtarabilir miyiz?

ETİK DAYANAKLARIMIZ

Bilim, vicdan, erdem, dayanışma, liyakat, tolerans yaşamımızda temel dayanaklarımız olursa, zorluklar azalacak, insanlarımız ve toplumumuz daha ileri gidecektir. Gelişme, ilerleme, zenginleşme, doğru işleyen sistemlerin doğal sonucudur. Değerli olan, çözüm becerisi yüksek olan insanı öne çıkarmalı, ona yol açmalı. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar şiddet sarmalından kurtarılmalı. Kötülük varsa eninde sonunda üzerimize sıçrayacaktır, yılan bin yıl yaşamamalı. Cehalete, duyarsızlığa verilecek ödün, döner, ödünü vereni vurur. Popülizm yanlış reçetedir, ya çöle, ya kutuba götürür. Birlikte barış içinde yaşamak öğrenilelebilir. Barışı bize şiirler, şarkılar kemanın sesi öğretebilir.

Üretkenliğin, yaratıcılığın, özgünlüğün işaretlerini gösteren insanlara yakından bakmamız gerektiğinin, desteklemenin sorumluluğumuz olduğunu, onlara yol açmamız gerektiğinin bilinci içindeyiz. Yaratıcılık yoksa, bugünün dünyasında hayat zorlaşıyor. Ulaşamasak ta, yolumuzun mükemmelliğe giden yol olduğunu biliyoruz. Mükemmel işler yapıp, mükemmel yapıtlar üretilsin istiyoruz. İnsanın mükemmel olabileceğine inanıyoruz. Örnek istenirse, Ahmet Yeşil’i gösteriyoruz

Zenginliğin, mutluluğun, barışın, doyumlu yaşamın ne olduğunu artık daha iyi duyumsuyoruz. Yaşamın bir armağan olduğunu biliyoruz. Geleceği kurmanın, mutlu topluma ulaşmanın, kendiliğinden ve salt sözle olmadığını artık daha iyi anlıyoruz.. Aynı suda yüzüyor, aynı havayı teneffüs ediyoruz. Mükemmel insanlardan oluşan toplumda herkese mükemmellik sıçrayacağını düşünüyoruz.

İnsanlarımızın daha yaratıcı, donanımlı, üretken, duyarlı, olmasının yöntemlerini, metotlarını, motivasyon kaynaklarını anlatanları dört kulakla dinliyoruz, bir insanı daha kurtarabiliriz belki, kendimizi kurtarabiliriz belki diyerek.

Avrupa Birliği ülkelerinde insanların ikinci meslek edinebilmeleri için kurslar, eğitim programları uygulandığını okuyoruz. Dört gençten birinin işsiz olduğu ülkemizde sanatın yeni iş alanları açabileceğini, kooperatifler kurulmasının gereğini anlatıyoruz

Sanat, kültür, müzik, eğitim üzerine davet ettiğimiz konuklarla söyleşiyoruz. Çağrıldığımız toplantılarda, panellerde bilgilerimizi, dünyada uygulanan modelleri aktarıyoruz. Çalışmalarımızı, yapıtlarımızı anlatıyoruz. Kent konseyinde, çalıştaylarda, komisyonlarda görev alıyoruz. Öğrendiklerimizi dergilerimizde yazıyor, insanlarımıza yansıtıyoruz.

Düzenlemeyi, katılmayı, birlikte yararlanmayı özledik. Sanat yapıtlarını dinlemek, seyretmek, okumak, söyleşmek, boyamak, sahneye çıkıp oynamak bizi dönüştürür. Daha çok algılıyoruz, düşünüyoruz, duyumsuyoruz o zaman. Shakespeare’in, Dostoyevski’nin, Mevlana’nın yapıtlarını okumuş insan fark yaratacaktır. Etkiniz, sözde değil özde üretiyoruz, dergimiz altmışıncı sayısına ulaştı, yeni alanlara giriyoruz; öğrencilerimize sanat, kültür, eğitim, destekleri, olanakları sunuyoruz, onlar AKOB’a ödüllerini taşıyorlar. Kimimiz yazar oldu, kimimiz Fransa’da ödüllü flüt sanatçısı

Bugünün gelişmiş ülkelerinde demokrasi anlayışı, on yıllar öncesinin demokrasi anlayışından ilerdedir. Topluma kök salmış, yararları ve ciddiyeti kanıtlanmış sivil toplum örgütlerinin gücünden, birikimlerinden, topluma yakınlığından yönetimler yararlanmaktadır.

.Mersin’in geleneklerinden olmasını dilediğimiz “Dördüncü Ulusal Öğrenci Oda Müziği Yarışması” nda, 26-27 Haziran tarihinde, ülkemizin tanınmış sanatçılarının oluşturacağı Jüri ile gençlerimizin topluluklarını değerlendireceğiz.

Dünyada kırk bine yakın meslek ve uğraşı alanı olduğunu, ülkemizde ise bu sayının beş bini geçmediğini birkaç kez duyduk. Dünyayı izleyen ve tanıyan, dünya insanını ağırlayan ve ağırlanan bir kültür, bilim, sanat kenti olmak için, bir araya gelmiş, kolay bulunmaz bir topluluğuz.

Ne istediğimizi, niçin istediğimizi, gönüllülük ve özveri içinde çalıştığımızı, kapımızın bizimle çalışmak isteyenlere açık olduğunu, yapacak çok iş olduğunu duyuruyoruz.

Kurucu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün özetlediği, “Muasır Medeniyete ulaşmak ve geçmek” hedefimiz var. “Bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçesine yaşamak” hasretimiz var. Sizinle beraber olmak ve illa üretmek gibi değerlerimiz var.

Esenlik, sağlık, başarı ve mutluluk diliyoruz. Yolunuz aydınlık, çabalarınız üstün olsun."

MERSİN KENT HABER

 

Salih Abidin PalaSalih Abidin Pala