“AKP’nin ‘taşerona kadro’ sözü bir aldatmacaydı”
Cumhuriyet Halk Partisi Mersin İl Başkanı Abdullah Özyiğit, 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı yayınladığı mesajla kutladı.
AKP iktidarında krizin derinleştiğini, emek sömürüsünün arttığını vurgulayan Özyiğit, "Türkiye tarihi boyunca; askeri darbelerle toplumsal muhalefet, hep bastırıldı. Örgütlü mücadeleyi yok etme gayretindeki AKP iktidarında ise, hak ihlalleri arttı, bağımsız yargı yok edildi, sendikal mücadele engellendi, medya üzerinde baskı kuruldu. Kölelik düzeni olan taşeron ve özelleştirmelerle; emekçinin, örgütlenme hakkı, iş güvencesi, insani yaşam koşulları ellerinden alındı" dedi.
“AKP’NİN TAŞERON BALONU ÇABUK SÖNDÜ”
Seçimlerden önce taşeron olarak çalışan işçilerin tamamının kadroya alınacağının sözünün verildiğini hatırlatan Özyiğit, “Seçimler bitti ama tek bir işçiyi kadroya almadılar. AKP’nin taşerona kadro sözünün bir aldatmaca olduğu kısa sürede anlaşıldı. AKP’nin ‘müjde’ olarak sunduğu kadro sözü bir balondu ve bu balon çabuk söndü. Şimdi, ‘özel sözleşmeli personel’ adı altında güvencesiz çalışma dayatılıyor. ‘Taşeronsun ama telefonun var’ sözlerini sarf eden bir başbakandan da emekçinin hakkını vermesi beklenemezdi” ifadelerini kullandı.
Yasakları da eleştiren Özyiğit, yasakların altında yatan asıl gerekçenin örgütsüz toplum arzusu olduğuna dikkat çekerek, şöyle devam etti:
"Emek mücadelesi için önemli bir simge olan Taksim Meydanı'nın işçilere kapatılması, Mersin'de yürüyüşe izin verilmeden sadece Cumhuriyet Meydanı'nda uzun müzakerelerle izin çıkması bütün bu hak ihlallerinin sonucudur." Özyiğit, Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde Taksim Meydanı’nı 1 Mayıs kutlamalarına açacağını söyledikten sonra Taksim'in yeniden yasaklanmasını, “nebze göre şerbet vermek” olarak yorumladı.
"DAYATILAN DÜZENE KARŞI SESİMİZİ YÜKSELTECEĞİZ"
Taksim Gezi Parkı'ndaki direnişin, toplumsal ve entelektüel hafızaya kazındığını vurgulayan Özyiğit, AKP iktidarına "korkunun ecele faydası yok, bu zulüm bitecek" diye seslendi ve şöyle devam etti:
" Yasal zeminde insanlar, örgütlenemiyorlarsa, o ülkenin demokrasisinde sorun var demektir. Demokrasinin en büyük güvencelerinden birisi örgütlü toplumdur. Kişiler örgütlenmeli, sendikalar, sivil toplum kuruluşları, dernekler, vakıflar gibi kuruluşların oluşumundaki engeller kaldırılmalıdır. Temel bir anayasal hak olan örgütlenme hakkı güvence altına alınmalıdır. 1 Mayıs'ta işçinin ve emekçinin ekonomik ve demokratik talepleri, örgütlenme hakkı için alanlarda olacağız. Dayatılmak istenen düzene karşı, hep birlikte sesimizi yükselteceğiz. Taşeron işçilerin kadro hakkı için mücadele edeceğiz. Laik, çağdaş, Atatürk devrimlerinin ışığında, cumhuriyeti ve onun değerlerini yok etmek isteyenlere asla geçit vermeyeceğiz. Milli mücadelemizden aldığımız güçle yolumuza devam edeceğiz. Kadınların, gençlerin, çocukların, işçinin, esnafın, ötekileştirilen tüm kesimlerin bayramını kutluyorum" dedi.
MERSİN KENT HABER
