Programdan satır başları şöyle:
SORU: Mersin, bakliyat ve yaş meyve sebzede önemli aktörlerden yıl nasıl geçti.
- Sözlerimize Cumhuriyetimizin 102. yılını kutlayarak başlamak istiyorum. Başta Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum.
- Yaş Meyve sebze sektörü ciddi bir zirai don olayı yaşadı. Geçen hafta bu dondan zarar gören üreticilerin paraları yatmaya başladı. Az da olsa bir rahatlama oluşturdu. Zor geçiyor. Ürünler az. Yurtdışı ihracatla ilgili hem döviz kuru hem girdi maliyetleriyle ilgili sorunlar yaşıyoruz.
- Limonu bugün üretici ücretsiz verse arabanın üzerinde maliyeti 20 lira. Buna bir de üretici fiyat yazacak hamaliyesi, lojistiği eklenecek derken maliyetler artıyor ve tüketimi olumsuz etkiliyor. Bu sene 500-600 liradan kiraz satıldı çünkü hiç kiraz yoktu. Limon da azdı. Arzı artırmanız lazım.
SORU: Meyve sebze sektöründe zaman zaman pestisit gibi engeller vardı ama sanırım bu azaldı.
- Narenciyede bakanlık, üretici ihracatçı birlik içinde çalışıp pestisit sorununu büyük ölçüde çözdü. Yurtdışına biraz daha rahat ürün gönderebiliyoruz.
SORU: Agropark’tan da biraz bahsedelim neler yapılıyor?
- Agropark bizim birlik ve beraberlik içinde çalışmamız sonucu oluşan ürünlerden. Tarım Platformunun düzenli toplanması sonrası oluştu. Şu anda Agropark’ın kapasitesinin yüzde 65-70’i dolu. Toplam arazi alanı 800 dönüm ve artmıyor bu nedenle seçici davranıyoruz.
- Gıda sanayi şu anda çok önemli. İyi ArGe yapan katma değerli firmaları seçmeye çalışıyoruz. Genişlemesine yönelik de Bakanlıkla çalışmalarımız var. Hem yerel hem uluslararası boyutla farklı projelerle çıkan firmalarımız var.
SORU: OSB’ler hemen aklıma geldi Serbest Bölge Teknopark hepsi doldu ve yeni yere ihtiyaç var. Demek Mersin kapasitesini kullanıyor.
- Bunu her zaman söylüyoruz. Önceliği katma değeri yüksek firmalara vermeliyiz. Firmalar arasında yıldız sistemi belirleyip öncelik belirlemeliyiz. Sanayide, tarımda, ArGe’de Mersin’in önceliğini belirlemeli. OSB’de biz kimi istiyorsak firmaları tespit edip bu firmaların altyapısını oluşturacağız. İhtiyaç olacak öğrencileri yetiştireceğiz sonra gidip firmayı bulup uygun şartlarda yer vereceğiz. Bölgemize ne vaat edecek kaç yan sanayiye destek verecek onlara bakarak firmaları tespit etmeliyiz.
- Çinli bir otomotiv firmasına yer verelim deniyor ben şahsen istemiyorum. Çalışanlarını dahi Çin’den getiriyor kimseye faydası olmuyor. Bizim yan sanayimiz kullanılmıyor. Kayseri’de bir tekstil firması sahibi olmuşlar bir tane Türk çalışanları yok. Bu şekilde bir yatırım istemiyoruz. Gelecek yatırımcılarla şehirdeki herkesin kazanmasını istiyoruz. Biz karar vermeliyiz hangi yatırımcının geleceğine.
- Şehrin her toprağı bugün çok kıymetli, yarın 50 kat daha kıymetli olacak. Bu kıymetli arazileri doğru yatırımcılara vermeliyiz. 20 OSB yapın yine dolacak. Kiminle doldurduğumuz önemli.
SORU: Bu anlamda TÜİOSB’yi nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Güzel amaçlarla başlayıp onlar da karmaya döndü gibi geliyor. Bir konuda uzmanlaşmak önemli. Türkiye bugün 186 ülkeye 2 bin 250 ürün gönderiyor. Bunu çok iyi gibi anlatıyoruz aslında bir konuda uzmanlaşmalıyız. Yine 186 ülkeye gitsin ama 50 ürün gitsin bu arabanın bu parçasını Türkiye’den daha iyi yapan yoktur diye yer etmeliyiz.
- OSB’lerin de kendi içinde uzmanlaşması lazım. Mersin OSB Türkiye çapında şu konuda iyidir Tarsus OSB bu konuda iyidir denmeli. Birbiriyle rekabet etmeden tamamlayıcı olursa başarılı oluruz.
- Avantajımız sanayi yatay seyrediyor. Gıda sanayi biraz daha avantajlı şartlarda gidiyor ve Mersin’de gıda sanayinde iyi durumdayız.
SORU: Dünya’daki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Dünyada genel bir durgunluk var eski hız yok. Amerika’da Trump yönyetim için 2.0 yorumu yapıyor. Heyecanla izliyoruz. Bu da Trump’ın gelmesiyle AB de dahil diğer ülkelerde politik düzenden dolayı korumacı bir sistem meydana geldi. Herkes kendi kabuğuna çekilmeye başladı. Küreselleşme kalkıyor.
- Biz bu korumacılığı istemiyoruz serbest ticaret olmalı. Amerika’da 1 trilyon dolara yakın dış ticaret açığı var bu da rahatsız edici bir durum. Rezerv para birimi olup açık verince Trump böyle hamleler yapıyor ve 2 gün sonra U dönüşü yapıyor. İstikrar yok. Tüm dünyada rahatsızlık oluşturuyor.
- 2040 yılında Çin Amerika’yı geçiyor. Amerika ne yaparsa yapsın bu gidişatta Çin önde. Çin politikasına dikkat etmek lazım çünkü AB başta Almanya olmak üzere ciddi araç satışı var. Araçta lider konumda. Çin şimdi elektrikli araba yapınca AB’nin ekonomisinde ciddi durağanlık başladı. Biz de bu araçların yedek parçasını üretiyoruz Türkiye olarak. Bu elektrikli araçların durgunluğu bize de zarar verecek.
- Çin ekonomisi eksi enflasyon veriyor. Amerika’da Çin’den gelen mallara tarife engeli koyunca yeni pazarlar bulmaya başladı. Çin Kanada’ya, Ortadoğu’ya, Afrika’ya girdi. Devlet ürünü satacaksın diyor zarar ediyorsan ben finanse edeceğim diyor. Teşviklerle Çin ucuz fiyatlarla mal satıyor. Çin gelecekte ilk sıraya Amerika ikinci sıraya yerleşiyor. Sürpriz ülke de Hindistan 3. Sıraya yerleşecek.
- BAE, İngiltere ile Avrupa ülkeleriyle serbest ticaret anlaşmaları imzalıyor. Gelecekte satış politikasını Süveyş kanalı üzerinden İsrail yeni bir kanal yapıyor Akdeniz limanları üzerinden Avrupa ve diğer ülkelere pazarlayacak. Bu anlaşmalar çok önceden yapılıyor. Bizim de buna hazır olmalıyız.
- Biz Mersin limanı, ipek yolumuz var diyoruz ama burada da lojistik savaşları öngörülüyor. Farklı hub limanlar kullanılırsa burası zora düşebilir. Gelecekte en büyük rakip Hindistan olacak bugünden bu konuyu çalışmalıyız. Orada konuşlanmalıyız. Birlikte ortaklıklar kurulabilir. Avrupa’ya yakınız stratejik konumumuzu güzel pazarlamalıyız.
- Yüksek nüfusları var. Dünyada ise gelecekte nüfus azalıyor. Türkiye’de de dahil. Bizim nüfus belki gelecek 70 milyona. İnsanların yaşam süresi artıyor. 90 yaşında çok insan olacak. Eğlenecekleri, yaşayacakları, ilaç sistemleri çalışılacak.
- Biraz da Türkiye’den bahsedeyim. Enflasyonla mücadele devam ediyor. Tüm sektörlerde mutsuzluk var. Bir meclis toplantımızda sağlık sektörü, tarım, sanayici konuyu anlatırken herkes birbirini dinliyor ve ülkede neler oluyor görülüyor. Tek bir sektör dinlenince bazen moral bozuluyor bazen kendini Kaf dağında görüyorsun. İlk kez insanların bu dönemde işlerinde mutsuz olduğunu gördüm. Bazı sektörler iyi bazıları kötü olurdu şimdi herkeste mutsuzluk var. Zor bir süreçten geçiliyor gelecek yıl da devam edebilir.
- Zor sürecin ana sebebi enflasyon. Bizim enflasyonu düşürmemiz lazım. Yüzde 33’ten yüzde 10’lara inmesi lazım. Herkeste erime var. Bu yükseklik ticaret erbabına da sanayiciye de zarar veriyor.
- Cevdet beyle 1.5 saatlik toplantı yaptık ve ihracatçılar olarak bu döviz kuruyla rekabet edemiyoruz dedik. Girdi maliyeti yüksek, finans maliyetimiz yüksek dedik. İşçi fiyatlarının maliyeti var dedik. Kurlara bir şey yapamayız dedi eskiye göre rahatlatacağız enflasyon oranında kur artacak ama hepinizin verimliliği artırmaya çalışması lazım dedi. Rakamlar bizim ihracatımız Türkiye genelinde arttığını gösteriyor diyor. Evet, biz mal satıyoruz pazarı kaybetmemek için.
- Üretimde çarklar dönüyor ama daha doğru hareket edilmeli. Teknoloji kullanmalıyız bu sayede maliyet düşürebiliriz. Dijitalleşme, yeşil dönüşüm, sürdürülebilirlik diyoruz ama bu da bir maliyet. Bu işleri yapanlara destekler verilmeli.
- Savunma sanayinde iyi durumdayız. Avrupa’nın Türkiye ile işbirliği nedeni savunma sanayindeki gücümüz. Bu gücü tüm sektörlere yaygınlaştırmalıyız.
- 5 milyon kişiyi emekli ettik ama büyük kambur oldu bunu hep birlikte çekiyoruz.
- Almanya’da yaşayan 80 bin Türk girişimcinin 50 milyar Euro ciroya ulaştığını öğrendik. Bu ciddi bir büyüme. Türk girişimcide ciddi bir hız var. Bu da genlerimizden gelen avantajımız.
SORU: Liman ve lojistik deyince dün önemli bir toplantı yaptınız ondan da bahseder misiniz?
- Mersin’in kuruluşu limanla oldu. Bu limanın özelleşmesi gerektiğini söylemiştik. MIP geldi sonra ciddi yatırımlar yaptı. Konteyner sayılarında ciddi artışlar oldu. Mersin ihracatı 10 milyar doların üzerine çıktı. Dış ticaret hacmimiz 20 milyar dolar. Hinterlandımızla birlikte bu rakam 80 milyar dolara ulaşıyor. Biz ihracatımızın yüzde 65’ini deniz yoluyla yapıyoruz. Yüzde 34’ünü karayoluyla yapıyoruz. İthalatın yüzde 84’ünü deniz yoluyla yapıyoruz. Limanın olması hem Mersin hem de çevresideki illere avantaj sağlıyor. Bu nedenle liman bizim için çok önemli. Hem bizim hem çevre iller hem ülke için önemli.
- Sorunları sadece biz konuşmuyoruz, bölgedeki TSO’lar konuşuyor. Bakanlara şikayet ediliyor. TOBB’da yaptığımız bakanların da katıldığı düzenli şura toplantıları oluyor ve çevre illerin oda başkanları çıkıp limanı şikayet ediyor biz de mahcup oluyoruz. Biz de liman yetkilileriyle MDTO borsa ve biz gidip konuştuk bu sorunu çözmeliyiz birbirimize ihtiyacımız var dedik. Siz iş insanları olmadan biz siz olmadan yapamayız dedik. Herkesten çok para kazanmak değil sürümden kazanmak gerekli dedik. Konuşmalardan çok sonuç çıkmadı sonra biz biraz daha açıklamalarımızı sertleştirmek zorunda kaldık. Valimizle konuştuk. Bizim zaten ihracatçımız girdi maliyetleri ve kurlarla mücadele ederken bir de limanın yüksek fiyatları ve ilave hizmet maliyetleriyle mücadele edilemeyeceğini söyledik.
- Limanın bu tutum nedeniyle başta İskenderun olmak üzere başka limanlar akmaya başladı. Genel Müdür Ajay Bey bizi ziyaret etti ve konuyu çalışacaklarını söyledi. sonrasıda sektörle bir araya gelelim dedi. Ardından tüm ekibiyle geldiler biz de sektörle ilgili tüm paydaşları çağırdık.
- Tarifeler yüksek liman özelleşmesi anlaşmasında Doğu Akdeniz’deki limanların fiyatlarına rekabetçi olunacağına dair taahhüt var İskenderun’dan yüzde 30 yükseğiz diyerek taahhüdün yerine getirilmesini istedik. İkincisi pandemi zamanında trafik yoğundu ve pencere sistemi getirildi. Pandemi sonrası kalkacaktı ama maalesef kalıcı hale geldi. İlave aldıkları hizmetler çok fazla bunun da makul olmasını istedik.
- Konuşmalarda gördük ki büyük ihracatçılara bire bir ilişkilerle özel tarifeler sağlanıyor. Bu tamam ama bizim KOBİ’leri büyütmemiz gerek dedik. Onlara da özel tarifeler oluşturulmalı desteklenmeli dedik. Bu sadece bizim değil hinterlandımızdaki tüm başkanlar bize vekâlet verdi ve herkesin söylemi dedik. Tarifeler düşmezse herkes arayışa gidecek dedik.
- Kimse fiyat düşmesini beklemiyor herkes hemen alternatif buluyor biz yük kaybedeceğiz. Genel Müdür’ün de söylediği eğer yükün yüzde 100’ünün Mersin’den yapılacağını bilirsek biz de kolaylık sağlayacağız dedi. Biz de takipçisi olacağız.
- Bu toplantıları artık düzenli hale getireceğiz. İki ayda bir bu toplantıları yapacağız. Öncekilerde eksikler olabilir hemen tamamlarız. Onlar da bizi arayabilirler.
SORU: Mersin ekonomisinin son durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz. İhracatı söylediniz istihdam, vergi, yatırımlar nasıl gidiyor?
- Mersin büyüyor. 10 milyar doların üzerinde ihracatımız var. Dövizin her hareketi bizi etkiliyor ama diğer şehirlerle kıyaslayınca iyi durumdayız. Dış ticaret açığımız yok. İhracatımızın yüzde 42’sini Asya’ya yüzde 51’ini AB ülkelerine yapıyoruz. Bizim iyi olmamız için AB ülkelerinin ekonomisinin iyi olması lazım.
- Mersin’i çok hızlı giden lüks bir yarış arabasına benzetiyorum. Bu arabanın hız kapasitesi 250 diyelim biz 150 ile gidiyoruz. Gidebileceğimiz daha çok hız var. Bunun engellenmemesi lazım. Arabanın arkasından tutup yavaşlatmaya çalışanlar olmamalı. Biz ne yaparsak yapalım Mersin’in konjonktürü nedeniyle doğal olarak büyüyecek. Biz yöneticilerin yapması gereken Mersin’in doğru büyümesini sağlamak olmalı.
- Doğru planlama yapılırsa 2050 Mersin’ini şimdiden planlarsak hataların önüne geçilir. Biz TEPAV ile birlikte ki TEPAV ülke politikasına yön veren TOBB’un bir düşünce kuruluşudur. Onlarla birlikte Mersin’in 2050 yılını çalışıyoruz. Hatta bu çalışmaya Kıbrıs’ı da ekleyelim dedik çünkü birbirini tamamlıyorlar. Buradaki üniversitelerimiz TEPAV ile birlikte kentimizin geleceğini planlayacağız.
- Diyeceğiz ki Mersin bu sektörde büyüyecek şurada katma değerli üretim gerek diye belirleyeceğiz. İlçe odalarımızla da 3 ayda bir toplanıyoruz. Geçen gün Anamur’a gittik. Onlarla da dedik ki birlikte hareket edeceğiz. Herkesin OSB’si var. Buralar birbirini tamamlamalı. Erdemli’nin yaptığın Mut, Anamur yapmasın. Orada önemli bir mesaj verdik. Artık şehir merkezle değil ilçeleriyle birlikte büyüsün dedik.
SORU: Peki Marmara’ya ne demeli oraya artık bir çivi bile çakmamalı.
- Planlardan biri de bu. Orta Anadolu sanayisine yeni bir Marmara kurulacak ve dışa çıkan kapı da Mersin olacak. Bu nedenle doğru planlama ve doğru sanayiyi getirmek önemli.
SORU: Taşucu limanını bu kapsamda önemli görüyor musunuz?
- Yapılacak limanların hepsi önemli. Taşucu da İskenderun da Mersin’e yapılacak liman da Adana’ya yapılmış Mersin’e yapılmış hepsi yapılmak zorunda. Enerji büyük. Sadece sanayiyi tarımı, turizmi doğru planlayalım.
SORU: Doğu Akdeniz’de bir de tersane ihtiyacından bahsediliyor.
- Evet denizcilik konusunda maalesef gerideyiz. MDTO’nun bu konuda çalışması vardı. Böle bir çalışma olması Doğu Akdeniz’in önemli stratejik yerlerindeniz iyi çalışma yapılmalı.
SORU: Mersin’in ünlüleriyle buluşma yapmıştınız devamı gelecek mi?
- Bunu Büyükşehir Belediyemizle yapmıştık çok önemliydi önümüzdeki günlerde devam edeceğiz. Türkiye ve dünyadaki önemli yerlerdeki Mersinlilerle toplayıp kolumuzu kanadımızı birleştirmeliyiz.
SORU: Ankara’da bir irtibat merkezi fayda getirmez mi?
- Evet, faydalı olur ama bunu yapmak için tek ses olmak lazım. Buna da yaklaştık.
SORU: Sanayi Odası kurulması konusunda sanayicilerin bir girişimi oldu. İhtisaslaşmanın faydalı olacağını söylüyorlar ama Türkiye’de iyi örnekler de görmüyoruz
- Geçen TV programında da projelerimizi anlatmamız gereken yerde sanayi odası anlattık. Eylül’de sanayi odası kurulacak dendi şu anda ekim ayındayız kurulmadı. Kurulabilecek bir durum varsa tabi kurulacak.
- Dünyada sanayi ve ticaret odaları ayrı değil. Türkiye’de de 12 tane var. 367 Oda borsanın 12’si ayrılmış. Bunlardan sadece İstanbul Sanayi Odası geçimini rahat sağlıyor. Kalanı zor durumda. Biz adana ile bile beraber olalım. Bu kadar zengin değiliz diyoruz. Enerjimizi almalarına gerek yok. Bu platformu oluşturmanın bir amacı olduğunu biliyorum. Arka planı var. Sonraki programlarda anlatacağım.
SORU: Dünyada da bölgesel kalkınma öne çıkıyor.
- Biz Çukurova ile birlikte kalkınmalıyız. Adana’nın ticaret odası, sanayi odası, Mersin TSO birleşelim. Tarımı, savunma sanayimizi birleştirelim yumruk vurgunca Ankara’dan ses gelsin diyoruz. Şimdi birleşmeye de bazı konularda başladık. Birlikte hareket ediyoruz. Fuarlarda birlikte hareket ediyoruz. Uyum içindeyiz. Ankara’da da birlikte çalışacak sistem oluşturuyoruz.
- Lobimiz yok diyorduk dün Kıratlı vekilimiz meclisimize geldi birlikte yaptığımız çok güzel lobiler var. Limon ihracatında yasağı bir günde kaldırdık. İstersek yapabiliyoruz.
- Mersin’in hangi sanayide güçlenmesi gerektiğini belirlemeliyiz. Şu anda odak gruplar oluşturduk Sanayi Odak Çalışma Kurulumuz var. Tüm sanayiciler, kamu yerel yönetimlerden temsilciler akademisyenler katılıyor. Sektör sorunları konuşuluyor vali beyle birlikte burada çözülebilecek konuları burada çözülemeyecekleri Ankara’ya taşıyacağız. Bir Ekonomi Konferansı yaptık ve bir araya gelince ne kadar güçlü toplantılar yapabildiğimizi gördük.
- Sanayi gibi Tarım, Lojistik, Turizm Odak çalışma Kurulları var. Proje Odak Kurulu var. Herkes proje yazıyor belediyeler, odalar, borsalar, firmalar kim varsa bir araya gelip birbirimizi tamamlayıp destek veren projeler hazırlayalım dedik.
- Biz ASCAME başkanıyız dijital sektöründe bunun avantajını kullanalım birlikte çalışalım dedik. Bu kurullara girilmeli.
SORU: TÜBİTAK ile bir işbirliğiniz var bahseder misiniz?
- Tarsus Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Aydın TÜBİTAK başkanı oldu. Mersin’e hep pozitif yaklaştı. Mersin Agropark’ı biliyordu. Üyelerimizle birlikte MAM Bölgesi var Gebze’de orayı inceledik. Akıl almaz işler yapıldığını gördük gurur duyduk. Türkiye Gıda İnovasyon Platformu var. Burada nohuttan krema yapıyorlar katma değerli ürüne dönüyor. Narenciye kabuğundan magnezyum çıkarıp içecek yapıyorlar. Atıkları ortadan kaldırıyorlar. Özel bir kültürle şalgam yapıyorlar ve bir standart getiriyorlar. Özel bir kültürle yoğurt çalışması yapıyorlar.
- Ardından TÜBİTAK buraya geldi firmalarımızı ziyaret etti gıda firmalarıyla bir araya geldi. Süt, şalgam, kurutulmuş meyve sebze firmalarına götürdük. Balık derisinden kolojen haplar yapıyorlar. Siz de bunları hoca eşliğinde ekipmanı kullanarak çalışabiliyorsunuz. Kar amacı gütmüyorlar.
- Durmayacak tekrar bir TÜBİTAK’a gezi düzenleyeceğiz. Şalgamda, Silifke yoğurdunda bir başarı hikayesi çıkarmalıyız. Zeytinin dalından, çekirdeğinden yeni ürünler çıkarıyorlar. Ama bunu iyi de pazarlamalıyız.
SORU: Mersin’in ihracat sorunu yok. Katma değerli ürün üretme sıkıntısı var.
- Türkiye’nin ihracatının yüzde 16’sı gıdada ve Mersin gıdada çok güçlü. Sanayimizde gıda sanayinde de güçlü olmalıyız.
- Antalya kitle turizmi yapıyor biz de yapmak zorunda değiliz inanç turizmi yapalım, butik turizm yapalım.
SORU: Son sözlerinizi alabilir miyiz?
- Gelecek sene de zorlanacağız Anadolu ve Anadolu’da Mersin çok iyi noktalara gelecek. Ben buna da Türkiye’ye de çok inanıyorum. Sabırlı olalım. İşimizin başında duralım, tasarruflu hareket edelim. Bu zor günler geçince ayakta kalanlar çok iyi noktalara gelecek. Yüzümüz her zaman gülsün. Enerjiye ihtiyacımız var. Oda olarak da şehir olarak da iyiyiz ve çok daha iyi noktalara geleceğiz.
















