Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, deprem bölgelerine 130 bin ekmek gönderdiklerini, ayrıca ihtiyaç listesinin başında bebek bezi ve mamanın yer aldığını belirtti. Seçer, "Türkiye'de arama-kurtarma faaliyetlerine başlayan ilk belediye olduk. Bu da dediğim gibi mesafenin yakınlığından ve bir nebze de tabii ki öngörüden dolayı gerçekleşti. 514 itfaiye ve destek ekipleri, toplamda 208 araç ve iş makinası, 8 jeneratörle burada arkadaşlarımız çalışmalarına devam ediyor" dedi.
Toplantıda konuşan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, şunları söyledi:
“MERSİN'İN DEPREMDEN ETKİLENMEMESİ, BİZİM ÇALIŞMALARA KATILABİLMEMİZ AÇISINDAN AVANTAJ OLDU:
Mersin, coğrafya olarak bu bölgede, depremi hisseden ancak etkilenmeyen bir kent. Sınırı Adana olarak düşünürsek daha sonra Mersin'de şiddetli hissedildi ama herhangi bir yıkım ve can kaybı olmadı. Bizim açımızdan müdahale anlamında bir imkan oldu bize, çok hızlı bir şekilde bölgeye intikal edebildik. Öncelikle buraya arama-kurtarma ekipleri, destek ekipleri, o anda hazırlayabildikleri, sabah erken saatlerde araçlarla arkadaşlarımız geldi. Bunu çok rahat söyleyebilirim ki Türkiye'de arama-kurtarma faaliyetlerine başlayan ilk belediye olduk. Bu da dediğim gibi mesafenin yakınlığından ve bir nebze de tabii ki öngörüden dolayı gerçekleşti. 514 itfaiye ve destek ekipleri, toplamda 208 araç ve iş makinası, 8 jeneratörle burada arkadaşlarımız çalışmalarına devam ediyor.
İLK ANDAN İTİBAREN BÖLGEYE GIDA MALZEMELERİ ULAŞTIRDIK:
Temel gıda maddelerinden ihtiyaç maddelerine kadar, ilk andan itibaren bölgeye ulaştırdık. Özellikle depremin olduğu ilk bir iki gün içerisinde çok muazzam bir ekmek sıkıntısı vardı. Sizinle buraya geldiğimiz ikinci günde de bu devam ediyordu. Biz, 130 bin ekmek gönderdik. Fabrikamızın bütün ürünlerini tamamen buraya yönlendirdik, satışları durdurduk.
ÇOCUK BEZİ VE MAMA KONUSUNDA HASSAS DAVRANDIK:
Çocuk bezi ve mama konusunda da çok hassas davrandık. İlk gönderdiğimiz ihtiyaç maddelerin başında da o geldi. Burada üç mobil mutfakla hizmet veriyoruz. Bir tanesi mobil TIR. Köylerde de ciddi sıkıntı yaşanıyor. İlk günlerde köyler biraz dikkatlerden uzak kaldı. Arama faaliyetlerinin de geç başladığı yerdi. Ekmeğin, suyun ulaştığı yer olarak da gerilerde kaldılar. Köylere de yemek servisi yapıyoruz. Şu anda da devam ediyorlar.
İNTERNET ERİŞİM NOKTALARI KURDUK:
Üç noktada internet erişim noktası kurduk. Hatay Belediyemizin sistem odalarının altyapısını artık Mersin'den yöneteceğiz. Üç gün önce defin sorunu vardı. Hemen müdahale ettik, 100 kişilik bir ekiple. Şu anda defin konusunda herhangi bir sorun kalmadı Hatay'da. Cenaze nakilleri için çok sayıda talep geliyor. Özellikle bu bölgede, deprem bölgesinde yaşayanların birçoğunun, benim ilimde akraba ilişkileri var. Ya oraya defnediliyor ya da oradan talep geliyor, başka illere gönderilmesi isteniyor. 15 cenaze arabasıyla hizmet veriyor arkadaşlarımız. Şöyle bir rakam vereyim; Mersin'de bizim günlük defin sayımız 30-35'tir. Ancak bu süreç içerisinde defin sayısının 100'e, 110'a kadar çıktığını görüyoruz.
KONTEYNER VE ÇADIR KENTLER KURACAĞIZ:
İlk günlerde biz, buraya 50 çadır gönderdik. Yarın 30 konteyner, 300 çadırla çadır kent kurumu yapılacak; bölge tespit edildi. Hatay Belediyemiz ile irtibat kurarak burada EXPO alanında bir yere bunu kuracaklar. 500 çadır da imalattan çıkmak üzere, bölgeye ulaştıracaklar. Yine belediyemiz koordinasyonunda hangi bölgelere çadır kentlerin kurulacağını belirleyecekler. MESKİ, Sular İdaremiz, vidanjör hizmeti veriyor bölgeye. Gölbaşı'nda su şebekesi, kanalizasyon sistemi çökmüş durumda. Bir ekip dün itibariyle belediye başkanımızın talebi üzerine çalışmaya başladı.
MİSAFİR KABUL ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ:
Şimdi depremin bir vurduğu yer var, bir de etkisinin görüldüğü yer var. Adana deprem yaşadığı için dikkatler Mersin'e yöneldi. Şimdi burada barınma sorunu var, ama burası kadar Mersin'de de barınma sorunu var. Hatay milletvekillerim burada, sürekli günlük 10 görüşme yapıyoruz. Buradan çok sayıda insan gidiyor. An itibariyle 2 bin 893 vatandaşımızı ağırlıyoruz, otellerde, tesislerimizde, ivedi oluşturduğumuz spor salonları gibi alanlarda. 3 bin 500 projeksiyonumuz var. Şu anda herhangi bir tıkanıklığımız yok, misafir kabul etmeye devam ediyoruz.
BU FELAKETİN SONUCUNDA BİR GÖÇ SÖZ KONUSU:
Bu felaketin sonucu olarak mutlaka bir göç durumu söz konusu olacak. Nüfus hareketli olacak. Buradan en yoğun etkilenecek illerin başında Mersin olacak. Hatta belki de birinci sıradaki il, Mersin olacak. Onun için de hem yerel bazda hem merkezi yönetim bazında öngörüyle bir çalışma yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Biz, üzerimize düşeni zaten yapacağız. Şu anda Mersin'de devletin diğer kurumlarının da tesislerinde insanlar misafir ediliyor. Ayrıca akrabalarının yanında kalıyorlar. Muhtarların talebi üzerine şu anda 20 noktada günlük üç öğün, yaklaşık 6 bin kişiye yemek veriyoruz. Akrabalarının yanında kalan yurttaşlarımıza yemek gönderiyoruz, evlerine kadar.
PSİKOLOJİK DESTEK DE VERİYORUZ:
Bir de tabii ki bunun travması var, depremin. Oradaki vatandaşlara hem bizim misafir olanlara hem diğer bölgelerde bulunanlara psikolog ve PDR uzmanları eşliğinde özellikle çocuklara terapi veriyoruz."
ANKA
