Mersin İstişare Kulübü,gündemine öncelikli konuları ele alarak ülke ve kent gündemine taşıyarak konunun uzmanlarıyla izlenecek ortak bir akılı ve önerileri kamuoyuyla paylaşarak, yapılacak çalışmaların takipçisi olmayı sürdürüyor.
Mersin Tenis Külübü'nde gerçekleştirilen Mersin İstiare Kulübü (MİK),toplantı Ferudun Gündüz başkanlığında toplandı. Toplantıya Mersin Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet İsmail Yağcı, Toros Üniversitesi İİFD Öğretim Üyesi Prof. Dr. Köksal Hazır, Sosyolog Prof. Dr. Yaşar Erjem, Jeoloji Mühendisi Prof. Dr.Selim İnan, Şehir Planlamacısı Sibel Gazi, İnşaat Mühendisleri Odası Mersin Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi İnşaat Mühendisi Bülent Taner, İş Güvenliği Uzmanı Jeoloji Mühendisi Acil Durum Eylem Planlamacısı Mustafa Ulusoy, Doğal Afet Sigortası Sigorta Uzmanı Turgay Yılmaz, Mersin Büyükşehir Sağlık Hizmetleri Dairesi Sosyal Yardımlar Şube Müdürü Özlem Yaşar, MEPİAD Başkanı Özcan Demir, İş İnsanı Mustafa Güler, önceki dönem Mersin Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, Büyükşehir Temsilcileri, uzman akademisyenler ve Mersin İstişare Kulübü üyeleri katıldı.
Toplantı saat 10.00'da başladı. 15.40'a kadar sürdü. Toplantı esnasında Niğde Bor Merkezli 5.10 şiddetindeki depremin sarsıntısı da yaşandı.
Mersin İstişare Kulübü, 6 Şubat'ta gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli on bir ili etkileyen depremi gündemine alarak konunun uzmanlarıyla düzenlediği toplantıda uzman görüşleri, izlenecek yol haritası ve çözüm önerileri ele alındı.
İstişare Kulübü Başkanı Ferudun Gündüz, ülke gündemine "Asrın Felakati" olarak gösterilen Kahramanmaraş merkezli 11 ili derinden etkileyen depremde 45 bine yakın can kaybının olduğunu ifade ettiği açılış konuşmasında yaşamını kaybeden vatandaşlarımıza "Allah'tan rahmet" dilerken, yarılı kurtarılan vatandaşlara acil şifalar diledi. Bölge insanına geçmiş olsun dileklerini de belirten Başkan Gündüz, deprem gündemiyle Mersin İstişare Kulübü üyelerin biraraya geldiğini, ülkemizi ve yaşanan depremin ardından Mersin'e deprem bölgesinden göçün arattığı etkileri, deprem sonrası sosyo-ekonomik alanda izlenecek yol haritası, bundan sonraki süreçte ülkedeki tek gündem olan deprem ile ilgili olarak Mersin İstişare Kulübü olarak davet ettiğimiz konunun uzmanları ile enikonu ele alınacağını ifade ederek konunun uzmanı konuşmacıları tanıttı.
Toplantıda "Deprem, Depremden Korunma Yönetemleri, Sağlıklı Yapı, Deprem Sonrası Göçler, Sosyolojik Durum" konuşmacılar iki bölüm halinde deprem ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Jeoloji Mühendisi Prof. Dr.Selim İnan, dünyada ve ülkemizdeki deprem hareketleri, faylar, fayların hareketleriyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Türkiye'de Fayları değerlendirirken "Mersin'den geçen deprem fayı yok" sözleriyle Mersin'de yaşayanların merak ettiği sorunun da net bir açıklaması yapılmış oldu.
İnan, slayt eşliğinde deprem haritasında fay hatlarını gösterirken Türkiye'de 500'e yakın fay bulunduğunu, 2018 yapılan deprem haritasında bu fayların işaretlendiğini, üç büyük depremin ardından bugüne kadar 9 bine yakın artçı sarsıntı yaşandığını söyledi. İnan, depremin nasıl meydana geldiğini slayt eşliğinde anlatırken son deprem 315 km boyutunda deprem kırığı meydana getirdiğini belirtti. Yaşanan depremlerin Arabistan Fayı'nın Anadolu Fayı'na yaklaşarak sıkıştırması sonucu kırılmalar meydana getirerek Kahramanmaraş merkezli depremlere neden olduğunu, bu yer hareketleri yaşanan sıkışmaların tetiklediği "depremlerin" devam edeceğine dikkat çekti.
Mersin'in kuzeyinden geçen Namburun fay hatının Mersin için büyük bir tehlike olmadığını ifade eden İnan, "Mersin sarsıntıların yaşanacağını belirtti. Depremler neden zarar verir sorusuna ilginç bir yaklaşımda bulunan İnan, zararların tamamı insan kaynaklı olduğuna dikkat çekti.
Şehir Planlamacısı Sibel Gazi, depremde yaşanan can kayıplarının bu kadar çok olmasını nedinini açıklarken "Temel sorun zihniyet" insanları yeniden doğru biçimde zihniyetle ilgili yeniden kodlanması gerektiğini ifade etti.
Gazi,"Yaşam kültürümüzde değişiklik yapmamız gerekir. Derhal zemin etüdleri yapılmalı" dedi. Bu çalışmaları yaparken şehir planlamacılarını dışlayarak mümkün olmayacağının altını çizen Gazi, "Planlamalar ortak akılla yapılmalı. Kentlerin deprem master planlarına bir an önce başlanmalı" çağrısında bulundu.
İnşaat Mühendisleri Odası Mersin Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi İnşaat Mühendisi Bülent Taner, deprem gündemini değerlendirirken kentlerde binaların deprem envanteri çıkartılması gerektiğine işaret ederken, hiçbir ilde (İzmir hariç) bu çalışmaların yapılmadığı belirtti. Taner, kentlerdeki yapı envanterleri çalışmalarının bir an evvel başlatılması gerektiğini dile getirdi.
Şantiye şefliğinin İNŞAATLAR İÇİN HAYATİ ÖNEMLİ olduğunu, şantiye şeflerinin sorumluluğunda binaların yapım ve inşaası 7/24 denetlenerek her aşamasında gözetimleriyle sürdürülmesi gerektiğine dikkat çekti.
Mersin Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet İsmail Yağcı, "Depremin Bölge ve Türkiye'ye İktisadi Etkileri ve Alınacak Öncelikli Tedbirleri" ele aldığı konuşmasında iktisadi yönden değerlndirmelerde bulundu. Yağcı, afet yönetiminde deprem konusunda ortak ciddi bir bilinçle yaşanan ,var olan sıkıntılar koordineli biçimde aşaılabileceğini ifade etti. Yağcı, Mersin Üniversitesi olarak depem sürecinde yapılan çalışmalar ve yardımlar ile ilgili açıklamada bulundu. Üniversite olarak misafirhanelerin depremzedelere açıldığını, Üniversite hastanesine deprem bölgesinden getirilen çok sayıda yaralılara müdahalelerde bulunulduğunu, pekçok ameliyatların gerçekleştirldiğini ifade ederken, otopsi merkezi sonuçları ve cenazelerin teslimi çalışmaları yoğun biçimde gerçekleştirildiğini söyledi. Depremden yaralı kurtarılan depremzedelerde pekçoğunda uzuv kaybı yaşandığını, bu nedenle protezlere büyük ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekti. Bu konuda gerekli tedbirlerin öncelikle alınması gereğine vurgu yaptı. Yağcı,deprem sonrası hayatın kaldığı yerrden devam ettiğini ifade ederken "Bir an evel sosyal hayata erişim sağlanmalı ve de gerçek hayata hepimiz hazırlanmalıyız" dedi.
Deprem ve İç Göçün Sosyolojik Değerlendirmesini ele alan Prof. Dr. Yaşar Erjem, ilginç saptamalarda bulunarak yaşanan göçlerin toplumsal yaşama etkilerini dile getirdi. Göçleri değerlendirirken dış göç ve deprem sonrası yaşan iç göçün sonucunda yaşadığımız kent derin biçimde etkilendiğini, kent yaşamına sosyolojik etkileri bir hayli fazla olacağını, bu göçün kente büyük çaplı bir etkiye neden olacağına dikkat çeken Erjem, "Radikal bir zihniyet değişimine yol açsa da olumlu sonuçlar da yaratabilir" dedi.
Bilimi dışlayarak çözüm aramak, Marmara Depremi'nden ders çıkarmadığımız anlamına geliğini belirten Erjem, çözüm insan odaklı olmalı, insanı dönüştürmeli eğitmeli, bütünsel ve yapısal stratejik çözümler aramalıyız" dedi.
Prof. Dr. Köksal Hazır, "Afet Lojistiği" gündemiyle ilgili konuşmasında, deprem öncesinden başlanarak, deprem anında, deprem sonrasında lojistiğin hayati önemine dikkat çerken Hazır, "Lojistik sistemleri deprem anında iyi işletilirse hayat kurtarır, yaşatır" dedi.
Hazır, vucudun hayati ihtiyaçları gibi, vücudun neye ihtiyacı olduğu herkesçe bilindiğini, lojistik kanallarının da açık hayati önem taşıdığını, sürdürülebilir ve sürekliliği olması çok önemli hayat kurtarır ifadesinde bulundu.
Afet Lojisitiği ile ilgili olarak düşüncelerini belirten Hazır, deprem sonrasını öngörememek, deprem bölgesindeki trafik yoğınluğu, yardımların doğru yere ulaştırılaması, ihtiyacı olan yerlere öncelikli ulaştırmanın yarattığı sonuçları yaşanan olaylarda acı biçimde gözlendiğini dile getirirke afet lojistiğini hayati önemine dikkat çekti.
İş Güvenliği Uzmanı Jeoloji Mühendisi Acil Durum Eylem Planlamacısı Mustafa Ulusoy, deprem anında öncelikle paniklemeden, yapılması gerekenleri harfiyen uygulamadan geçtiğini, arama kurtarma yardım ekipleri iyi bir organizasyonla yapılmasına dikkat çektiği açıklamasında,kriz çok iyi yönetilmesi gereğine dikkat çekti.
Ulusoy, öncelkli olarak her site ve apartmanda deprem koordinatörü olması gereğini savunarak, bir an önce sokak ve mahalle koordinatörleri belirlenmeli, sıkı bir organizasyon içinde planlanmalı ve yürütülmesi gereğine vurgu yaptı.
Doğal Afet Sigortası gündemiyle konuşan Sigorta Uzmanı Turgay Yılmaz, sigorta nedir sorusuna "sigorta depremin ilacı değil açısıdır" sözüyle deprem sigortalarının deprem öncesinde yapılmasının ne kadar önemli olduğuna dikkat çekti. Dünya'da 1866'da Londra deprem sigortalarının başladığını, 200 yıl sonra ülkemizde deprem sigortaları yaşama geçirildiğine dikkat çekerken, Kahramanmaraş merkezli 11 ili kapsayan depremin Maramara Depreminden 10-15 kat daha fazla zarara neden olduğu ifade etti. Yılmaz, Kahramanmaraş merkezli on bir ili etkileyen deprem yaklaşık olarak 70-75 milyarlık bir maddi zarara neden olduğunu söyledi.
İnşaat sektörünün ünlü adı İş insanı Mustafa Güler, "Bu defada ihale müteahhitlere kaldı. Tek suçlu onlar gösteriliyor. Halbuki inşaat, deprem ve yıkım ilişkisi çoklu bir ilişkidir. Kusur zemin etüdünü yapanda mı? betonarme projesini yapanda mı? Projeyi uygulayanda mı? Hatay Hava Alanı ve parçalanan karayolunun yerini müteahhit mi seçti?
Müteahhit de ak sütten çıkmış ak kaşık değildir. Ancak sıraya koyarsak müteahhit en sonda kalır.
Yasalar gereğince;
-Müteahhit imar planı yapamaz. Planları belediyelerin istemi üzerine Şehir Plancıları yapar. Bu planlarda riskli alanlar ayıklanır. İmarlı parseller risksiz sayılır.
-Müteahhit zemin etüdü yapamaz. İnşaat, Jeoloji ve Jeofizik Mühendislerinin görev aldığı laboratuvarlar yapar.
-Müteahhit proje yapamaz. Mimar, İnşaat, Makine ve Elektrik Mühendisleri yapar.
-Yetkili belediye projeleri inceler ve yapımcı müteahhidin iş bitirmesi yeterliyse inşaata başlamak için ruhsat verir.
-Müteahhit kendi başına inşaat yapamaz." açıklamasında bulundu.
Mersin İstişare Kulübü üyeleri gündemle ilgili görüşlerini düşünce ve önerilerini dile getirdi. Sorular uzmanlar tarafından yanıtlandı.
Salih Pala
MERSİN KENT HABER
