İçel Sanat Külübü’nde gerçekleşen kitap tanıtım söyleşisine Mersin eğitim dünyasının ünlü adı Ali Uysal ve Eşi,,MESİAD Yönetim Kurulu Üyesi Bedrettin Gündeş,Yenişehir CHP Belediye Başkan Adayı Dr. Galip Kırıcı,Köy Enstitülerin efsanevi eğitimcisi,sendikadıcısı,örgütçüsü,şair Mehmet Babacan,Araştırmacı Nihat Taner,TURSAB önceki dönem Başkanı İbrahim Kırmızıer,İSK önceki dönem Başkanlarından Fatih Alkar,STK Temsilcileri ve sanatseverler katıldı.
İnsancık'tan İnsan'a Bir Köy Enstitüsü Gerçeği Ali Uysal adlı kitabı yayına hazırlayan M.Nihat Taner imzalı.Kitabın önsözünde Köy Enstitüleri Genel Müdürü Mahmut Makal'a ayrı bir yer alırken,Hayrettin Özer,Durmuş Ali Uğur,Veli Demiröz,Mehmet Ünver Ali Uysal ile ilgili duygu ve düşünceleri yer almakta
Ali Uysal, "İnsancık'tan İnsan'a” adlı kitabı araştırmacı Nihat Taner, anılarımdan yola çıkılarak Bir Köy Enstitüsü Gerçeği’nin ortaya konulması amaçlandığını belirtti.
Uysal,bu toplantıda insancık kavramı üzerinde dururken,çocuk yaşta yaşadığı köyden çıkarak köy enstitüsüne gidişinindeki sıra dışı değişimlere işarettiği konuşmasını “Ben böyle doğmuşum.Böyle başlamış Aksu Köy Enstitüsü yolculuğum.Adım adım insanlaştırdı beni.Köy enstitüsü önceki yaşantımız ile köy enstitüsünün kattığı yaşantımız ortadadır. Bu farkı anlamak için yaşamak lazım.Köy enstitüsünün değerini yaşamasan anlayamazsın.İnsandan insana çok farklılık gösterir.Kutupyıldızı kayıp giderse 49 yıl göremezsiniz.
Yeniden görmek için uzun yıllar beklemek gerekli.İnsanla insan arasında bu kadar bir uzak mesafe var.İnsandan insana,geçmişten geleceğe düşünceler çok farklı.” Sözleriyle düşüncelerini paylaşan Uysal,”İnsanlar iddialarını kabul ettirmek için kafalarından senaryolar uyduruyor.Ben anlattıklarımı,yaşadıklarımı uyurmadım” dedi. Uysal,Hasan Ali Yücel’in “Anadolu’nun ,ovasında,dağında,yaylasında,bozkırında kendi kendine açan bu çiçekler solmayacak” sözüyle köy çocuklarına verilen değer,onların eğitimine verilen önemin altını çizdiğini,iyi insan yetiştirmenin önemine parmak basarken d “Her makama insan oturmalı,iyi insan bu makamlarda olursa insan oturmuş olur. İnsanca bir düzen sürer” sözüyle,ülkeyi eğitimli iyi insanların yönetmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Ali Uysal,Nazım Hikmet’i anmadan geçemeyeceğini dile getirirken,Nazım’ın yeterince iyi anlatılmadığını,hakkında yazılan kitaplarında çok yeterli olmadığına değindiği açıklamasında,Uysal,Nazım’ın Vasiyet adlı şiirini dillendirdi.
Yoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü,
ölürsem kurtuluştan önce yani,
alıp götürün
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni.
Hasan beyin vurdurduğu
ırgat Osman yatsın bir yanımda
ve çavdarın dibinde toprağa çocuklayıp
kırkı çıkmadan ölen şehit Ayşe öbür yanımda.
Traktörlerle türküler geçsin altbaşından mezarlığın,
seher aydınlığında taze insan, yanık benzin kokusu,
tarlalar orta malı, kanallarda su,
ne kuraklık, ne candarma korkusu.
Biz bu türküleri elbette işitecek değiliz,
toprağın altında yatar upuzun,
çürür kara dallar gibi ölüler,
toprağın altında sağır, kör, dilsiz.
Ama bu türküleri söylemişim ben
daha onlar düzülmeden,
duymuşum yanık benzin kokusunu
traktörlerin resmi bile çizilmeden.
Benim sessiz komşulara gelince,
şehit Ayşe'yle ırgat Osman
çektiler büyük hasreti sağlıklarında
belki de farkında bile olmadan.
Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani,
- öyle gibi de görünüyor -
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni
ve de uyarına gelirse,
tepemde bir de çınar olursa
taş maş da istemez hani…Nazım Hikmet
Ali Uysal,Nazımdan bir şiirle konuşmasını tamamlamasının ardından Eğitimci-şair-yazar Mehmet Babacan,Köy enstitündeki anısının etkiniğe katılanlarla paylaştı.
Konuklar arasında bulunan Dr. Galip Kırıcı da Ali Uysal’ı yeni tanıdığını ancak bir edebiyat sever olarak O’nu tanımaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Konuşmaların ardından Ali Uysal,anılarını anlatan “İnsancık'tan İnsan'a” eseri imzaladı.
Salih Pala
MERSİN KENT HABER