KURAKLIK KAPIDA

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası  Mersin Şube Yönetim Kurulu, 22 Mart Uluslararası Dünya Su Günü ile ilgili yaptığı açıklamada "Su kaynaklarına olan baskı giderek artıyor."

GÜNCEL - 21-03-2024 11:44

KURAKLIK KAPIDA
Advert

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası  Mersin Şube Başkanı Sinan Can, Yönetim Kurulu,adına yaptığı yazılı açıklamasında;  "Uluslararası Dünya Su Günü, her yıl 22 Mart tarihinde Tatlısu kaynakları, kuraklık ve iklim değişikliği gibi çevre yönetimi konularında farkındalık yaratmak ve Tatlısu kaynaklarının sürdürülebilir yönetimini sağlamak amacıyla kutlanmaktadır. Dünya Su Günü 2024 Dünya Su Günü Teması “Barış İçin Sudan Faydalanmak” temasıyla ele alınarak ve suyun küresel barış, istikrar, adaletli kullanım ve refah üzerindeki kritik rolüne dikkat çekilmek istenmektedir.

 

Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporlarına göre Akdeniz, iklim değişikliğinden en çok etkilenen bölgeler arasında yer almaktadır. Bu nedenle iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine uyum sağlamak, su kaynaklarının etkin kullanımı, su altyapılarındaki yapılan revizyonlar akılcı ve verimli su kullanımını gerektirmektedir. Sürdürülebilir su kullanımı; enerji güvenliği, gıda güvenliği, etkin kentsel su yönetimi ve ekosistemlerin korunmasında önemli rol oynamaktadır.

 

Meteoroloji Genel Müdürlüğünün dönemsel olarak yayınladığı yıllık sıcaklık ve yıllık yağış verilerine baktığımız zaman ülkemizde ve bölgemizde yaşanan bazı gelişmeler aşağıda belirtildiği gibidir.

·         2023 yılı Türkiye ortalama sıcaklığı 15.1°C ile 1991-2020 ortalaması olan 13.9°C’nin 1.2°C üzerinde gerçekleşmiştir.

·         Türkiye ortalama sıcaklıklarında 2007 yılından bu yana (2011 yılı hariç) pozitif sıcaklık farkları mevcuttur.

·         En sıcak yıl 15.5°C ile 2010 yılıdır. 2023 yılı 15.1°C ile en sıcak üçüncü yıl olmuştur.

·         2023 yılı ortalama sıcaklıkları 220 istasyondan 219 istasyonda uzun yıllar ortalamalarının üzerinde gerçekleşmiştir.

·         Ülkemizin 2023 yılı alansal yağışı 641.5 mm olarak gerçekleşti. Türkiye geneli yıllık ortalama alansal yağış miktarı 573.4 mm’dir (1991-2020). Yağışlarda normaline göre

% 11.9 geçen yıl yağışlarına göre % 27.3 artma meydana geldi.

·         Akdeniz Bölgesinde ise 2023 yılı aylık ortalama sıcaklıkları Şubat, Nisan, Mayıs, Haziran aylarında normallerinin altında, diğer aylarda normallerinin üzerinde gerçekleşmiştir.

·         Ülkemizde yağışlı gün sayıları, 2023 yılında ortalama 111 gün olmuştur. Mersin, Karaman Adana'nın güneyi, Hatay çevrelerinde 50-75 gün aralığında yağışlı gün gerçekleşmiştir.

 

 

2023 Yılında Ülke Genelinde Yaşanan Ekstrem Meteorolojik Olaylar İse;

 

·         Kardelen veri tabanına göre ülkemizde ekstrem hava olay sayısı 2015 yılında 731, 2016 yılında 654, 2017 yılında 598, 2019 yılında 935, 2020 yılında 984, 2021yılında 1024 2022 yıllarında 1030 iken 2023 yılında ekstrem olay sayısı 1475'e ulaştı.

·         2023 yılında en tehlikeli ekstrem olaylar %38 ile şiddetli yağış ve sel, %23 ile fırtına,

%16 ile dolu, %6 ile yıldırım düşmesi, %6 ile şiddetli kar, %5 ile heyelan ve %2 ile hortum oldu. Çığ, don, orman yangını, sis ve kum fırtınası gibi aşırı olaylar toplam olayların %1'ini veya daha azını oluşturuyordu.

 

Tüm Veriler Işığında 2023 yılı itibariyle Standart Yağış İndeksi Metoduna göre yapılan meteorolojik kuraklık haritasına göre Akdeniz Bölgesi’nde Antalya (Elmalı, Finike, Alanya, Manavgat ve Gazipaşa), Mersin, Adana (Yumurtalık ve Kozan), Kahramanmaraş, Antakya, Osmaniye'de değişen şiddetlerde meteorolojik kuraklık etkili olmaktadır. Bu durum her yıl artan doğal olaylarını da beraberinde getirdiğini ve 2015 ile 2023 yılları arasındaki ekstrem hava olaylarındaki artış rakamları ile de görebiliriz.

 

 

Su Üzerinde Baskı Giderek Arttırmaktadır

 

2050 yılına kadar suya olan talebin yüzde 55 artış göstermesi bekleniyor. Tatlı suyun yüzde 70’i tarımda kullanılıyor. Artan nüfusu beslemek için gıda üretimi 2035’e kadar yüzde 69 artacağı bilinmektedir.

 

Dünya’da 748 milyon kişinin gelişmiş bir su kaynağına, 2,5 milyar insanın ise gelişmiş bir sıhhı tesisata ulaşım imkanı yok.

 

Bölgemize bakacak olursak son yağışların ardından Mersin’i besleyen Doğu Akdeniz havzasındaki barajlardaki su seviyesini de arttırdı. Berdan Barajı kış mevsiminde yüzde 15’lere kadar gerilemişken, yapılan ölçümde miktarını yüzde 35 – 40 seviyelerine çıkmıştır. Yine Gezende 65 – 70 olurken, Alaköprü’deki su seviyesi de 75 – 80 ’lere yükseldi.

 

 

Su Kaynaklarımız;

 

·         Plansız su kullanımı, çarpık kentleşme, sürdürülebilir olmayan sanayileşme ve yanlış tarımsal faaliyetler sonucu aşırı miktarda kirlenmekte ve yok olmaktadır.

 

·         İçme suyu kaynaklarının korunmasına yönelik yürürlükteki Kanun ve Yönetmelikler ilgili koruma tedbirleri Kamu idarelerince yeterince uygulanmamaktadır.

 

 

·         Su kaynaklarının mutlak koruma alanlarında, basit su yapıları dışında yapılanmaya izin verilmemesi gerekirken, bu alanlarda yapılaşmaya, tarımsal faaliyetlere izin verilmektedir.

 

·         Su kaynakları üzerinde ve çevresinde gerçekleştirilmek istenilen maden işletme projeleri su havzalarımızdaki baskıyı arttırmak kaynakların tükenmesini sağlamaktadır.

 

·         İklim değişikliği, ekstrem hava olayları gibi meteorolojik süreçler tatlı su kaynakları üzerindeki baskıyı arttırmakta kararsız hava olayları ile kentsel ısı ada etkisi ile gelecekte daha fazla sel ve ciddi kuraklık yaşanmasına sebep olacaktır.

 

Bölgemizde Kuraklık Kapıda, Çözüm Nerede?

Türkiye’de son 20 yılda kişi başına düşen su miktarı 4 bin m3 ‘ten 1430 m3 e düştü. Bu rakam bizi su kıtlığı çeken ülkeler sınıfına eklemektedir. Yasal mevzuat ve düzenlemelerde su kaynakları, havza yönetim süreçlerinin bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmesi, merkezi ve yerel idare ile birlikte bilim insanları, meslek odaları ve diğer paydaşlarla kamu yararı çerçevesinde düzenlenmesi gerekmektedir. Yapılan uygulamalar ise; su kaynaklarımızın içme suyu havzaları ve sulak alanlarımızın yapılan uygulamalarla yapılaşma, sanayi, ve diğer kirletici etkilere açıldığı ve doğal özelliğini kaybetme riski ile karşı karşıya bırakıldığını göstermektedir.

Ülkemizde ve Dünyada, bize ve gelecek nesillere kadar yetecek su kaynağı bulunmaktadır. Ancak, bu kaynaklardan yararlanabilmemiz için, koruma alanlarının belirlenmesi, kirliliklere karşı korunması, sürdürülebilir su kullanımı ve yönetimi ile ilgili sağlıklı politikaların üretilmesi gerekmektedir. Doğayı, yaşamı koruyarak kalkınmak mümkündür. Bu açıdan tüm belirtmiş olduğumuz akademik ve teknik veriler ışığında 22 Mart Dünya Su Gününü bir kutlama günü olarak değil “Su” özelinde “iklim değişikliği ve kuraklık” için farkındalık ve mücadele günü olarak görüyoruz." ifadesinde bulundu.

 

 

 

Advert
DİĞER HABERLER
Kocaeli Heyetinden MTOSB’ye Ziyaret

Kocaeli Heyetinden MTOSB’ye Ziyaret

28-04-2024 - GÜNCEL

MSK, PLAY-OFF'A GALİBİYETLE BAŞLADI 66-60

MSK, PLAY-OFF'A GALİBİYETLE BAŞLADI 66-60

28-04-2024 - GÜNCEL