SU AYAK İZİMİZ KAÇ NUMARA?

Prof. Dr. Yusuf Zeren

15-07-2021 21:43

 

Su, yerine bir başka maddenin konulamayacağı bir doğal kaynaktır. Canlıların var oluşunun temel unsurudur. Hayatın ta kendisidir.

Yaşamın kaynağı olan su, sadece insanlar için değil, ekosistemi oluşturan tüm canlılar için vazgeçilmez, yeri doldurulmaz bir kaynaktır.

Kulandığımız, giydiğimiz, satın aldığımız, sattığımız enerji üretmek için yararlandığımız (hidrolik enerji) ve yediğimiz her şeyi üretmek için su kullanırız.

Dünya yüzeyinin dörtte üçü sularla kaplı olmasına rağmen, mevcut suyun %1’in den daha azı insan ve ekosistemin kullanımına uygun tatlı su kaynaklarından oluşmaktadır.

Okyanus ve deniz ekosistemi için de tuzlu su vazgeçilmezdir. Ancak, bu ekosistemi de yine yağışlar ve tatlı su kaynakları beslemektedir.

Kullandığımız su, daha önce kullandığımız ve doğa tarafından tekar arıtılan geri dönüştürülmüş sudur.

Aslında dünyada su miktarı çok fazla değişmiyor. Su döngüsü ile biz aynı suyu defalarca kullanmaya devam ediyoruz.

Son iki yüzyılda artan nüsfus, sanayileşmenin yarattığı refah, üretim ve tüketimin hızlı artmasıyla su tüketimi de hızlı artmıştır.

Diğer taraftan suların hızla kirletilmesi nedeniyle, toplam su miktarı değişmese de, kullanılabilecek sağlıklı, temiz su miktarı giderek azalmaktadır.

Toplam yağış miktarında çok önemli bir azalma olmadığı halde, küresel iklim değişikliği nedeniyle, yağışın coğrafi dağılımı değişmekte, bazı bölgelerde sel baskınları ve aşırı yağışlar yaşanırken, bazı bölgelerde de zaman zaman beklenmeyen kuraklık görülmektedir.

 

Halen dünya nüfusunun altı da biri günlük 50 litre temiz suy ihtiyaçlarını karşılayacak güvenilir ve sürdürülebilir temiz su kaynaklarına sahip değil.

Suyu akılcı kullanmanın temel koşulu mevcut kaynakları iyi korumak ve su kullanımını iyi yönetmektir.

Bunu başarabilmek için de; suyun doğal ortamında nasıl hareket ettiğini, döngüselliğini nasıl sağlandığını, ülkelerin ekonomisini, tarım ve sanayisini nasıl etkilediğini, kentlerimizde suyun nasıl tüketildiğini, arıtım ve geri dönüşümünün nasıl sağlandığını bilmek gerekir.

Türkiye için su ayak izinin hesaplanması, geleceğe yönelik planlamalar yapılması , sorunlara çözüm önerilerinin geliştirilmesi, toplumun su tasarruf bilincinin artırılması, paydaşların su yönetimine katılması ve kamu politikalarının geliştirimesi açısından bilinmesi zorunlu bir kavram haline gelmiştir.

Bunun için kullandığımız her ürün ve hizmeti üretmek için kullanılan su miktarını bilmek gerekmektedir.

Su ayak izi, bize belirli bir nehir ya da göl havzası, ya da akiferden ne kadar su tükettiğimizi, tehlike durumlarında tüketim sınırlarımızı belirlemede bir ölçü olarak kullanılmaktadır.

Bir ülkenin su ayak izi hesaplanırken;

-Üretimdeki su ayak izi,

-Tüketimdeki su ayak izi,

-İthal edilen ürün ve hizmetlerdeki su ayak izi

-İhraç edilen ürünlerdekisu ayak izi ayrı ayrı hesaplanır.

Bir ürünün su ayak izi, tüm tedarik zinciri boyunca o ürünü üretmek için kullanılan tatlı su miktarıdır. Bu toplam miktar “ürünün sanal su içeriği” olarak da bilinir.

Su ayak izi sadece tüketilen su hacmını değil, aynı zamanda kullanılan suyun türünü (yeşil su, mavi su, gri su), ne zaman ve nerede kullanıldığını da gösterir.

Bu bakımdan su ayak izi kavram olarak çok boyutlu bir göstergedir.

Yeşil Su Ayak İzi : Bir ürün üretiminde veya bir hizmetin temininde, bitki terlemesi ile tüketilen su dahil, kullanılan toplam yağmur suyu miktarıdır.

Birim alana düşen yağmur suyunun tamamen yeraltına sızamadığı ve yüzey üzerinde kaldığı durumlarda ortaya çıkmaktadır.

Yeşil su daha çok tarımsal üretim ve orman ürünleri ile ilgilidir.

Mavi Su Ayak İzi : Bir ürünü üretmek veya bir hizmeti verebilmek için ihtiyaç duyulan yüzey veya yer altı su kaynaklarından sağlanan toplam su miktarıdır. Tarımda kullanılan yer altı suyu ile evsel amaçlı tüketilen yer altı su miktarını da kapsar.

Gri Su Ayak İzi : Atık su deşarjlarından gelen suyun kirliliğinin seyreltilmesi için , su kalitesi standardlarına dayalı olarak, kirlilik yükünün bertaraf edilmesi ya da azaltılması için kullanılan su miktarını ifade eder.

Gri su ayak izi,bir ürünün tüm tedarik zincirlerindeki üretimi süreciyle ilişkilendirilen kirliliği ifade etmek için kullanılan bir göstergedir.

Bireyin ya da toplumun su ayak izi :Bireyin veya toplumun tükettiği su miktarı ve tükettiği ürün ve hizmetlerin üretimi için kullanılan toplam temiz su miktarıdır.

Üretimin Su Ayak İzi : Bir ülkede, hem ülke içinde tüketilen mal , hem de ihraç edilen edilen mal ve hizmetleri üretmek için gerekli sudur. Üretimin su ayak izi, hanelerde, endüstride ve tarımda kullanılan su miktarına karşılık gelir.

Su üretimi ve tüketimindeki ayak izlerinin birbirine yakın olması istenir. Benzer şekilde ithal edilen sanal su ile, ihraç edilen sanal su miktarının denkliği de önemlidir. Türkiye’de üretimin ayak izi ile tüketimin ayak izi ile ihracattaki su ayak izi ile ithalatki su ayak izleri de birbirine yakın değerlerdedir.

Türkiye su ayak izinin %64’ü yeşil su ayak izi, %19’u mavi su ayak izi ve ve %17’si gri su ayak izidir.

 

Türkiye’nin yıllık ortalama yağış miktarı 501 milyar m3, buharlaşma 274 milyar m3, yeraltına sızma 41 milyar m3, yüzey suyu akışı 186 milyar m3, kullanılabilir yüzey suyu miktarı 98 milyar m3, yeraltından su çekilmesi 14 milyar m3, net kullanılabilir su miktarı 112 milyar m3 dür.

Türkiye’de net su miktarımızın yıllara göre fazla değişmediği dikkate alınırsa, bu sabit miktarı her yıl artan nufusa bölündüğünde kişi başına düşen su miktarının her yıl azalacağı ve suyu iyi yönetemezsek bir noktadan sonra su kıtlığına gireceğimiz kesindir.

Bu hesaba göre 2020 yılı itibarı ile kişi başına düşen net temiz su miktarımız 1350 m3/kişi/yıl dır.

2030 yılında Türkiye’de nufusun 100 milyona ulaşması bekleniyor. Bu durumda kişi başına yılda düşecek su miktarı 1120 m3 e düşecektir.

Bu miktarın bir kısmı halen evsel, endüstriyel ve tarımsal amaçla kullanıyoruz. Kalan az bir rezerv de, eğer yeterse, önümüzdeki yıllarda artacak tüketimini karşılamk için kullanılacaktır.

Yapılan bir hesaba göre, 2023 yılında tarımsal sulama için 72 milyar m3, hane halkının evsel kullanımı için 18 milyar m3, sanayi için 22 milyar m3 su tüketimi ile, toplam 112 milyar m3 net su miktarına kısa sürede ulaşılacağı anlaşılmaktadır.

Bir ülkede yenilenebilir su miktarı kişi başına 1000 m3 ün altına düştüğünde o ülkede su kıtlığına yaklaşılmakta ve su stresine girildiğini göstermektedir.

Görüldüğü gibi Türkiye su zengini bir ülke değildir. Mevcut kaynaklarımızı iyi yönetemez ve kullanılmış suları arıtarak uygun alanlarda yeniden kullamamazsak su kıtlığına girmemiz çok uzak bir olasılık değildir.

Özellikle büyükşehirlerde geniş zeminler beton ve asfaltla kaplı olduğundan, yüzey suları derine sızarak yer altı sularını besleyememekte ve yer altı su rezervlerimiz azalmaktadır. Bunun çözümü, yeşil alanların çoğaltılması ve kentlerimizin betonlaşmadan kurtarılmasıdır.

 

İsveçli su uzmanı Malin Falkenmark, su stresini ölçmek için en yaygın göstergelerden biri olan ve kendi adıyla anılan göstergeyi geliştirmiştir. Buna göre :

Falkenmark Göstergesi Sınıfı

>1700 m3/kişi/yıl su stressi yok

1000-1700 m3/kişi/yıl su stresi var

500-1000 m3/kişi/yıl su kıtlığı var

DİĞER YAZILARI RUSYA’NIN NÜKLEER YAKIT İHRACATINA DOKUNULAMIYOR. 01-01-1970 03:00 İRAN UZUN BİR NÜKLEER SERÜVENDEN SONRA AMACINA ULAŞTI. NÜKLEER SİLAHI YOLDA. 01-01-1970 03:00 YAPAY ZEKANIN HANGİ YÖNE EVRİLECEĞİ KESTİRİLEMİYOR. GİDİŞAT KONTROL ALTINA ALINMAZSA DEMOKRASİ VE BİREYSEL HAKLAR BALTALANABİLİR. 01-01-1970 03:00 “İŞ İNSANI GÖZÜYLE EKONOMİ-DEMOKRASİ-SİYASET İLİŞKİLERİ”KİTABINDA MUSTAFA GÜLER’İN SORDUĞU ÜÇ ÖNEMLİ SORU VE CEVAPLARI. 01-01-1970 03:00 YENİLENEBİLİR KAYNAKLI ELEKTRİK YEŞİL HİDROJEN GAZININ EVLERE GİRMESİNİ SAĞLADI. HİDROJEN SANAYİMİZİ BİR AN ÖNCE KURMALIYIZ 01-01-1970 03:00 DÖRDÜNCÜ NESİL KÜÇÜK MODELLER REAKTÖRLER (SMR) TİCARİLEŞMEYE BASKAMİSTİR: SÜREÇTE GERİ KALMAMAK İÇİN TORYUM YAKİTİ REAKTÖR TASARIM CALİSMALARİ ULUSAL PROJE KAPSAMINA ALİNMALİDİR 01-01-1970 03:00 GÜMRÜK BİRLİĞİ’NİN GÜNCELLENMESİ İÇİN AVRUPA YEŞİL MUTABAKATI VE TÜRKİYE YEŞİL MUTABAKAT EYLEM PLANI ÖNEMLİ BİR FIRSATTIR. 01-01-1970 03:00 MERSİN’İN BAŞARILI İŞ İNSANLARINDAN MUSTAFA GÜLER’İN “İŞ İNSANI GÖZÜYLE EKONOMİ-DEMOKRASİ-SİYASET İLİŞKİSİ” KONULU KİTABI ÜZERİNE KISA BİR DEĞERLENDİRME 01-01-1970 03:00 NÜKLEER ENERJİ VE DOĞALGAZIN AB’DE SÜRDÜRÜLEBİLİR YEŞİL YATIRIM KAPSAMINA ALINMASI HANGİ ÜLKELERİ SEVİNDİRDİ, HANGİLERİNİ ÜZDÜ? ÇIKARTILMASI GEREKEN DERSLER. 01-01-1970 03:00 DOĞALGAZ TEDARİKİNDE ARZ GÜVENLİĞİ SORUNU VE SANAYİ SEKTÖRÜNDE ÜRETİM KAYBINA SEBEP OLAN ELEKTRİK KISITLAMASININ NEDENLERİ 01-01-1970 03:00 SANAYİDE YEŞİL DÖNÜŞÜM ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNDEN 01-01-1970 03:00 BİRLEŞMİŞ MİLLETLER İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ GLASGOW TARAFLAR KONFERANSINDA BEKLENEN KARARLAR ALINAMADI 01-01-1970 03:00 NÜKLEER ENERJİDE FRANSA ve ALMANYA KARŞI CEPHELERDE. AVRUPA BİRLİĞİ NÜKLEERE YEŞİL IŞIK YAKACAK MI? 01-01-1970 03:00 OPEC VE KÖMÜRCÜLER ENERJİ KRİZİNİ DERİNLEŞTİRİYOR. 01-01-1970 03:00 KÖMÜRDEN ELEKTRİK ÜRETİM MALİYETİ RÜZGAR VE GÜNEŞ MALİYETİNİN İKİ KATINA ULAŞTI. TÜRKİYE KÖMÜRDEN ÇIKMAYA HAZIRLANMALIDIR. 01-01-1970 03:00 ZOR ZAMANLARIN DOSTU DİKEY TARIM GÖRÜNÜR OLMAYA BAŞLADI 01-01-1970 03:00 YENİLENEBİLİR ENERJİ TAMAM, ŞİMDİ KARBONSUZLAŞTIRMA DESTEKLENMELİ. YERLİ BİR YEŞİL HİDROJEN SANAYİİ OLUŞTURMALIYIZ. 01-01-1970 03:00 YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAK GARANTİ (YEK-G) SERTİFİKALARI AB’YE İHRACATIMIZDA SINIRDA KARBON VERGİSİ SORUNUNU ÇÖZEBİLİR. 01-01-1970 03:00 SANAYİ SEKTÖRÜNÜN BEKLEDİĞİ TÜRKİYE YEŞİL MUTABAKAT EYLEM PLANI AÇIKLANDI 01-01-1970 03:00 DÜŞÜK KARBON AYAK İZİ KÜRESEL TİCARETTE ARANAN BİR ŞART OLMA YOLUNDA 01-01-1970 03:00 PLANLI ESKİTMENİN SONU, DÖNGÜSEL EKONOMİ VE ENDÜSTRİYEL SİMBİYOZ 01-01-1970 03:00 Pandemi, Tarım ve Gıda Tedarik Sisteminizi Gözden Geçirmek İçin İyi Bir Fırsattır 01-01-1970 03:00 Pandemi, Tarım ve Gıda Tedarik Sisteminizi Gözden Geçirmek İçin İyi Bir Fırsattır 01-01-1970 03:00 GREAT RESET (BÜYÜK SIFIRLAMA) COVID-19 SONRASI KAPİTALİZME ÇEKİ DÜZEN VERME PROJESİDİR. 01-01-1970 03:00 İMALATTA PLANLANMIŞ KISA ÖMÜR VE DÖNGÜSEL EKONOMİYE GEÇİŞ 01-01-1970 03:00 AVRUPA YEŞİL MUTABAKATI VE SINIRDA KARBON VERGİSİ 01-01-1970 03:00