YAŞAM
Giriş Tarihi : 29-02-2016 22:08   Güncelleme : 29-02-2016 22:08

Hocalı katliamı Fotoğraflarla Sergilendi

Hocalı katliamı fotoğraflarla anlatıldı

Hocalı katliamı Fotoğraflarla Sergilendi

Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı (TÜRKAV) Mersin Şubesi, Hocalı katliamının 24’ncü yılı nedeniyle bir fotoğraf sergisi açtı.

 

Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı (TÜRKAV) Mersin Şubesi ve Mersin Ülkü Ocakları birlikteliğinde Kültür Park Özgecan Aslan Meydanı’nda açılan fotoğraf sergisinde, 26 Şubat 1992 yılında Azerbaycan’ın Hocalı kasabasında yapılan saldırı sonucu hayatını kaybeden 613 kişi adına o yıllarda çekilen yaklaşık 100 fotoğraf sergilendi.

Katılımcıların tek tek incelediği fotoğraflarda, öldürülen çocuk, kadın ve yerel halktan kareler yer aldı.

Sergiye, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Mersin Ülkü Ocakları Başkanı Zeynel Uğur Gölgeli, kamu çalışanları, gazeteciler ve vatandaşlar katıldı.

Burada bir basın açıklaması yapan Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı (TÜRKAV) Mersin Şube Başkanı Mustafa Tekerek, Türk milleti olarak, Hocalı’daki bu insanlık dışı katliamın acısını her zaman yüreklerinde hissettiklerini belirterek soydaşlarımızın acılarını paylaştığını söyledi.

 

TÜRKAV Başkanı Mustafa Tekerek, Hocalı Katliamı’nın, tüm insanlığın dersler çıkartması,  bir vicdan muhasebesi yapması gereken önemli bir olay olduğunu ifade ederek, “Batı iki yüzlülüğünü bırakmalı önce insan felsefesini ön plana çıkarmalı, bu katliama gereken duyarlılığı göstermelidir. Sadece batı değil bu katliama duyarsız kalan adı Türk kendi yabancı basınımızda gerekeni yapmalı toplumu bu konuda duyarlı hale getirmelidir” ifadelerini kullandı.

 

Kafkasları ele geçiren Rus emperyalistler tarafından 'misafir' olarak yerleştirildikleri toprakları 'babalarının mülkü' zannederek, buldukları her fırsatta yerli topluluklara karşı 'etnik temizlik' uygulayan Ermenilerin, 1988 yılında yeniden harekete geçtiğini hatırlatan Başkan Tekerek, açıklamasını şöyle sürdürdü;

 

“İlk hedefleri, bütün baskılara rağmen Karabağ özerk bölgesindeki  ata topraklarının terk etmek istemeyen Azerbaycan Türkleri oldu. Moskova’nın Ermenilerden yana tavır alması üzerine Azerbaycan halkı ayaklandı. 20 Ocak 1990 tarihinde başkent Bakü’ye giren Kızıl Sovyet Ordusu halk cephesi öncülüğündeki vatanseverleri tankların altında ezerek yok etmeye çalıştı. Dayatılan ateşkesi fırsat bilip silahlanan Ermeniler, Rusya, Amerika ve Fransa’yı da arkalarına alarak, 1992 yılında geniş çaplı bir saldırı başlattılar.        1993 yılının ortalarına doğru, Karabağ’ı tamamen ele geçiren Ermeniler, ayrıca Azerbaycan sınırları içerisindeki toprakların yüzde 25'ini de işgal ettiler. Yaklaşık altı yıl içerisinde 40 binden fazla Azerbaycan Türkü hayatını kaybetti.  Zorunlu göçe tabi tutulan bir milyondan fazla insan ise kurulan derme çatma çadırlarda, oldukça zor şartlar altında, bir gün yeniden evlerine dönebilme umuduyla uzun süre kaçkın hayatı yaşadı. Hocalı kenti, stratejik konumu ve nüfus yapısı yüzünden, ‘Büyük Ermenistan’ hayali ile yanıp tutuşan katillerin, Karabağ’daki en önemli hedeflerinden biriydi. Ermeniler, uzun süren hazırlıkların ardından 1992 yılında, 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan gece, ağır silahlarla donatılmış halde, ansızın girdiler Hocalı’ya.  Önlerinde Rus yapımı tanklar, toplar ve obüsler, ellerinde roketatarlar, makinalı tüfekler ve Kalaşnikoflar vardı. Önce kentteki bütün binaları dört bir yandan bombardımana tutarak yakıp yıktılar. Ardından gözü dönmüş bir şekilde harabe haline gelmiş olan evlerin enkazları arasına dalarak insan avına çıktılar. Gece yarısı neye uğradıklarını şaşırmış bir halde can havli ile sağa sola koşuşturan masum insanların kadın, çocuk, ihtiyar demeden diri diri yaktılar. Tarihin ender tanıklık ettiği canavarlıklardan birinden sağ kurtulmayı başaranları ise kurşuna dizerek katlettiler. Takvim yaprakları 26 Şubat 1992 tarihini gösterdiğinde, Hocalı artık neredeyse tamamen yeryüzünden silinmişti.”

Karabağ’daki Türk nüfusuna yönelik etnik temizliği gerçekleştiren çetelere öncülük eden Robert Koçaryan ve Serj Sarkisyan ise daha sonra sırasıyla Ermenistan Cumhurbaşkanı olduklarını hatırlatan Başkan Tekerek,  Türk milleti olarak, Hocalı’daki bu insanlık dışı katliamın acısını her zaman yüreğimizde hissediyor,  kardeşlerimizin acılarını paylaşıyoruz.”dedi.

Hocalı katliamı, tüm insanlığın dersler çıkartması ve bir vicdan muhasebesi yapması gereken önemli bir olay olduğunu kaydeden Başkan Tekerek “Batı iki yüzlülüğünü bırakmalı önce insan felsefesini ön plana çıkarmalı, bu katliama gereken duyarlılığı göstermelidir. Sadece batı değil bu katliama duyarsız kalan adı Türk kendi yabancı basınımızda gerekeni yapmalı toplumu bu konuda duyarlı hale getirmelidir” ifadelerini kullandı.

Ermenistan’ın  işgal ettiği Azerbaycan topraklarından bir an önce çekilmesi yönündeki çağrıyı bir kez daha tekrarladıklarını kaydeden Başkan Tekerek, “Geçen yıl yine burada Mersin kamuoyunu Hocalı katliamı konusunda bilinçlendirmek adına yapmış olduğumuz sergiyi daha geniş kapsamda tekrarlıyor Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı ve Meclisinden Mersinimize Hocalı katliamını unutturmayacak bir anıt yapılması talebimizi yeniliyoruz” dedi.

Ülkemizin içinde bulunduğu son durumu da değerlendiren Başkan Tekerek, terörün beli kırılmadan, bölücü heves ve hesapların kökü kazınmadan milletimizin huzura ermesinin zor görüldüğünü kaydederek, “Bu vesileyle Kamu Çalışanları Vakfı Mersin Şubesi olarak terörü lanetliyor, yüce Türk milletini teröre karşı tek vücut olmaya çağırıyoruz” dedi.

MERSİN KENT HABER

EditörEditör