GÜNCEL
Giriş Tarihi : 17-04-2016 00:47   Güncelleme : 17-04-2016 00:47

Osman Şahin ve Köy Enstitüleri'nin 76.Yılı

Köy Entitülerinin 76.Kuruluş etkinliği kapsamında Mersin TSO'da bir söyleşi düzenlendi.

Osman Şahin ve Köy Enstitüleri'nin 76.Yılı

Mersin'de YKKED Mersin Şubesi Köy Enstitüleri'nin kuruluşunun 76. yılını bir dizi etkinliklerle kutladı.

Sabah YKKED Şube binasında kahvaltıda buluşan Köy Enstitüliler,Cumhuriyet Alanı'nda düzenledikleri törende Ata'ın manevi huzurunda saygı duruşunda bulundu,ardından İstiklal Marşı okundu.Çelenk konulmasının ardından konuşmalarla tamamlandı.

MTSO Konferans Salonu'nda Öğleden sonra gerçekleştirilen söyleşide Av.Süleyman Seven,Aksu Köy Enstitüsü mezunu Ali Uysal ve Mustafa Yalçı'nın katıldığı söyleşide modaretörlüğünü YKKED Şube Başkanı Serdar Erkan yaptı.

76 yıl önce kurularak Türk Eğitim ve aydınlanma dünyasında büyük iz bırakan Köy Enstitülerin kuruluşu,eğitim sistemi ve yansımaları anlatıldı.Konuşmacılar bu yarım kalan eğitim seferberliğine dikkat çekti.Atatürk'ün amacının aydınlatılmış bir toplum yaratmak olduğunu,Köy Enstitülerinin aydınlanmadaki önemi irdelenirkenbu eğitim sisteminin günümüze kadar sürdürülmesi gerçekleşmiş olsaydı ülkenin yeterince aydınlatılacağı sonucunda birleşen konuşmacılar, Atatürk'ün eğitime verdiği değer ve önemle bir toplum hühendisi olduğuna vurgu yapılırken Atatürk2ün yaptığı devremlerle her alanda Cumhuriyet sağlam temelleriyle varlığını sürdürdüğüne dikkat çekildi.

KÖY ENSTİTÜSÜ'NE GİDİNCE, ONUN DA BİR YEMEK KAŞIĞI OLMUŞTU

1940 yılında, Mersin'in bir dağ köyünde yeryüzüne ayak basmıştı. (Aslanköy). Çok çocuklu, yoksul, Toros Yörüklerinden bir ailenin çocuğuydu. Biraz boylanınca, ağabeyleriyle birlikte davar otlatmaya başladı.
Ailedeki yeri hep ağabeylerinden sonra gelirdi. Sofraya oturduklarında birkaç kardeş tek kaşıkla yemek yerlerdi. Önce büyükler kaşığı yemeğe sallar, sonra sıra ona gelirdi.
O yıllarda köy çocuklarını sınavla Köy Enstitülerine alıyorlardı. Köy muhtarının yönlendirmesiyle babası onu da sınava götürdü.
Bu sınavı kazanması, onun kader çizgisini belirledi!
Köylerinden, yatılı okula okumaya giden az sayıdaki çocuktan biri oldu.
Dicle Köy Enstitüsü'ne gittiğinde ona iki şey verdiler: Bir yemek kaşığı, bir de kalın abadan bir kışlık ceket... İkisine de çok sevinmişti. Artık sofrada, ağabeylerini beklemeden kendi kaşığını yemeğe sallayabilecekti! Bu. onun kişilik kanıtı gibi bir şeydi...
Okul tatil olup da köye döndüğünde kaşığını da yanında götürdü.
Mevsim yaza dönmüştü, havalar sıcaktı ama, o sırtındaki kalın abadan yapılma ceketini çıkarmıyordu.

O çocuk yıllar sonra öğretmen oldu... Çağının sorunlarıyla ilgilenen bir aydın oldu. Sonra birikimlerini kâğıda döktü; yazar oldu...
O çocuk, Osman Şahin'di.

Salih Pala

MERSİN KENT HABER

EditörEditör