21 Ağustos 2016 Günlerden Cumartesi;
Aramızdan Ayrılan Eniştem Şerafettin Tosun Anısına.
Namı Değer Tosunağa ile Ereğli Yunus Emre Parkı'nda bir kahve içimi buluşmuştuk.
"Gel Zanapa'ya, Nernek Köyüne gidip gezelim. Nernek'teki yeni ceviz Bahçemi görürsün" demişti.
Yola çıktık.
İvriz Zanapa sapağında durmuştuk. İvriz'e önce gideceğiz sanmıştım.
Sola saptık. Doğru olan da buydu.
Liseye başladığım ilk yılda her gün gidip gelmiştim bu yoldan. Şadi Beyin Çiftliği sağda yemyeşil yayılmış ovaya. Uzaktan atları seçebiliyorum.
Meyve ağaçları, cevizlerin gölgesinde yeni yapılan yoldan vardık Zanapa'nın dağ tarafından. İlçe olmuştu olmasına da kocaman köydü. Nahiye iken de köydü.
O bildik caddeden köy merkezine, bilinen yoldan durmadan geçtik Nernek yoluna.
İşe o meşhur Nernek Köprüsü. Bu köprüden babam az geçmemişti. Zanapa Çayı'nın ilkbaharda azgın aktığı zamanlarda. İnsana huzur veren meyve ağaçları gölgesinde gelmiştik eniştemin yeni diktiği ceviz bahçesine.
Nernek' teki dik amaçlı ceviz bahçesini zorlukla gezdik. Neredeyse yokuş aşağı ikimiz de birden yuvarlanıyorduk. Zor tuttum bileğinden.Cevizler henüz olgunlaşmamış ama dalları doluydu. Birkaç elma ile iki armut ile döndük bahçeden. Çocukluğumun en güzel anlarını yaşadığım İvriz ve Toroslar'ın Eteğinde geçmişe uzandık. Çocuklar gibi mutluydu.
Dönüş İvriz Santrali tepesinden çocukluğumun geçtiği "ada" yoktu, lojmanlar yoktu, findıklık yoktu, anamın tandır yoktu. Refiye Ninemin fesleğenleri, naneleri den eser yoktu. Zanapa'ya uzanan türküler, dilsiz; pikap susmuştu.
Komşularımız yoktu. Çocukluğum, çocukluk arkadaşlarım hepimiz darma dağınık olmuştuk.
Ah bu duygu düşüncelerle yıllarca kötü bir şoseden okula gidip geldiğimiz servis aracımız "Dede Ford" (kasası yeşil çadırlı derme çatma sıkı sıkıya kapalı tahta oturaklı askeri araca benzer) yoktu.
İvriz Köy Enstitüsü de yoktu, bağı bahçesi, tarlası elinden alınmış boş bir hayal gibi mahçup yukarıda sinmiş.
Şadi Beyin Çiftliği (At Harası) karşısında akşam yemeğine kaldık.
İlk kez her lokma dizilmişti boğazıma. Sanki son görüşmemiz gibiydi.
Bir küçük valizle Ereğli'den kaçıp gelmiş Mersin'e. Çocuklar araç sürmesine izin vermeyince Zanapa dolmuşlarıyla kaçak gelmiş.
Berberde traş olurken beni aradı. "Özledim" sözleri kulaklarımda çınlıyor.
Huzur içinde uyu. Yüreği Güzel İnsan.
Salih A Pala
Mersin Kent Haber