GÜNCEL
Giriş Tarihi : 22-07-2023 10:37   Güncelleme : 22-07-2023 10:37

Dijitalleşmenin Çalışanlara Etkisi

GİDERİK, Dijitalleşme; yapay zekâ, büyük veri analitiği, nesnelerin interneti, robotik ve diğer yeni nesil teknolojilerin gelişmesi ve yaygınlaşması iş dünyasında büyük bir dönüşüm yaratırken; çalışma hayatını ve işgücünü de derinden etkiledi.

Dijitalleşmenin Çalışanlara Etkisi

Girişimci İnsan Kaynakları Derneği (GİDERİK) Yönetim Kurulu Başkanı Serkan ÖZADA; Teknolojik devrim, istihdamın artmasına veya azalmasına, yeni çalışma modellerinin ortaya çıkmasına, çalışma saatlerinin değişmesine, esnek çalışmanın yaygınlaşmasına ve çalışanların eğitim ihtiyaçlarının yeniden şekillenmesine yol açtığını belirterek, çalışan üzerinde ki etkileri üzerinde durdu.

18. yüzyılın ortalarında başlayan Sanayi Devrimi ile el işi yöntemlerin yerini fabrika sistemine bırakmaya başladığı süreçte işçilerin iş ve yaşam koşullarında büyük değişiklik oluyordu. Makineler üretim sürecine ağırlığını arttırdıkça makinelerin işlerini ellerinden alacağını düşünen İngiliz işçiler ilk olarak dokuma makinelerini yok etmeye başladığı eylemler, birçok fabrikaya yayılıyordu. İşverenlerin ve siyasetin sert tepkisine neden olan bu olay tarihe “Makine Kırıcılığı” olarak geçecekti.

Dijitalleşme; yapay zekâ, büyük veri analitiği, nesnelerin interneti, robotik ve diğer yeni nesil teknolojilerin gelişmesi ve yaygınlaşması iş dünyasında büyük bir dönüşüm yaratırken; çalışma hayatını ve işgücünü de derinden etkiledi.

Teknolojik devrim; istihdamın artmasına veya azalmasına, yeni çalışma modellerinin ortaya çıkmasına, çalışma saatlerinin değişmesine, esnek çalışmanın yaygınlaşmasına ve çalışanların eğitim ihtiyaçlarının yeniden şekillenmesine yol açıyordu.

İstihdamın Azalması

Otomasyon, robotik, yapay zekâ gibi teknolojiler iş süreçlerini hızla otomatize ederken, düşük nitelikli ve rutin işlerde insan faktörünü ortadan kaldırarak istihdam kaybına yol açıyor. Dünya Ekonomik Formu 2023 İşlerin geleceği raporuna göre 2022'de işlerin yüzde 34'ünü makineler yaparken, 2027'de ise bu oranın yüzde 43'e sıçraması bekleniyor.

Teknolojik gelişmeler doğrultusunda veri giriş elemanları, sekreterler, güvenlik, kasiyer, muhasebe, depo çalışanları, bankacılar, sigortacılar, müşteri hizmetleri elemanlarının yaptığı işlerde otomasyonun yüksek olacağı ve talebin düşeceğini görüyoruz.

İstihdamın Artması

Dijitalleşme aynı zamanda yeni mesleklerin ve sektörlerin ortaya çıkmasına da imkân tanırken teknolojinin gelişmesi, yeni iş fırsatları yaratıyor. Önümüzdeki süreçte işverenler tarafından talebi artacak mesleklere veri bilimcisi, makine öğrenimi uzmanı, yapay zekâ uzmanı, büyük veri analisti, siber güvenlik uzmanı örnek olarak gösterilebilir.

Dünya Ekonomik Formunun İşlerin Geleceği 2023 Raporunda önümüzdeki 5 yıllık süreçte % 23’lük bir değişimle, 69 milyon yeni işin ortaya çıkacağı ancak 83 milyon işin kaybolacağı tahmininde bulunuluyor. Bunun anlamı ise %2’lik istihdam daralması.

Yeni Çalışma Modelleri

Dijitalleşme; işlerin tanımlarını, iş modellerini ve işlerin yapılış şekillerini de dönüştürüyor. Geleneksel olarak sabit bir yerde ve zamanda yapılan işler, dijital teknolojiler sayesinde mekân ve zamandan bağımsız olarak uzaktan veya mobil olarak yapılabilir hale geliyor. Serbest çalışma, proje bazlı çalışma, paylaşımlı çalışma, uzaktan çalışma gibi modeller dijitalleşmenin sağladığı esneklik ve erişilebilirlik sayesinde daha cazip hale geliyor.

Esnek Çalışma

Dijitalleşme, işgücüne esnek çalışma modelleri sunuyor. Esnek çalışma, çalışanların kendi tercihlerine göre çalışma saatlerini, yerlerini ve şekillerini belirleyebilmeleri anlamına geliyor. Esnek çalışma hem işverenler hem de çalışanlar için avantajlar sağlayabilir. Dijitalleşme, işgücünün küresel pazarlara açılmasını ve farklı kültürlerden insanlarla çalışmasını da kolaylaştırmaktadır.

İşverenler, esnek çalışma sayesinde işgücü maliyetlerini azaltabilir, verimliliği artırabilir, yetenekli çalışanları çekebilir ve tutabilir. Çalışanlar ise esnek çalışma sayesinde iş ve özel hayat arasında denge kurabilir, iş tatmini ve motivasyonunu yükseltebilir, stresi azaltabilir ve kariyer gelişimine katkı sağlayabilir.

Çalışma Saatleri Kısalıyor ama Çalışana Erişebilirlik Artıyor

Ünlü İktisatçı John Maynard Keynes, 1930'da kaleme aldığı “Economic Possibilities for our Grandchildren” isimli makalesinde, yüz yıl sonra yani 2030 yılına gelindiğinde, çalışmanın yerini büyük ölçüde serbest zamana bırakacağını ve haftalık çalışma saatinin günlük 3 saat üzerinden 15 saat olacağını öngörmüştü. Bugün, birçok ülkede yasal olarak sınırlandırılmış olan haftalık çalışma saatleri genellikle 35-40 saat arasında. Bakalım dijitalleşme süreci Keynes’i haklı çıkaracak mı?

Dijital teknolojilerin kullanımı, iş süreçlerini hızlandırıyor, verimliliği artırıyor ve iş yükünü azaltıyor. Bu da teorik olarak çalışma saatlerinin kısalmasına yol açabilir. Ancak pratikte durum böyle değil. Dijital teknolojiler aynı zamanda sürekli bağlılık ve erişilebilirlik beklentisi yaratıyor. Bu da çalışanların mesai saatleri dışında da işle ilgilenmelerine neden oluyor. Bu durum ise iş-özel hayat dengesini bozuyor, stresi artırıyor ve tükenmişliğe yol açabiliyor.

Çalışanların Eğitimi

Dijital teknolojilerin hızlı gelişimi karşısında çalışanların mevcut bilgi ve becerileri yetersiz kalabiliyor veya güncellenmesi gerekebiliyor. Bunun yanında dijitalleşmenin yarattığı yeni sektörler ve meslekler için; çalışanların yeni bilgi ve beceriler edinmesi gerekebiliyor. Çalışanların eğitimi, işverenlerin ve çalışanların ortak sorumluluğunda.

İş dünyasında yaşanan teknolojik devrim, yetenek açığı sorununu da beraberinde getiriyor. Bu nedenle şirketlerin çalışanlarına yatırım yapması önem kazanıyor. “Yeniden eğitim, online eğitim, işyeri eğitimi, staj programları, danışmanlık-mentorluk odağında işletmeler arası iş birliği” çalışanların

dijitalleşme ve otomasyon trendleriyle uyum sağlamalarına yardımcı olabilir ve işletmelerin rekabet avantajını artırabilir.

 

Çalışan Sağlığına Dikkat

Sağlık sektöründe dijitalleşme ve arttırılmış gerçeklik (AR) kullanımı, hastaların tedavilerinde daha etkili bir şekilde kullanılabilecek birçok fırsat sunarken çalışan için farklı sorunları beraberinde getiriyor.

Dijital teknolojiler çalışanın fiziksel aktivitesini azaltmakta, göz yorgunluğu, baş ağrısı, boyun ve sırt ağrısı gibi sağlık sorunlarına yol açabilmekte. Dijitalleşme, işgücünün psikolojik durumu, stres, kaygı, depresyon seviyesi üzerinde olumsuz bir takım sonuçlar doğurabilir.

İletişim Artıyor Gözükse de Çalışanın Sosyal İlişkileri Zayıflayabilir

Dijital teknolojiler, her ne kadar sosyal medya gibi platformlar aracılığı ile mesafeleri kısaltsa da işgücünün yüz yüze iletişimini ve iş arkadaşlarıyla olan bağını azaltmaktadır. Dijitalleşme, işgücünün aile, arkadaş ve toplumla olan ilişkilerini de olumsuz etkileyebilir, yalnızlık ve bağımlılık gibi sorunlara yol açabileceği ön görülmektedir.

Sonuç

Dijitalleşme, çalışma hayatını ve işgücünü etkileyen önemli bir faktördür. Dijitalleşmenin etkileri hem fırsatlar hem de zorluklar içermektedir. Çalışanlar, dijitalleşmenin getirdiği fırsatlardan yararlanmak ve zorluklarla başa çıkmak için; dijital dönüşüme uyum sağlamak, dijital yetkinliklerini artırmak ve dijital kültürü benimsemek zorundalar. Bunun yanında çalışanlar eğitim, yenilik, iş birliği, güvenlik, sağlık, refah, sosyal ilişki ve değer gibi alanlarda desteklenmesi gerekmektedir.

EditörEditör