GÜNCEL
Giriş Tarihi : 28-11-2022 22:17   Güncelleme : 28-11-2022 22:54

KKTC, Kuruluşunun 39. Yılı Mersin'de Cumhuriyet Resepsiyonuyla Kutlandı

Mersin'de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)'nin kuruluşunun 39. yılında KKTC Mersin Başkonsolosluğu, Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu düzenledi.

KKTC, Kuruluşunun 39. Yılı Mersin'de Cumhuriyet Resepsiyonuyla Kutlandı

Mersin Kültür Merkezi'nde düzenlenen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 39. Kuruluş Yılı Resepsiyonuna KKTC Mersin Başkonsolosu Zalihe Mendeli, Mersin Vali Yardımcısı,Abdulhamit Erguvan, Mersin Büyükşehir Başkan Vekili Bedri Dursun, Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşin Yılmaz, Mersin İl Jandarma Komutanı Necip Çarkcıoğlu, MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan, MDTO Başkanı Cihat Lokmanoğlu ÇukurovaSİFED Başkanı Hüsyin Kış, ,MESİAD Başkanı Hasan Engin, TURAB Başkanı Fahri Kuş, MGC Başkanı R. Kaya Tepe, GİŞKAD Başkanı Mürvet Beydağı, Mersin Kent Konseyi Başkanı Ayferi Tuğcu, Mersin Cemevi Başkanı Hasan Kılavuz, Askeri yetkililer, STK Temsilcileri, davetli konuklar katıldı.

KKTC Mersin Başkonsolosu Zalihe Mendeli, resepsiyonda  kapıda karşıladı. Konuklara canlı klasik müzik diletisi sunuldu.

KKTC Mersin Başkonsolosu Zalihe Mendeli KKTC'nin kuruluşunun 39. yılı ile ilgili bir konuşma yaptı. KKTC Başkonsolosu Mendeli konuşmasında; "Kıbrıs Türk Halkı için bir dönüm noktası olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 39’uncu yıl dönümünü kutlamanın haklı gururu ve mutluluğu içerisindeyiz.

Kurucu Cumhurbaşkanımız Merhum Rauf Raif Denktaş, bundan tam 39 yıl önce, 15 Kasım 1983’te, Kıbrıs Türk Halkı’nın meşru ve önüne geçilmesi imkânsız istek ve iradesine tercüman olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsız bir devlet olarak kurulduğunu, dünya ve tarih önünde ilan etmişti. O gün Kıbrıs Türk Halkı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetiyle, ada üzerindeki vazgeçilmez haklarını teminat altına almıştır.

Rum-Yunan ikilisinin yıllardır Kıbrıs Türk halkına uyguladığı insanlık dışı izolasyon politikalarına rağmen, halkımız, çoğulcu demokrasisi, hukukun üstünlüğü ve sosyal adalet ilkelerine bağlı kalarak, bölgede, önemli barış, istikrar ve demokrasi merkezi olduğunu kanıtlamıştır.

Bizler, Anavatanımızla birlikte, adil ve kalıcı bir anlaşmaya varılabilmesi konusunda, 1968 yılından bu yana devam eden tüm çözüm süreçlerinde, yapıcı ve iyi niyetli tutum içerisinde üzerimize düşeni her daim yerine getirdik.

Buna karşın, Rumlar, 1963 yılında silah zoruyla gasp ettikleri sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin tek temsilcisi olarak, uluslararası camia tarafından tanınmış olmanın rahatlığı içerisinde, yönetimi ve zenginlikleri Kıbrıs Türk tarafıyla paylaşmakta isteksiz olmalarından dolayı, 50 yılı aşkındır devam eden müzakereler de başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

Ancak, Kıbrıs Türk Halkı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanı ile azınlık olarak yaşamayı kabul etmeyeceğini, kendi yönetiminden, egemen eşitliğinden, Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti’nin etkin ve fiili garantisinden vazgeçemeyeceğini tüm dünyaya kanıtlamıştır.

Bugün, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği hala daha Rum-Yunan ikilisini şımartmayı sürdürüyor. Fransızların yakın geçmişte Rumlara saldırı helikopterleri satmaları, Amerika’nın, silah ambargosunu kaldırması ve Rum yönetimini eyaletler arası askeri işbirliği programına alması, geçtiğimiz aylarda papazlara silah eğitimi vermeleri yetmiyormuş gibi şimdilerde Rum milletvekillerine atış talimleri yaptırmaları, Türkiye’deki binlerce kardeşimizi şehit eden PKK terör örgütünü açıkça desteklemeleri, Rumların Kıbrıs adası ve bölgemizde istikrarı tehdit eden yegâne unsur olduğunun en açık örnekleridir.

Hal böyleyken, uluslararası camianın, Rum yönetiminin uzlaşmaz ve sürekli zamana oynama siyasetine prim tanıması, Kıbrıs Türk Halkı’na yapılan büyük bir haksızlıktır. Uluslararası camiadan beklentimiz, geçtiğimiz Eylül ayında, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’nda vurguladığı gibi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bir an önce tanınması ve Kıbrıs Türk Halkı üzerindeki haksız izolasyonların kaldırılması yönünde somut adımlar atmasıdır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 39. yıl dönümünü kutladığımız bu günlerde, devletimizin, ilk kez, anayasal ismi olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adıyla Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye kabul edilmesi, bu tarihi güne özel bir anlam katmıştır. Bu bağlamda, sürecin başarıyla sonuçlanmasında büyük rolü olan Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti’ne şükranlarımı sunuyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle sözlerimi tamamlarken, başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Özgürlük Mücadelesi Liderimiz Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş olmak üzere vatanımız uğruna canlarını feda eden Aziz Şehitlerimizi rahmetle; Gazilerimizi, Kıbrıs Türk Mücahitlerimizi, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Güvenlik Kuvvetlerini şükran ve minnetle yâd ederim.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ve Çukurova Bölgesi’nde yaşayan tüm yurttaşlarımızın Cumhuriyet Bayramı’nı gönülden kutlar, en derin sevgi ve saygılarımı sunarım." ifadeleri yer aldı.

Resepsiyon, KKTC'nin 39. yıl kutlama pastasının kesimiyle sona erdi.

Salih Pala

MERSİN KENT HABER 

EditörEditör