SAĞLIK
Giriş Tarihi : 03-03-2024 12:15   Güncelleme : 03-03-2024 12:48

Mersin Çağdaş Hekimler Grubu, 27-28 Nisan'da Yeniden Adayız

27-28 Nisan 2024'te yapılacak olan Mersin Tabip Odası (MTO) Seçimli Olağan Genel Kurul öncesinde "Mersin Çağdaş Hekimler Grubu" kahvaltıda bir araya geldi.

Mersin Çağdaş Hekimler Grubu,  27-28 Nisan'da Yeniden Adayız

Mersin Tenis Kulü'nde  kahvaltı etkinliğinde  bir araya gelen "Mersin Çağdaş Hekimler Grubu" " 27-28 Nisan'da yapılacak olan seçimli olağan genel kurulda bundan önce olduğu gibi önümüzdeki iki yılda da program doğrultusunda mücadele etmek üzere tekrar adayız" açıklamasında bulunuldu.

Mersin Çağdaş Hekimler Grubu kahvaltı etkinliğine eş ve çocuklarıyla birlikte katıldı. Etkinlikte önceki dönem MTO başkanları Dr. Galip Kırıcı, Dr. Mehmet Antmen, Mersin Çağdaş Hekimler Grubu başkan adayı Dr. İzzet Çalış ile hekimler katıldı.

Mersin Çağdaş Hekimler Grubu adına etkinlikte konuşan Dr. İzzet Çalış, "Bizler, 25 yılı aşkın bir süredir Mersin Tabip Odası’nı tüm hekimler ile birlikte yönetme iradesi göstermeye ve mücadele etmeye çalışan bir ekip olarak sizlere öncelikle kendimizi, ilkelerimizi, programımızı ve sonrasında da adaylarımızı tanıtmak istiyoruz.

Kimdir Çağdaş Hekimler?

*İnsan ve çevre merkezli, emek-sermaye çelişkisinde emekten taraf bir harekettir.

*Öncelikle iyi hekimlik değerlerini savunur.

*İyi hekimlik mücadelesinin sınırlarını mesleğin özlük ve ekonomik hakları ile başlatıp, halkın da sağlık hakkını savunarak sağlığın toplumsal belirleyicilerinin iyileşmesi şeklinde genişletir. Birey ve toplum sağlığını olumsuz etkileyen ‘sağlıkta eşitsizliğin’ düzeltilmesini nitelikli sağlık hizmetinin olmazsa olmazı olarak görür. Herkes için eşit, ücretsiz, nitelikli sağlık hizmetinin temel insan haklarından olduğunu savunur ve bunun için mücadele eder.

*Sağlığı bedenen iyi olma hali olarak görmenin yanı sıra, ruhsal ve sosyal yönden iyilik hali olarak da görür. Sağlığın ticarileşmesine, halkın sağlık hakkına saldırıya, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının köleleştirilmesine ve iş güvencesinin ortadan kaldırılmasına neden olan ‘Sağlıkta Dönüşüm Programına’ karşı mücadele eder. Çeşitli biçimlere bürünmüş şiddetin sağlıkta her geçen gün, farklı meslek gruplarına da sıçrayarak ve artarak devam etmesinin Sağlıkta Dönüşüm Programına, yani hastayı müşteri, hastaneleri ticari işletme olarak gören anlayışa bağlı olduğunu bilir ve buna karşı mücadele eder.

*Hekim-hasta ilişkisini hekim-müşteri ilişkisine indirgemez. Sağlığın ticarileşmesine karşı kamusal sağlık hizmetlerini önceler. Sağlığın bir ekip hizmeti olduğunun ve hekimin de sağlık emekçisi olduğunun farkındalığı ile hareket eder.

*Hekimlerin özlük ve ekonomik haklarının korunması, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve güvenli hale getirilmesi, sağlıkta şiddetin önlenmesi, toplumsal sağlığın iyileştirilmesi demokratik değerlere sahip çıkılması ve korunması ile mümkündür. Demokratik olmak tüm insanların haklarına saygılı, katılımcı, paylaşımcı ve sorumluluklarının bilincinde olma durumudur. Bu nedenle iyi hekimlik, toplumun demokratikleşmesi doğrultusunda sorumluluk almayı insan, çevre ve toplum sağlığı açısından kaçınılmaz bir görev olarak görür. Mersindeki, Akkuyu Nükleer Santrali, Plastik Atık Yakma Birimleri tıpkı Erzincan İliç’teki gibi ciddi birer çevre sorunu olarak karşımızda duruyor.

*Demokratik değerlerin, insan hakları ihlallerinin, toplumsal cinsiyet eşitliği talebinin, kadına ve LGBTİ+lara yönelik şiddet ve ayrımcılıkla mücadelenin, işçi sağlığının, çevre sağlığının takipçisi olarak kamuoyunu bilgilendirir, bu konularda politika geliştirilmesine katkıda bulunmayı hedefler.

*Evrensel etik ilkelere bağlı iyi hekimlik için çaba gösterir ve aynı zamanda toplumsal mücadelenin bir parçası olduğu bilinci ile mücadelesini sürdürür. Emek ve demokrasi güçleri ile dayanışma içinde mücadele eder. Dil, din, ırk, cinsiyet farklılığı gözetmez. Akıl ve bilimin dışında rehberi yoktur. Mesleki bağımsızlık ve meslek örgütü özerkliğine özenle sahip çıkar.

*Laikliğe olan saldırılar, laikliği fiilen ortadan kaldırmanın hedeflenmesi ve buna cesaret edenlerle, hukuk ve insan haklarına aykırı politika geliştirilenler ile mücadele eder ve Laik Cumhuriyeti yeniden kazanmayı ısrarla savunur.

*İnsanı iyileştirme çabası içinde olan mesleğimiz doğası gereği her türden şiddeti koşulsuz reddeder. Savaşın bir halk sağlığı sorunu olduğunu kabul eder, savaşa karşı barışı savunur. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesine bağlıdır. Toplumsal sorunların şiddetle ve özellikle şiddet aracı olarak kullanılan silahlarla çözülemeyeceğini savunur. Irk, cinsiyet, yaş, ulus, din, cinsel yönelim, dil, politik görüş, sosyoekonomik ve sosyal sınıf, fiziki veya zihinsel engel, meslek vb gibi konulara dayanarak belirli bir grup ya da kişiye yönelik nefret ifadesi içeren veya bu kişilere şiddet uygulanmasını teşvik eden nefret söylemlerine karşı barışçıl bir dil kullanmayı, diyaloğa açık olmayı önemser. Hekimliğin ‘‘önce zarar verme” ilkesinin akıldan çıkarılmadan yapılması gereken bir meslek olduğuna inanır.

Biz ÇAĞDAŞ HEKİMLER, bundan önce olduğu gibi önümüzdeki iki yıl da bu program doğrultusunda mücadele etmek üzere, tekrar adayız. Mersin’de bulunan tüm hekimleri bilimden ve gerçekten yana tutum almaya; “ BU MÜCADELEDE BİZ DE VARIZ” diyerek 28 Nisan 2024 Pazar günü oylarını kullanmaya ve “EMEK BİZİMİ SÖZ BİZİM” diyerek oylarını ÇAĞDAŞ HEKİM listesine vermeye çağırıyoruz.

MERSİN KENT HABER

EditörEditör