Mezunların alkışlar eşliğinde sahneye girişiyle başlayan tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla devam etti.
Mesleklerinin çok kutsal olduğuna özellikle vurgu yaparak konuşmasına başlayan Mersin Valisi Ali İhsan Su şunları söyledi; “Ülkemiz muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma hedefini kararlılıkla devam ettirmektedir. Geleceğin teminatı gençlerimizin de bu yürüyüşü daha hızlı adımlarla sürdürerek milletimizi bu hedefe ulaştıracağına yürekten inanıyorum. Bugün sizlerin yoğun emekleri, hocalarımızın büyük gayreti, ailelerimizin müthiş fedakarlıkları neticesinde mezun olarak öğreniminizi başarıyla noktalamanın gururunu ve kıvancını yaşıyorsunuz.” Hekimliğin insan yaşamı ve sağlığını korumayı her şeyin üzerinde gören ve onu özveri, sabır ve fedakarlık ile hoşgörü gibi erdemlerle sergileyen kutsal bir meslek olduğunu söyleyen Vali Su konuşmasına şöyle devam etti: "Bu süreçte devletimizde öğrenimlerinizi tamamladığınız üniversitelerimiz olduğu gibi mesleğinizi icra edeceğiniz hastanelerimizi de çağı gereklerine uygun hale getirmiştir. Bugün şehir hastanelerimizde devlet hastanelerimizde aile sağlık merkezlerimizde, toplum sağlığı merkezlerimizde, 112 acil istasyonlarımızda, hava ambulanslarımızda hemen hemen her yönüyle çağı yakalamış, çağın üzerinde gerçekten modern bir teçhizat ve hastane kapasitesine sahip bulunuyoruz. Bunları daha da geliştirmeye devam edeceğiz. Sizler de bu modern tesislerde vatandaşlarımıza en güzel hizmeti sunacaksınız.” Vali Su, mezunlara olan güvenini vurgulayarak konuşmasını sonlandırdı.
Törende konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, öğrencileri ve ailelerini bunca yıl emek vererek bu başarıyı elde edebildikleri için kutladı. Mesleklerine yeni başlayacak olan meslektaşlarına tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Çamsarı şunları söyledi; “Hastaneler ve diğer sağlık kurumları sadece ihtiyaç halinde gelinen ve sizden yardım bekleyen insanların başvurduğu kurumlardır. Bu nedenle size gelen her hastaya şefkatle ve merhametle yaklaşın. Unutmayın ki ağzınızdan çıkacak her kelime insanların hayatını etkileyecek düzeyde önemli olacaktır. Zaten bu da işinizin kutsallığı ve öneminin doğal getirisidir. İşiniz derken bu kelimenin hekimliği tam olarak kapsamadığının farkındayım. Çünkü sizin mesainiz olmayacak. Yaptıklarınız ve başardıklarınız asla kazancınızla ölçülemeyecek. Bazen sağlığınızı hiçe sayarak sağlık hizmeti sunacaksınız. Yani siz yeni bir meslek hayatına başlamaktan ziyade yeni bir yaşama başladınız.” Prof. Dr. Çamsarı son olarak, öğrencilerin edecekleri hekimlik yeminin bir an bile unutmamaları gerektiğini belirterek konuşmasına son verdi.
Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Hakan Öztürk de fakülte hakkında bilgi vererek öğrencilerin çok nitelikli bir üniversiteden mezun olduklarını dile getirdi. Bu yıl 159 öğrenci daha mezun ettiklerini söyleyen Prof. Dr. Öztürk konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Çağımızın yeni endüstri devrimi olan Endüstri 4.0 olarak adlandırılan bu dönem tamamen makineleşme yani sistemden insanı çekme olarak yorumlanmakta. İnsansız daha az hata olacağı düşünülmekte. Sizler modern çağa uyum sağlamak için teknolojik gelişmeleri de yakından izlemek durumundasınız. Ancak ben bu gelişmelerin hekimlik mesleği için olumsuz sonuçlar da doğurabileceğini düşünüyorum. İnsanların hastalık durumunda şefkate, ilgiye, dinlenmeye ve güler yüze ihtiyacı vardır. Hasatlarınıza insani değerlerimizle yaklaşmadığımız zaman tedavimiz eksik kalacaktır. Bu yüzden çevrenizdeki insanlara karşı içinizde daima sevgi ve nezaket besleyin. Hastalarınıza iyi davranın gülümseyin.” Prof. Dr. Öztürk, mezun olan öğrencilerini ve onlara destek olan aileleri kutlayarak konuşmasını sonlandırdı.
Konuşmasına; ailesine, hocalarına ve bu günlere gelmelerinde emeği olan herkese tek tek teşekkür ederek başlayan dönem birincisi İnt. Dr. Nurdan Güzel Averbek ise “Kulağa klişe bir söz gibi geliyor fakat insanı iyileştiren, insanın acılarını dindiren, beklenen yaşam süresini arttıran hekimlik mesleği kutsal meslek tanımını çok hak ediyor. Özellikle yakın zamanda artan hekime yönelik şiddete karşı kınamanın ötesinde her meslektaşımın duyarlı olması, bu sorunu sahiplenmesi ve meslek örgütlerimizle beraber çözümler üretmek için çabalanması son derece önemlidir. Son olarak tıbbı mistisizmden ayırarak bir bilim ve sanat haline getiren ilk kişi Hipokrat başta olmak üzere bu mesleğe gönül vermiş ve şu anda hayatta olmayan bütün hekimleri saygıyla anıyorum.” diyerek konuşmasını bitirdi.
“Hastalık Yoktur Hasta Vardır”
Konuşmaların ardından Genel Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Musa Dirlik tarafından Tıp Fakültesi 15. Dönem mezunlarına sembolik son ders verildi. Prof. Dr. Dirlik, “Her şart ve durumda yaş, inanç, dil, etnik köken, cinsiyet, milliyet, politik düşünce, ırk, cinsel yönelim, toplumsal konum ya da başka herhangi bir fark gözetmeksizin eşit olarak sağlık hizmeti vermelisiniz. İyi hekim arkadaşını hastalara karşı kötülememeli ya da suçlamamalıdır. Meslektaşlarına ya da birinci derece yakınlarına gerekli ilgiyi göstermeli, sahiplenmeli ve yardım etmelidir. İyi doktor özelliklerinin başında bilgili olmak, gelişmeleri takip etmek, yaptığı işlemlerde beceri kazanmış olmak gerekir. Ancak şunu da bilmeli ki değişmez bilgi yoktur. Bu nedenle değişikliklere ve gelişmelere açık olun. Zira tıp fakültesinde okurken öğretilen temel bilgi ve prosedürlerin bir kısmı en az 10 yıl içerisinde değişecektir.” dedi ve her zaman hastalara güler yüzlü ve şefkatli olmalarını unutmamaları gerektiğini hatırlattı.
Prof. Dr. Dirlik öğrencilere seslenerek “Hastalık yoktur hasta vardır prensibini göz ardı etmeyin. Bir hastaya yönelik klinik semptomlar bulgularla ortaya çıkabilir bu yüzden hastalar değerlendirilirken geniş perspektifle düşünülmeli ve titizlikle sorgulanmalıdır.” dedi. Prof. Dr. Dirlik daha sonra, genç doktorlara Hipokrat Yeminini okutarak onların hekimlik hayatlarında bu yemine bağlı kalmalarını istedi.
Dönem birincisi İnt. Dr. Nurdan Güzel Averbek tarafından Tıp Fakültesi Mezuniyet Kütüğü'ne dönem plakası çakılması sonrasında dereceye giren mezunlara ödülleri ve mezuniyet belgeleri verildi. Tıp Fakültesi birincisi İnt. Dr. Nurdan Güzel Averbek’e Mersin Valisi Ali İhsan Su ve Rektör Prof. Dr. Ahmet Çamsarı tarafından, dönem ikincisi Dr. Melek Karasu’ya Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Önder Gürbüz ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Kaya tarafından, dönem üçüncüsü Dr. Simge Karaca’ya ise Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ve Dekan Prof. Dr. Ahmet Hakan Öztürk tarafından belge ve ödülleri takdim edildi. Daha sonra mezun olan diğer öğrencilere Tıp Fakültesi'nin öğretim üyeleri tarafından temsili diplomaları verildi.
Mezuniyet Töreni, mezunların havai fişek eşliğinde havaya kep atmalarıyla, coşkulu bir şekilde son buldu.
MERSİN KENT HABER
