DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Mehmet Babacan
Mehmet Babacan
Giriş Tarihi : 30-12-2023 10:43

ÖZGÖREN KÜTÜPHANESİ

Ben bir Yörük çocuğuyum.

Keçi sürülerimiz vardı, sesleri şiir gibi gelirdi kulağımıza. Sürü söylemi her ne kadar bilinçsizce bir beraberlik olarak algılanırsa da, öylesine çekici bir topluluk kavramı ki, yalnızca keçi dendiğinde veya görsem, içime bir acıma duygusu düşer.

Öksüz kalmış gibi düşlerim o zavallıyı.

Zamanla bazı duyguların genlere girdiğine inanıyorum ben. Ama hangi duyguların, hangi etkilerle ya da zamanlarda bu geçişi gerçekleştirdiğini bilemiyorum.

Yaşamım boyunca nice acabalarımı yanıtlayan kitaplar bunu da yanıtlamıştır belki de ben görmemişimdir. Çünkü ne zaman aklıma bir kitap düşse ya da görsem, bir kütüphane hayalinin ortasında bulurum kendimi.

Ha, bu konu nerden mi aklıma düştü?

Önümdeki fotoğrafta kitap armağanlaşan iki kişi var. Arkadaşım olan kişiler bunlar. Sn. Prof. İsmail Özgören ve emekli Öğretmen Sn. Mustafa Dağtepe. Kitap dostu kişiler.

Ama bu dostluk, İsmail Beyde çok daha yoğun ve de Şanslı. Çünkü o kitap, bir yuvaya, hatta bir dünyaya kavuşurcasına gidecek, “ ÖZGÖREN KÜTÜPHANESİ” nde onurlu yerini alacaktır.

*

Sn. İsmail Özgören Hocamı epeydir tanıyorum. Benim dost edinme anlayışım biraz korkakçadır. Belki başıma çok taş değişinden olmalı. Çabuk kaynaşamam. Güvensizlik sanır çoğu, oysa benimki kendimi korumaktır. O nedenle, İsmail Hocamı özgüvenli ve engin gönüllü davranışlarıyla sevdim. Kültürel zenginliğiyle sevdim. Ama ekonomisine ayak uyduramam diye çekindim hep. Süreç içinde, fukaraya burun kıvırmayışıyla da sevdim.

Velhasıl, tanıdıkça güvenim ve sevgim arttı. Sevgim arttıkça saygım arttı. Ve kütüphane yaratma çabasını görünce saygım da sevgim de bir kat daha arttı. ( Bir de davar sürüsü olsa kim bilir daha ne kadar artacak?) (!)

Günlerin birinde düşman zihniyetler yakıp, yok etmeye çalışsa da Mezopotamya’da, Anadolu’da bulunan tabletler birer kitap değil mi? Asırlardan beri, gerici zihniyetlerin yakıp yıkıp yok etmeye çalıştıkları kütüphaneler, hala ayakta.

Sözün kısacası en uzun ömürlü kalıt kitap oluyor galiba. Yani o, ana kucağı gibi bir rafta sessizce dost bekleyen kitap, binlerce yılı haykıran bir tarih oluyor. İşte bu mutluluğa el atmaya çalışan Sn. İsmail Özgören’i, gün geçtikçe daha çok seviyorum.

Ve inanıyorum ki Adana’nın tarihinde yerini almış ola  Özgören Ailesinin, gelecek kuşaklara bırakacağı en kutsal miras ÖZGÖREN KÜTÜPHANESİ olacaktır.

Başarı dileklerimle.

Mehmet BABACAN

Yol Durumu
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA