Ahmet Ümit Aloğlu, “Nazım’ın Şiirinin Biçimsel Özellikleri Üstüne Bir Deneme” adlı ilk kitabı Eylül 2020’de okurlarıyla buluştu.
Mersin eğitim dünyasında önemli bir yeri olan eğitim emekçisi Ahmet Ümit Aloğlu, yaşamı boyu yaşadığı topluma sorumlu, yaşanan olaylara duyarlı, bildiği doğruların yılmaz savunuculuğuyla toplumsal yaşamda, siyasal yaşamda doğası gereği sorumluluk bilinciyle insan yaşamına dokunma ilkesinden hiçbir zaman ödün vermedi.
Uzun süredir hayranı olduğu dünya şairi Nazım’ı, yeniden keşfetmek amacıyla değil, ama o sanat serüveninde beslendiği Anadolu kültürüyle, Anadolu’nun yetiştirdiği söz ustalarıyla, dünya şairleriyle harmanlayıp dünyanın her yerinden Nazım’a duyulan hayranlığın altı çizmeden Nazım Şiirleri üzerine yaptığı çalışmaları “Irmak gibi akıp giden ve su gibi okunan, kolayca anlaşılan bir yapıtlar verdi” sözleriyle bu amaca kolayca ulaşılmadığına dikkat çekiyor.
Nazım’ın yaşadığı dünyanın sanatçılarını dikkatle okuduğunu, onların beslendiği kaynakları titizlikle incelediğini, yaşadığı toprakların sanatçılarının yaratılarını bir kuyumcu ustalığıyla mercek altına yatırıp söze, sözcük öbeklerine, eğretilemelere, söze yüklenen sanatlara, halk söylemlerine, söylencelere dikkat çeken Aloğlu, Nazım şiirlerini okurken çok farklı lezzetleri tadıyorsunuz. Gözden kaçırdığınız dizelerle yeniden Nazım’ı keşfediyorsunuz.
Dili, insan yaşantında, toplumsal yaşamda bilginin, sanatın, kültürün, çağdaşlaşmanın bilgiyle olacağına, bu bilgiye ulaşmada dilin anlaşılabilir olması sanatçının en önemli görevi olduğunun altını çizen Nazım’ın dünya görüşüne Aloğlu, yaşamın olmazsa olmazı olarak görüyor. Nazım şiirlerini dil, biçim ve öz bakımdan irdelerken, “Düşüncelerin halka ulaşması konusunda giderek şiiri, biçim bakımından da söyleyiş bakımından da sadeleşecek, artık özle biçim, çekirdekle kabuk iyice birbirine yakışacak, bir bütün olacaktır” sözleriyle de Nazım’ın gösterdiği titizliği aydınların yazarların dilin anlaşılır olmasına dikkat çekiyor.
“Bilmem…yalnız
Bildiğim sen ve ben ve mai deniz”
Yazar Aloğlu, “Bir şiirin her çağda, her kesimden insan tarafından okunabiliyor olmasını sağlayan iki temel unsurdan söz ederken, her dönemin beğenisine seslenebilecek nitelikte olması, toplumsal-kültürel yapısı ne olursa olsun her insanı etkileyecek ölçüde canlı olması gerektiğine, bu canlılık kavramının içine , şiirin yazıldığı dönemin dilinin anlaşılır olmasına bağlıyor.
“Sarılıp yatmak mümkün değil bende senden kalan hayale
halbuki sen orada, şehrimde gerçekte varsın etinle kemiğinle
ve balından mahrum edildiğim kırmızı ağzın
kocaman gözlerin gerçekten var
ve asi bir su gibi teslim oluşun ve beyazlığın
ki dokunamıyorum bile”
Aloğlu, Nazım okurlarında ne istiyor sorularına yanıt verirken, Nazım; “Şiirlerim, okurlarımın tüm sorunlarına yanıt versin istiyorum. Bir delikanlı bir kızı sevdiğinde şiirlerimi okusun. Yaşlı bir adamı ölümün kederi kapladığında şiirlerimi okusun. İnsanlar, 1 Mayıs gösterilerine giderken şiirlerimi okusunlar. Bürokratın biri size kötü bir oyun oynadığında şiirlerimi okuyun” sözlerini anımsatıyor.
Yazar Aloğlu, Nazım şiirlerini dönemlere ayırarak, Nazım’ı okurun daha iyi değerlendirmesine inanıyor. Nazım’ın felsefe, tarih, toplumbilim, eleştiri, tartışma, yergi, ağıt, anı, öfke kıskançlık gibi konuları kendi bakış açısıyla, dil ve söyleyiş özelliğiyle birleştirerek romanları, öyküleri, masalları, oyunları okurunun beğenisini kazanması sanatçının söz ustalığına bağlıyor.
Nazım şiirini değerlendirirken Aloğlu, Cumhuriyet Dönemi yazın alanında başlayan değişimi açıklarken “Kabukla çekirdek, içle dış, kalıpla öz, arasındaki bağın en iyi örneğini, dilimizin son yıllarda geçirdiği değişikliklerde görebiliriz. Bir bakıma, söz bir çekirdekse, bir özse, yazı onun kabuğu, onun kalıbıdır” sözleriyle Nazım’ın bu değişimin en iyi öncülüğü yaptığını dillendiriyor diyor ki “Onun dil kavgası, aydınlık kavgası, sosyalizm kavgasıdır.” Nazım, dilini en güzel şekilde kullanmayı isteyerek, davasına hizmet edecek sözleri en güzel şekilde söylemeyi amaçladığına vurgu yapıyor.
“Türküler söylendikçe Türk diliyle
Seni seviyorum gülüm, dendikçe Türk diliyle
Türk diliyle gülünüp
Türk diliyle ağıtlar yakıldıkça,
Ben anılacağım”
Yazar Aloğlu,”Nazım’ın Şiirinin Biçimsel Özellikleri Üstüne Bir Deneme”, Nazım okurlarına bana göre, Nazım’ı daha iyi anlama kolaylığının yanında, onun şiirindeki derinliğin bilincine varmamızı, o şiir okyanusunda kocaman bir dalga, dünyayı şiirleriyle nasıl sarstığına, Türkçenin söyleyiş zenginliğiyle Türk Edebiyatı dünya sanatçısı Nazım Hikmet ile bu okyanusta gururla.
“Nazım’ın Şiirlerinin Biçimsel Özellikleri Üstüne Bir Deneme” adlı kitabı, öncelikle okunması gereken, bu alanda yapılmış titiz bir çalışma. Nazım Hikmetle ilgili pekçok araştırma çalışmaları yayınlandı.Ancak yazılanlar içinde emsalsiz tek çalışma, bu türün en güzel örneğini edebiyat severlere sunan Ahmet Ümit Aloğlu büyük takdiri hak ediyor... Elinizden düşürmeyeceksiniz.
Ahmet Ümit Aloğlu; Yazar, siyaset uzmanı, eğitimci, düşün insanı Ahmet Ümit Aloğlu,1942 Elbistan doğumlu. Sivas Öğretmen Okulu mezunu olarak öğretmenlik yaşamına Mardin Derik Kasbası Arban Köyü’nde başladı. Aloğlu, 1962 de Gazi Eğitim Enstitüsü’nü bitirdi, Türkçe Öğretmeni olarak değişik okullarda görev yaptı.1971 yılında Mersin’e gelen Aloğlu, Mersin Ticaret Lisesi, Endüstri Meslek Lisesi, Atatürk Lisesi, Tarsus Cumhuriyet Lisesi, Tarsus Lisesi, Tevfik Sırrı Gür Lisesi gibi okullarda çalıştı.1992’de emekliye ayrılan Aloğlu, bir süre Özel Toros Koleji’nde de öğretmenlik yaptı.
Aloğlu, çeşitli ulusal ve uluslararası kongrelere katıldı, bildiriler sundu. Cumhuriyet Gazetesi’nde yazıları yayınlandı. Haftalık dergilerde, Yerel gazetelerde makaleleri yayınlandı.
16 ve 17.Yüzyıllarda Devlet Düzenindeki Bozulmaların Sanata Yansımaları, Karacaoğlan’da Cinsellik, Tanzimat Romanında Aydınlanma Fikri çalışmaları var.
Yazar Aloğlu, makalelerini Mersin Kent Haber internet gazetesinde www.mersinkent.com yayınlıyor.
,Salih Pala
MERSİN KENT HABER