İnsanı dağların doruklarına çeken gücün ne olduğunu bilir misiniz?
Denizin azgın sularında boğuşmayı; sessiz kumsalında sere serpe güneşlenmeyi.
Hep doruklarında yaşananlar kalıcı,kalıcı olduğu kadar çarpıcı.Doruklarında hissetmek hazların en güzeli.Torosların doruklarında Temmuz sıcaklarının etkisinden çok uzak buz gibi havada buz gibi… içer gibi.Müziğin nameleri dağ taş yaylanın bedenini sararken yaylanın serin havasına bürünen insan bedenlerine müziğin nakış nakış işlemesi ,içine sinmesi notaların,içine sinen haykırışı bedeniz,ahenkle dans eden bedenlerinde o anlar.
Ülkenin her yanından insanlar gülümseyen yüzüyle,doğanın hasretliğinde buluşmasının anlamını buraya gelenler burada neyi aradıklarını fazlasıyla buldu.Unuttukları hisleri yeniden uyandı.Doğanın kutsal kardeşliğinde kucaklanmanın şefkatli ellerinde;huzur içinde çadırlarında konakladı.
Her yan yeşil,buz gibi akan küçük ırmaklar,gökte geceleyin ışıldayan ayın sarhoşluğunda yıldızlar.Yıldızlara bakarak uyududular,uyandılar.Uyumaya azdı zaman.Zaman yayla zamanıydı.Zaman Müzikle yıkanıyordu,Müzik sarmaladı zamanı,içine çekti ,işte orada Şaymana’da,yüreklerde konaklandı.İnsanı bunlar çekiyor;doruklar,doruklar;işte her şeyin zirvesi bu.Zirveye koşmak,akşam yakılan çoban ateşi bu.Etrafında söylenen türküler bu,ağıtları da var doğanın.
Ateş ve ekmek,ateş ve su,ateş ve müzik,İnsan ve yüreğindeki ateş.
Doğanın sonsuz bereketinde bir damlasın,damlalar,damlalar,uzağı yakın eden .
Tozlu yollardan, bulutla buluşan göğün içini delerek gidilen Şaymana.
Şaymana’ya çok istekli olanlar geldi geçen yıllara inat,müziğin evrenselliği,doğanın kardeşliğinde buluşan bu insanlar yeşili ve sevdayı,dostluğu ve ekmeği bölüştü.Çadırlara sığmadı yalınızlıkları,yaylanın kulaklarında yansıdı özgürlükleri.Şarkılar,şarkılar kadar güzel olunca,insana adanan güzelliğin ortaya çıkması bundandır işte.
“Yarin yanağından gayri her şeyi paylaşırım” ne güzel bir deyiş bu.Burada yaşananlar insan,müzik,sanat ve kültür.İnsanı insan yapan Salı verildiği doğada kendine en güzel yolun nereden geçtiğini bilmesi,deniz gibi, müzik gibi,mavinin sonsuzluğunda,yeşile sevdalı.
Sevda ile ekilen Şaymana Festivali,sevebilmenin hayata dair her şeyi var; içinde hasret olan.
Emeği geçenlere sonsuz teşekkürler Şaymana Müzik Festivalini düzenleyenlere.
Küçük bir bilgi; bu festivali üç genç insan yüreklerini koyarak düzenliyor.İmkanzız,mümkünatı yok;yolları zor ve dolambaçlı,çok yüksek,bulutlara değer başınız.Aklınız mı Yok.
Ankara,İstanbul,İzmir,Antalya,Adana,Osmaniye,Antakya,çevre illerden Niğde’den Konya,Kayseri’den gelenler o tozlu yolları yırtıp atarak Torosların mis gibi kokan,buz gibi havasında yeniden müziğin evrenselliğine koştular;büyük bir buluşmaydı,birlikte tek yürek olmak için gelindi Şaymana’ya.
Giderken yeniden sözleşildi. Beşincisinde de buradayız.
Kalplere kazınan Şaymana.Özleyeceğiz yaylanın sıcak yürekli insanlarını.
Salih Pala
MERSİN KENT HABER