İyiliğin Yazılmamış Bir Öyküsü

Salih A. Pala

15-05-2021 08:23

Bayramı bekleyerek geçti çocukluğumuz. Yeni kıyafetler, üst baş o zaman alınırdı. Herkesin yeni bir çorabı, ya da yeni bir ayakkabısı. Yaza denk gelmişse naylon ayakkabı. Bayram akşamı baş ucumuza koyar yatardık. Bayram düşlerimizle uyurduk.

Pandeminin etkisinde dört duvara mahkum edilmiş gün bulup gün yiyenler için hayat durmuştu.  

Bir de üstüne üstlük on bir ayın sultanı dayanmıştı kapıya. 

Bir şey yapmalı.  

En azından çocuklar için. 

Böyle başlıyoruz öykümüz . 

Ne yapabiliriz. Kimseler duymadan, duyurulmadan çocuklar için. 

“Ben kendi olanaklarımla elli çocuğu giydirmek istiyorum. "

Kulağımda Mozart bestesi gibi yankılanırken, soprano sesisye  "30 yakın çocuk için hazırlıklarım tamam . Bu sayıyı elliye tamamlamak istiyorum. Ne dersin ” diyordu.

" Bayram öncesi dezavantajı yüz ailenin çocuğuna ulaşılacak. İçim içime sığmıyor" sözleri kulaklarımda çınladı.

Nasıl mutlu olmuştum. Ben de kanatlanmıştım.

Çocuklara sahip olmak istedikleri markalardan blue jeans, tişört, gömlek, ayakkabı, çoraplar alınacak. 

 Çocukların seçiminde ince elenip sık dokundu. 

Bu iyilik perisinin kimliği de sır gibi saklanacak sözü alındı.

“Amacına uygun olmalı.  Çocuklar hatırlanmalı, ilham olmalıyız."sözleriyle insanları harekete geçirmeyi düşünüyordu.

"Biliyorum"  diyordu:

-Mersin’de çocuklara yardım etmek isteyen yüzlerce hayırsever olduğunu. 

Bayrama az kalmıştı.

Yüze yakın çocuk Milli Eğitim Müdürlüğü'nün aracılığıyla tespit edildi. 

Fazla dillendirmeden dezavantajlı ailelerin çocukları arasından seçilmesine titizlikle dikkat edildi. 

Öyle uygun görmüştü. Her çocuk için belli bir limitli olan plastik kartlara nakit yüklendi. 

Seçilen dört beş bilinen markaların mağazalarında geçerliydi bu kartlar. 

Hangi çocuğun hayali değidi ki. 

Aileleriyle birlikte  çocuklar o mağazalara gitti. Seviçlerini duyar gibi olduk.

Çocukken  o bilinen mağazalardan alış veriş etmek benim de hayalimdi. 

Kendi paramı kazanmaya başladığımda on üç on dört yaşlarındaydım. Dünya markası spor ayakkabımı aldığım günü hatırladım. Ucu ucuna yetmişti elimdeki para.

Birkaç çocuğa kendisi kendisi vermek istemişti.

Belli ki aklından geçirdiği çocuklar vardı.

Yerinden yurdundan edinmiş çöp toplayan Suriyeli çocuklar.

Çöp konteynerlerinden çöp toplayan çocukları görüyordu her sabah. Onları sevindirmek.  

Kendi elleriyle verme arzusuyla yanıp tutuştu. 

Yıllardır yüzlerce  çocuğun yaşamına dokunmuştu.

Bu biraz faklı geliyordu, heyecanından kabına sığmıyordu. 

Bastonunu aldı,indi evinden.

Çocuğu iş başında yakaladı. 

Seslendi. 

İçli şarkılar gibi sesini duyar gibiyim. 

Çocuk, işini bir yana bırakmış,mahcup bir yüzle, gözünü kaçırarak anlamaya çalışıyordu.  

“Giy bakalım. Bu ayakkabı sana uyar” bir ana şefkatıyla.

 Çocuk bir ayaklarına bir de kutudaki ayakkabıya baktı.

,Kim bilir kaç gündür çorapla yürüyordu. 

Yanında çöp toplayan adam “giy, giy” demese, yaşadığı düşten uyanamayacaktı. 

Çorabını çıkardı.

Tam ayağına göreydi.

37 numara. 

Ardından arkasında sakladığı çorapları uzattı. Ayakları kir içindeydi giymedi, cebine koydu.  

Günün sürprizi sürüyordu. 

Hayal ettiği bluejeans. Üstüne tuttular, tam ona göreydi.  

Daha giymeden yakıştırmıştı bedenine. Bir eksik vardı diye düşündü sanki çocuk.  

Bastonuna dayandı, Gözlüklerini düzelterek gülümsedi. 

“Daha bitmedi” dedi. 

Çok güzeldi bayramlık tişört. 

Ellerini pantolonunun yanına sildi, gözlerini dikti. “Bunlar benim mi?”  

Elini öpmek istedi. Ellerine baktı. Gülümsedi, gözleriyle öptü. Teşekkür etti.

Rüya gibiydi. 

Ayrılık zamanı. 

Sokaklar onları bekliyordu. 

Salih Pala 

MERSİN KENT HABER 

DİĞER YAZILARI Sümerbank Çocukları 01-01-1970 03:00 ZAMAN ZAMAN İÇİNDE 01-01-1970 03:00 Bir Zamanlar İlham Vermişti 01-01-1970 03:00 Florida Maimi Kazan ve Ahmet Yeşil 01-01-1970 03:00 Ahmet Yeşil İle Miami Tataristan Mersin Yeni Yıl Söyleşisi 01-01-1970 03:00 Tam Kapanma Güncesi 01-01-1970 03:00 GÖBEKLİTEPE, SONSUZ BAHAR 01-01-1970 03:00 Ahmet Ümit Aloğlu, Nazım'ın Şiirinin Biçimsel Özellikleri Üstüne Bir Deneme Kitabını Yayınlandı 01-01-1970 03:00 BİZE KIRMIZI KART AŞISI 01-01-1970 03:00 Kasiyer Kadın, Kadına Şiddette Göz Yummadı 01-01-1970 03:00 BOĞAZİÇİ, BODRUM’UN BALIKÇI ŞİRİN KÖYÜ 01-01-1970 03:00 ALIŞ VERİŞ MERKEZLERİ TAMAM DA YA ÇARŞI MERKEZLERİ 01-01-1970 03:00 SÜPER MARKET ÇALIŞANLARI EK MESAİ SAATLERİYLE CANINDAN BEZDİ 01-01-1970 03:00 Mersin Bir Nisan Şakası 01-01-1970 03:00 Yaşamın Anlamını Keşfetmek 01-01-1970 03:00 Mersin'de Üç Sevdalı 01-01-1970 03:00 Sevdanız Mersin Olmalı 01-01-1970 03:00 MERSİN 01-01-1970 03:00 Bayramda Mersin Sahilleri Çifte Bayram Yaptı 01-01-1970 03:00 Belki de Bir Bayram Yaşıyoruz 01-01-1970 03:00 GÖBEKLİTEPE HARRAN,HARRAN GÖBEKLİTEPE 01-01-1970 03:00 Portakal Çiçeği Karnavalı Adana'dan Çukurova'ya 01-01-1970 03:00 Mersin’de Seçim Kazanmanın Matematiği 01-01-1970 03:00 Narenciye Festivali Mersin'e Nimettir 01-01-1970 03:00 GÜLNARLILAR GÜLNAR'DA YOKTU 01-01-1970 03:00 Şimdi Ne Olacak /Salih A. Pala 01-01-1970 03:00 Mersin’de Listelere Tepki 01-01-1970 03:00 Mersin’in Üç Sevdası / Salih Pala (makale) 01-01-1970 03:00 ÖZLEDİM / Salih A. Pala Şiiri 01-01-1970 03:00 Mersin Antik Kilikya Limanları Gün Işığına Çıktı 01-01-1970 03:00 Yeniyıl Dünyamıza Yeni Bir Umut Olsun 01-01-1970 03:00 Mersin Acısıyla Tatlısıyla 2017 01-01-1970 03:00 Dünyanın En Kötü Seçimleri 01-01-1970 03:00 Bir Mektup Okuyana /Salih A. Pala 01-01-1970 03:00 Müziğin Kalbinde Şaymana 01-01-1970 03:00 Varlık Nedenimiz/Salih A. Pala 01-01-1970 03:00 Mersin’i Yeniden Okumak 01-01-1970 03:00 Yaşama Bir Gülümseme 01-01-1970 03:00 YETER ARTIK ! Salih Pala 01-01-1970 03:00 Yaşamın Öyküsü Ne 01-01-1970 03:00 Mersin sevdanızı ; GÖSTERİN 01-01-1970 03:00 Mersin’de Yaşananlar ve Sel Felaketi 01-01-1970 03:00 Hayat İki Kişiliktir 01-01-1970 03:00 Mersin'i Yaşayabilmek 01-01-1970 03:00 Mersin’de Sanatı Tartışmak 01-01-1970 03:00 Bayramı Sevgiyle Kutlamak 01-01-1970 03:00 Mersin'den Afyon Kocatepe'ye Zafer Yürüyüşü 01-01-1970 03:00 Yaşa(ma)k 01-01-1970 03:00 ZamaN 01-01-1970 03:00