DOĞA VE ÇEVRE İLE YÜZLEŞMEK

Prof. Dr. Ahmet Özer

05-05-2020 16:28

Yeni bir çevre bilinci gerekir
 
20- yüzyılın ikinci yarsından itibaren, İkinci Dünya Savaşı’nın sonuçlarının da etkisiyle, dört kavram uluslararası düzeyde küresel kabul gördü ve öne çıktı. Bunlar; demokrasi, insan hakları, adalet ve çevre kavramlarıydı. İlk üç kavram Batı Avrupa’da karşılık buldu, doğuda ise bu anlamda inişli çıkışlı da olsa süreç devam ediyordu. Fakat bunların her birinin uygulandığı ya da reddedildiği alanlar ülkeler iken çevre bir ülkenin sınırlarına hapsolamayacak bir özelliğe sahipti. Çünkü ısınma, hava kirliliği, gaz salınımı atmosfere çıktığında sınır tanımıyordu. İşte bu yüzden çevrenin bilince çıkarılması ve bütün dünyada yaygınlaştırılması elzemdi ve BM bu anlamda bazı çalışmalar başlattı.
 
 
Gündem 21 istenen işlevi göremedi
 
21. yüzyıl dünya çevre yüzyılı ilan edildi. Gündem 21, yirmi birinci yüzyılın gündemi çevredir, anlamını taşıyordu. Bu minvalde Stockholm de Rio’da çevre temalı küresel çaplı toplantılar yapıldı. Bu toplantılarda sürdürülebilir bir dünya için gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelerin sanayileşme konusunda kendilerinin yaptığı hataya düşmemeleri uyarısında bulundular.
 
Gelişmekte olan ülkeler de haklı olarak, siz kalkınırken dünyayı kirletiniz, şimdi bize kalkınmak için dünyayı kirletmeyin, sanayileşmenizi yavaşlatın diyorsunuz. “Kirleten öder”, prensibi gereğince, sizin kirliliği önleme maliyetlerine katılmanız gerekir, dediler. Tabi ki işin sonunda anlaşma sağlanamadı.
 
Batı Avrupa ve Amerika hem kirletmeye hem de nükleer başta olmak üzere silahlanmaya devam etti. ABD ve bir kısım batılı ülkeler, çevreyi ve atmosferi kirletmeyi önleyen, Kyoto gibi, bazı önemli anlaşmalardan çekildiler. Maalesef zamanla diğer bazı ülkeler de bu kervana katıldı. Doğaya saldırı, çevrenin kirlenmesi son surat devam etti. Özellikle Batı ülkelerinden kaynaklı açgözlü ve obur sanayileşme sonucu dünya yaşanmaz hale geldi.

Bu tüketim çılgınlığı sürerse bir değil beş dünya yetmeyecek. Daha şimdiden iklimin değişmesi, atmosferdeki ısınmanın artması, buzulların erimesi, su kaynaklarının azalması, denizlerin seviyesinin yükselmesiyle şehirlerin su altında kalması ve canlı çeşitliliğinin azalması gibi ciddi tehditler belirmeye başladı.
 
Titanik faciası gibi
 
Açgözlü tüketimin atıkları dağ gibi yığıldı. Ormanlar kesildi, tarım alanları beton yığınlarına kurban edildi. Sanayileşme adına gaz salınımı son hızla devam etti.  Ozon tabakası delindi, asit yağmurları başladı, su yüzeyi yükselmeye başladı, dünya hem ısınmaya hem kirlenmeye devam etti. Doğa inim inim inliyor.
 
Usta yazar Amin Maulof’un “Uygarlıkların Çöküşü” adlı son denemesinde belirttiği gibi 20. yüzyılın başındaki yolcu gemisi Titanik buz dağını görmeden çarpmıştı, ama insanlığın içinde olduğu Titanik göz göre göre buz dağına doğru gidiyor. Eğer bir an önce bu gidişten dönülmezse gemi çarpacak; battığında hepimiz birlikte batacağız. Çünkü bizim bu açgözlülüğümüz dünyanın dengesini bozdu. Bir virüs bize bu bakışı değiştirmemiz gerektiğini ayan beyan gösterdi. Kendimizle yüzleşmek için bu yeterli değil mi?
 
Bakış açısı değişmeli
 
İnsanlığın değiştirmesi gereken davranışların başında doğaya karşı bakış açısı geliyor. Hâkim ilerleme ideolojisi, insanın doğa üzerindeki hakimiyetini insanlığın ilerleme ölçüsü olarak kabul ediyordu. Bu virüs bunun doğru olmadığını bize gösterdi. Bundan sonra yapılması gereken şey, doğayı kontrol altına alma adına onun hassas dengelerini bozmak olmamalı...
 
Bugün ihtiyaç duyulan şey doğaya aç gözlü kurtlar gibi saldırmak değil, doğayla barışık ve onunla yaşamayı öğrenmektir. Biz insanlar, milyonlarca yıllık evrimin ortaya çıkardığı ekosistemin bir parçasıyız. Ekosistem milyarlarca canlının; hayvanın, bitki ve insanın fiziksel çevre faktörleriyle iç içe geçtiği kombine bir yapıdan oluşuyor. Bu sistemi oluşturan unsurlardan birinin hasar görmesi doğanın iç ahenginin tümden bozulması, giderek kendini yenileyen iç enerjisinin tükenmesi anlamına gelir
 
Sonuçta doğadaki enerji tükenmeye doğru gider
 
Bu yüzden bugün insanlığın önündeki en önemli görevlerden biri, çevre ve doğaya duyarlı ekolojik bir yaşam modelini inşa etmektir. Şimdi Korona Virüsü nedeniyle şehirler bom boş, caddeler ıssız,  kalabalık mekânlar sesiz ve sedasız kaldı. Bu bize bir şey söylemeli. Alışveriş ve tüketim çılgınlığı bir nebze de olsa azaldı, hava kirliliği son yılların en alt seviyesine indi. Isınma da öyle; belki de bu vesile ile, dünya soğuyor ve temizleniyor (Bilerek ya da bilmeyerek!). İnsanların her şeyden üstün olduğu teorisi alt üst oldu, doğadan üstün olmadığımız anlaşıldı.  Peki, aklımız başımıza geldi mi? Ya da şöyle mi sorsak; aklımızın başımıza gelmesi için daha ne olmalı?
 
Virüsün yaptıkları yetmiyor mu?

Anlamak için, yaşadığımız onca kıyamet yangınları yetmedi mi, buzulları yok etmek yetmedi mi; dev kasırgalar yetmedi mi? Bütün bunlar yetmiyorsa, senin ve sevdiklerinin yüzüne soğuk bir gölge gibi yayılarak bir şamar gibi inen bu virüs de mi yetmiyor? Daha ne olması lazım? Sonunda kendi soyunun tükenmesini mi beklemelisin yoksa? İstediğin bu mu? Gelecekteki çocuklarına ve torunlarına bırakacağın miras bu mu? Bu olmadığına eminim.
 
Çünkü bu dünya bizim atalarımızdan miras aldığımız bir dünya değil, çocuklarımızdan emanet aldığımız bir dünya. Dünya ve üzerindeki canlıların var olması için bize ihtiyaçları yok ama bizim varlığımızı sürdürmemiz için onlara ihtiyacımız var. O halde bindiğimiz dalı neden kesiyoruz? Bunu herhangi bir izahı var mı? Yok diyorsan yüzleşmenin tam zamanı.

Prof Dr. Ahmet Özer

DİĞER YAZILARI Toroslar'da Seçim Nasıl Kazanılır? 01-01-1970 03:00 KATILIMCI, DEMOKRATİK ve GÜÇLÜ YEREL YÖNETİMLER MODELİMİZ 01-01-1970 03:00 SUSKUNLUK SARMALI 01-01-1970 03:00 SEÇİME GİDERKEN DEMOKRASİ VE HUKUK-1 01-01-1970 03:00 YENİ SEÇİM YASASININ HEDEFLEDİĞİ NEDİR? 01-01-1970 03:00 İNSAN ve İNSAN HAKLARI 01-01-1970 03:00 HEGEMONYANIN SONU MU? 01-01-1970 03:00 VAKIF KONUŞMASI 01-01-1970 03:00 AYDIN ve SORUMLULUĞU ÜZERİNE DÜŞÜNCELER 01-01-1970 03:00 BİR ANMA, İKİ BÜYÜK BİLİM İNSANI 01-01-1970 03:00 DOĞUMUN MUCİZESİ İLE ÖLÜMÜN İHTİŞAMI ARASINDAKİ İNSANIN SEFALETİ! 01-01-1970 03:00 KILIÇDAROĞLUNUN KÜRT SORUNU SÖYLEMİ VE YARATTIĞI TEPKİLER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME 01-01-1970 03:00 12 EYLÜL TARİHİN GÖĞSÜNDE BİR KARA LEKEDİR 01-01-1970 03:00 Kapitalizmin Aç Gözlülüğü 01-01-1970 03:00 TALAİBAN’IN AFGANİSTAN İSLAM EMİRLİĞİ MUAMMASI, ETKİLERİ VE SONUÇLARI 01-01-1970 03:00 KİNYAS İBRAHİM MİRZOYEV’İN ANISINA 01-01-1970 03:00 İşleyen Süreçler ve Devam Eden Krizlere Sistemik ve Sosyolojik Bir Bakış 01-01-1970 03:00 ÇÖZÜM ve DİYARBAKIR ZİYARETİ...!? 01-01-1970 03:00 Bir Yazar: Yaşar Kemal – 1 01-01-1970 03:00 Temiz Toplum ve Temiz Siyasete Giden Yolda Siyasi Partilerin Rolü 01-01-1970 03:00 İNSAN DEDİĞİN NEDİR Kİ? 01-01-1970 03:00 ÖZGÜRLÜK ONU SAVUNMA CESARETİNİ GÖSTERENLERİN HAKKIDIR. 01-01-1970 03:00 KORONA ve SONRASI DÜNYANIN HALİNE POLİTİK BİR BAKIŞ 01-01-1970 03:00 YÜZLEŞMEK...! 01-01-1970 03:00 SUSKUNLUK SARMALI 01-01-1970 03:00 İnsanoğlunun Huzur ve Erdem Arayışı: Kiynisizm ve Hedonizm Arasındaki Yol 01-01-1970 03:00 Mutlu Olma Arayışının Sosyo Psikolojik Temelleri ve Freud Gerçeği 01-01-1970 03:00 MUTLU OLMA ARAYIŞININ SOSYO PSİKOLOJİK TEMELLERİ VE FREUD GEREÇEĞİ 01-01-1970 03:00 ACININ ve NEFRETİN KADINLARI...!? 01-01-1970 03:00 SÖZÜN NAMUSUNA VE İNSAN ONURUNA BAĞLI BİR YAZAR: YAŞAR KEMAL 01-01-1970 03:00 DİLİN ÖNEMİ ve DÜNYA ANA DİL GÜNÜ 01-01-1970 03:00 SEVGİ VE GÜN ÜZERİNE 01-01-1970 03:00 Yeni Anayasa Nasıl Yapılmalı ve Neler İçermeli? 01-01-1970 03:00 İKTİDARIN REFORM SÖYLEMİ...! 01-01-1970 03:00 2020’DEN 2021’E DEVREDEN DÖRT KRİZ 01-01-1970 03:00 YENİ YIL Mİ, DEDİNİZ..!? 01-01-1970 03:00 EKRAN TACİZİ...! 01-01-1970 03:00 TARİHSEL VE KÜLTÜREL BİR VARLIK OLARAK İNSAN 01-01-1970 03:00 BİLİM VE BEYİN GÖÇÜ SORU SORMANIN MAHARETİ 01-01-1970 03:00 PİŞO MIHEME 01-01-1970 03:00 İKTİDAR NASIL DEĞİŞECEK, MUHALEFET NE YAPACAK? 01-01-1970 03:00 BİR ÖMRÜN İKİ HİKAYESİ 01-01-1970 03:00 AŞI MUAMMAYA DÖNMESİN...! 01-01-1970 03:00 ÖĞRTEMEN 01-01-1970 03:00 CHP Genel Sekreteri, Sayın SELİN SAYEK BÖKE’nin MESİAD’daki TOPLANTISINDAN NOTLAR 01-01-1970 03:00 CHP GENEL SEKRTERERİ SELİN SAYEK BÖKE İLE TOPLANTI 01-01-1970 03:00 HANGİ CUMHURİYET? 01-01-1970 03:00 PAŞA VE DÖRT KARISI 01-01-1970 03:00 HAYVANDAN TANRIYA! 01-01-1970 03:00 TEKNOLOJİNİN YAPTIKLARI AÇISINDAN İNSAN !-8 01-01-1970 03:00 İNSANIN MACERASINA DAİR- 7 01-01-1970 03:00 Başkan Seçer 'le Bir Saat 01-01-1970 03:00 İnsana Dair Düşünceler 1-) 01-01-1970 03:00 HAYATTAN DERSLER...! 01-01-1970 03:00 YAŞAMIN SIRRI 01-01-1970 03:00 YAŞAM(AK) NEDİR? -1- 01-01-1970 03:00 ÖLÜM VE ÖLÜMSÜZLÜK! 01-01-1970 03:00 BABALAR VE OĞULLAR (Sizin Hiç Babanız Öldü mü?) 01-01-1970 03:00 ANNELER GÜNÜN ESBABI MÜCİBESİ...! 01-01-1970 03:00 KENDİMİZLE YÜZLEŞMEK-3- 01-01-1970 03:00 KENDİMİZLE YÜZLEŞMEK -2 (VE MAKYAVELİZM’İN BİZİ GETİRDİĞİ YER) 01-01-1970 03:00 KENDİMİZLE YÜZLEŞMEK..! -1- 01-01-1970 03:00 YÜZLEŞME...! 01-01-1970 03:00 ÇAĞRI.! 01-01-1970 03:00 NORMALLEŞME NE ZAMAN BAŞLAYACAK-2- 01-01-1970 03:00