Öncelikle tüm annelerimizin gününü kutluyorum. Lakin anne bir güne sığmayacak, sadece bir günle anılmayacak kadar kiymetli bir varlığımızdır. Çünkü anne her evlat için huzur demektir; varlığıyla güvende tutan, elleri tüm hastalıklara şifa olan, bir tebessümü karanlığı aydınlatan insandır.
Peki o halde böyle değerli bir varlığımızı bir güne sıkıştırmanın esbabı mücibesi nedir? Nedir bu gün icadı?
Kısaca cevaplamak gerekirse bu kapitalizmin tüketimi körüklemek için bulduğu bir icattır, yoksa kimsenin anası onun zerre kadar umurunda değil. Çünkü kapitalizm büyümeyi sever, bölüşmeyi, adaleti mutlu etmeyi sevmez, sevmekten, paylaşmaktan haz etmez. Varsa yoksa derdi büyümek ve biriktirmektir. Bunun için her kesi kullanır. Anaları babaları bile kullanmaktan imtina etmez, yeter ki karına kar katsın, sermayesi biraz artsın, gerisi ona vız gelir tırıs gider..
Şöyle ki; kapitalizmin ilk (Fordist üretim tarzı) dönemlerinde üretim, ekonomik büyüme için çekici güçtü. Üretim bandında 24 saat üretilirdi, satılmasa da depo edilirdi mallar. Stokçuluk o günlerden kalmadır..
Sonra devran değişti, dünyada ekonomik sınırlar kalktı, üretim yerine tüketim ekonominin lokomotifi oldu. Post Fordist üretim tarzı dediğimiz bu dönemde talebe/siparişe göre esnek üretime geçildi. Üretim bandında çalışma da talep edilen ürüne göre esnekleşti, işçi de ona göre uzmanlaşıp iş görür hale geldi, getirildi..
İşte tüketimin üretim için öne çıktığı dönemde dev AVM’ler, fiyakalı tüketim merkezleri, al benisi yüksek alışveriş kompleksleri oluşturuldu. İnsanlar adeta ibadet yapar gibi buralara koştular. Hiç ihtiyacı olmasa da buralara girdikten sonra mutlaka birşey aldı, mutlaka bir şey tüketti. Her kes ihtiyacından fazlasını tüketmeye başladı, parası yoksa da borçlandı, iş yaşamını kredi kartlarına ve bankalara ipotek etti.
ihtiyaçtan fazla tüketim doğayı tahrip ediyordu, çevreye büyük zararlar veriyordu ama kimin umurundaydı.. nasıl olsa kar hasıl oluyordu.. isterse dünya batsındı (nitekim bu son virüs hadisesini de bu manada okumakta ve bir uyarı olarak görmekte fayda var..)
Kar ve sermayenin büyümesi için her şey mübahtır..!?
Tüketimin önem kazandığı dönemde, tüketim patlamaları gerçekleştirmek için anneler günü, babalar günü, sevgililer günü, nişanlılar günü, domates toplama günü, salça kurutma günü.. günü .. icat edildi. Reklamlarla allayıp pullandırılıp tedavüle sokuldu bu günler, müşteri tuzağa çekildi, amaç hasıl edildi. Yoksa kimsenin anası kapitalizmin umurunda değil.. bilesiniz..
Hem biz neden bir gün hatırlayıp analım anamızı, Allah’ın her günü bunun için kafi değil mi? Neyse.. biliyorum gene de alışveriş merkezlerine koşup hediyeler alacak, anamızdan çok kapitalizmi mutlu edip kutlayacağız. Ama bunu bilerek kutlayalım gene de.
Prof. Dr. Ahmet Özer