HANGİ CUMHURİYET?

Prof. Dr. Ahmet Özer

05-11-2020 08:59

( Not: Kaç gün önce 97. Yılını kutladığımız cumhuriyet ile ilgili çok şey yazılıp çizildi. Ortalık biraz sakinleştikten sonra ben de bu konuda önemli saydığım bazı görüşlerimi öneri ve eleştirilerinize sunuyorum)   Cumhuriyet önemli bir değerdir. Ama bir o kadar önemli olan bu cumhuriyetin içini neyle doldurduğunuzdur? Çünkü otokratik cumhuriyet de var, teokratik olan da.. Demokratik olan da.. Bizim açımızdan önemli olan Cumhuriyetin içini demokrasi ile doldurmaktır. Yani otokratik ve bürokratik cumhuriyetten demokratik cumhuriyete geçmektir. Yoksa İran da cumhuriyet. Libya da..! Saddam'ın Irak'ı da cumhuriyetti.   Gelelim Türkiye Cumhuriyetine. Bilindiği üzere bizim anayasasının 2. Maddesinde; “Türkiye Cumhuriyeti insan haklarına saygılı, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir” diye yazar. Lakin gerçekte öyle mi işliyor? Peki nedir, nasıl gelişti, nerden buraya gelindi? Kısaca bakalım.   Bilindiği üzere Osmanlı dini vurgusu da olan bir din ve tarım imparatorluğuydu.  O günün tortuları tamamen atılmış değil henüz. Yani din ve tarım toplumu olmaktan çıkamamışız hala. Yarı feodal azgelişmişliğin değerler sistemi yer yer sürüyor. Endüstrileşmesini tamamlayamamış, çevre ülke olmanın ekonomik bağımlılığından kurtulamamışız. Bu kadar göç ve kaç hareketine karşın kentleşmesini de doğru düzgün gerçekleştirememiş, kentlerini, kentsel yaşam biçimini gecekondulaşmaya kurban etmiştir Türkiye cumhuriyeti. En önemli kurumların başında gelen eğitim kurumunu çağdaş dünya ile rekabet edecek bilimsel, teknolojik ve ideolojik düzeye taşıyamamıştır bir türlü.   Özetle, Din-Tarım toplumundan Endüstriyel-Kentsel toplum aşamasına geçişi bile tamamlayamadan, dünyadan gelen bilişim toplumu aşamasının zorlamalarıyla karşı karşıyayız. Cumhuriyetin içini de gerçek anlamda demokrasi ile dolduramamışız.  Bu koşullarda temel hak ve özgürlüklere dayalı özgürlükçü ve çoğulcu bir demokrasi kurmak, işletmek zordur ama imkansız değildir..   Avrupa bu süreci bedel ödeyerek atlattı   Bugünün en büyük meselesi temel hak ve özgürlüklerin baskı altında olmasıdır. Bu durum, 20.yüzyılın ilkyarısında, Avrupa’da gerçekleşmişti ve maalesef yaşanan gelişmeler bütün dünyayı kana boyamış, milyonlarca insanın hayatına mal olmuştu. Bundan ders alan insanlık, bir daha özgürlükçü ve çoğulcu demokrasiyi, baskılara kurban etmemek için, temel hak ve özgürlükleri koruyan mekanizmalar geliştirdi. AB Kopenhag Kriterleri’nin özü budur. Bu noktada düşünce ve  ifade  özgürlüğü önemli. Önemli bir husus da  muhalefet özgürlüğünü sağlamaktır. Bunun için de basın özgürlüğünü güvence altına almak gerekiyor. Çağcıl ülkeler böyle yapmıştır.   Türkiye ise, II. Dünya savaşından sonra demokrasi ile askeri darbeler sarkacında gidip geldi.   12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 12 Eylül 2010, 15 Temmuz 2016, 20 Temmuz 2016 ve 16 Nisan 2017 askeri ve sivil darbeleri toplumsal ilerlemeye ket vurdu geriletti. Bugün ise bu gerileme sonucunda, hem özgürlükçü demokrasiyi koruyan mekanizmalardan hem de bağımsız ve özgür bir medya işlevinden yoksun hale gelmiştir!   İhtiyacımız olan Demokratik Cumhuriyet’tir   Elbette bütün özgürlükçü rejimler gibi “Demokratik Cumhuriyet ”in de sınırları vardır. Örneğin sadece tek bir dine veya mezhebe, tek bir ırka veya millete özgü “Demokratik Cumhuriyet ”in olamayacağının garantisi laikliğin bihakkın uygulanmasıdır. Irk ve milliyet kavramlarını da laiklik ilkesi içine katmak zorundayız. Çünkü ırk ve milliyete ilişkin kimlikler, genellikle inançları da birlikte getirirler. Laiklik dendiğinde, bütün dinlere, mezheplere ve bu bağlamda, elbette her türlü inanca sahip olan çeşitli ırklara ve milliyetlere eşit davranan bir devlet yapısından söz etmekteyiz. O halde bu ilke, herhangi bir din/mezhep/ ırk/milliyet adına zedelenemez, hiçbir kimliğin tekeline alınamaz, topluma hiçbir kimliğin inançları, değerleri, yaşam biçimi dayatılamaz.   İkinci önemli husus, temel hak ve özgürlüklerdir. Başta muhalif olma ve her türlü fikri her yerde her zaman ifade etme özgürlüğü olmak üzere, tüm siyaset, medya ve dışavurum biçimlerinin özgürlüklerini bütün kimlikler için kapsamasıdır. O halde, ifade, medya ve muhalefet özgürlüğü temel hak ve özgürlüklerin yozlaştırılması, zedelenmesi, sınırlanması, kısıtlanması ve kaldırılması için kullanılamaz.   Sonra, seçmene gerçek seçeneklerin sunulduğu, muhalefetin iktidarla her alanda eşit haklara ve daha da önemlisi eşit propaganda olanaklarına sahip olduğu, periyodik, adil ve şeffaf seçimlerin yapılabilmesidir. İktidarlar, seçimlerin adaletini, şeffaflığını, muhalefetin sahip olduğu hak ve özellikle de olanakların eşitliğini zedeleyemez, halkın farklı seçenekler hakkında yeterli bilgi edinmesini engelleyemez.   Bu üç sınır nasıl korunacak peki? Elbette yargının bağımsız mekanizmalarıyla.  Her türlü siyasal etkiden ve tasalluttan korunmuş, bağımsız ve tarafsız bir yargı mekanizması, “Demokratik Cumhuriyet ”in en önemli sınırıdır. Sosyolog Kongar’ın belirttiği üzere bu sınırları aşan, bozan, yozlaştıran, kısıtlayan her iktidar “Demokratik Cumhuriyet” açısından meşruiyetini kaybeder.    O halde her siyasal iktidar, “Demokratik Cumhuriyet ”in” yukardaki üç ilkesini korumak ve kollamakla görevli olan yargı mekanizmasına asla müdahale edemez. Bunlara müdahale eden, zedeleyen herhangi bir iktidar, “demokratik cumhuriyet” açısından meşruiyetini kaybeder! Peki bunun denetimini kim yapacak? Demokratik cumhuriyette bu denetimi yurttaş yapar. Seçim bunun başlıca araçlarından biridir. O halde  “Demokratik Cumhuriyet Rejiminin" güvencesi, rejime sahip çıkan bilinçli seçmendir diyebiliriz.

--

Prof. Dr. Ahmet ÖZER
DİĞER YAZILARI Toroslar'da Seçim Nasıl Kazanılır? 01-01-1970 03:00 KATILIMCI, DEMOKRATİK ve GÜÇLÜ YEREL YÖNETİMLER MODELİMİZ 01-01-1970 03:00 SUSKUNLUK SARMALI 01-01-1970 03:00 SEÇİME GİDERKEN DEMOKRASİ VE HUKUK-1 01-01-1970 03:00 YENİ SEÇİM YASASININ HEDEFLEDİĞİ NEDİR? 01-01-1970 03:00 İNSAN ve İNSAN HAKLARI 01-01-1970 03:00 HEGEMONYANIN SONU MU? 01-01-1970 03:00 VAKIF KONUŞMASI 01-01-1970 03:00 AYDIN ve SORUMLULUĞU ÜZERİNE DÜŞÜNCELER 01-01-1970 03:00 BİR ANMA, İKİ BÜYÜK BİLİM İNSANI 01-01-1970 03:00 DOĞUMUN MUCİZESİ İLE ÖLÜMÜN İHTİŞAMI ARASINDAKİ İNSANIN SEFALETİ! 01-01-1970 03:00 KILIÇDAROĞLUNUN KÜRT SORUNU SÖYLEMİ VE YARATTIĞI TEPKİLER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME 01-01-1970 03:00 12 EYLÜL TARİHİN GÖĞSÜNDE BİR KARA LEKEDİR 01-01-1970 03:00 Kapitalizmin Aç Gözlülüğü 01-01-1970 03:00 TALAİBAN’IN AFGANİSTAN İSLAM EMİRLİĞİ MUAMMASI, ETKİLERİ VE SONUÇLARI 01-01-1970 03:00 KİNYAS İBRAHİM MİRZOYEV’İN ANISINA 01-01-1970 03:00 İşleyen Süreçler ve Devam Eden Krizlere Sistemik ve Sosyolojik Bir Bakış 01-01-1970 03:00 ÇÖZÜM ve DİYARBAKIR ZİYARETİ...!? 01-01-1970 03:00 Bir Yazar: Yaşar Kemal – 1 01-01-1970 03:00 Temiz Toplum ve Temiz Siyasete Giden Yolda Siyasi Partilerin Rolü 01-01-1970 03:00 İNSAN DEDİĞİN NEDİR Kİ? 01-01-1970 03:00 ÖZGÜRLÜK ONU SAVUNMA CESARETİNİ GÖSTERENLERİN HAKKIDIR. 01-01-1970 03:00 KORONA ve SONRASI DÜNYANIN HALİNE POLİTİK BİR BAKIŞ 01-01-1970 03:00 YÜZLEŞMEK...! 01-01-1970 03:00 SUSKUNLUK SARMALI 01-01-1970 03:00 İnsanoğlunun Huzur ve Erdem Arayışı: Kiynisizm ve Hedonizm Arasındaki Yol 01-01-1970 03:00 Mutlu Olma Arayışının Sosyo Psikolojik Temelleri ve Freud Gerçeği 01-01-1970 03:00 MUTLU OLMA ARAYIŞININ SOSYO PSİKOLOJİK TEMELLERİ VE FREUD GEREÇEĞİ 01-01-1970 03:00 ACININ ve NEFRETİN KADINLARI...!? 01-01-1970 03:00 SÖZÜN NAMUSUNA VE İNSAN ONURUNA BAĞLI BİR YAZAR: YAŞAR KEMAL 01-01-1970 03:00 DİLİN ÖNEMİ ve DÜNYA ANA DİL GÜNÜ 01-01-1970 03:00 SEVGİ VE GÜN ÜZERİNE 01-01-1970 03:00 Yeni Anayasa Nasıl Yapılmalı ve Neler İçermeli? 01-01-1970 03:00 İKTİDARIN REFORM SÖYLEMİ...! 01-01-1970 03:00 2020’DEN 2021’E DEVREDEN DÖRT KRİZ 01-01-1970 03:00 YENİ YIL Mİ, DEDİNİZ..!? 01-01-1970 03:00 EKRAN TACİZİ...! 01-01-1970 03:00 TARİHSEL VE KÜLTÜREL BİR VARLIK OLARAK İNSAN 01-01-1970 03:00 BİLİM VE BEYİN GÖÇÜ SORU SORMANIN MAHARETİ 01-01-1970 03:00 PİŞO MIHEME 01-01-1970 03:00 İKTİDAR NASIL DEĞİŞECEK, MUHALEFET NE YAPACAK? 01-01-1970 03:00 BİR ÖMRÜN İKİ HİKAYESİ 01-01-1970 03:00 AŞI MUAMMAYA DÖNMESİN...! 01-01-1970 03:00 ÖĞRTEMEN 01-01-1970 03:00 CHP Genel Sekreteri, Sayın SELİN SAYEK BÖKE’nin MESİAD’daki TOPLANTISINDAN NOTLAR 01-01-1970 03:00 CHP GENEL SEKRTERERİ SELİN SAYEK BÖKE İLE TOPLANTI 01-01-1970 03:00 PAŞA VE DÖRT KARISI 01-01-1970 03:00 HAYVANDAN TANRIYA! 01-01-1970 03:00 TEKNOLOJİNİN YAPTIKLARI AÇISINDAN İNSAN !-8 01-01-1970 03:00 İNSANIN MACERASINA DAİR- 7 01-01-1970 03:00 Başkan Seçer 'le Bir Saat 01-01-1970 03:00 İnsana Dair Düşünceler 1-) 01-01-1970 03:00 HAYATTAN DERSLER...! 01-01-1970 03:00 YAŞAMIN SIRRI 01-01-1970 03:00 YAŞAM(AK) NEDİR? -1- 01-01-1970 03:00 ÖLÜM VE ÖLÜMSÜZLÜK! 01-01-1970 03:00 BABALAR VE OĞULLAR (Sizin Hiç Babanız Öldü mü?) 01-01-1970 03:00 ANNELER GÜNÜN ESBABI MÜCİBESİ...! 01-01-1970 03:00 DOĞA VE ÇEVRE İLE YÜZLEŞMEK 01-01-1970 03:00 KENDİMİZLE YÜZLEŞMEK-3- 01-01-1970 03:00 KENDİMİZLE YÜZLEŞMEK -2 (VE MAKYAVELİZM’İN BİZİ GETİRDİĞİ YER) 01-01-1970 03:00 KENDİMİZLE YÜZLEŞMEK..! -1- 01-01-1970 03:00 YÜZLEŞME...! 01-01-1970 03:00 ÇAĞRI.! 01-01-1970 03:00 NORMALLEŞME NE ZAMAN BAŞLAYACAK-2- 01-01-1970 03:00