Bir seçimi geride bıraktık.
Seçimi “Tek Adam” yönetiminden yana olanlar kazandı, demokratik güçlendirilmiş parlamenter rejimde yana olanlar kaybetti.
Burada bir iyi/kötü karşılaştırılması/ tartışması yapılamaz; çünkü güzel-çirkin gibi iyi ve kötü kavramları da görecelidir. Bu nedenle konuya demokratik yönetim- demokratik olmayan (faşizm, diktatörlük, monarşi, teokrasi vs.vs.) gibi kavramlar açısından bakılmalıdır.
Bu kavramları tartışmaya açmadan “Türkiye demokratik usullerle yönetilen bir ülke midir, sorusuna cevap vermek gerekir.
Ülkede devlet çarkının işleyişine bakıldığında Türkiye demokratik usullerle yönetiliyor, denemez.
Demokrasinin ana ölçütlerinden biri elbette sandıktır. Ne var ki bir ülkenin demokratik usullerle yönetildiğini söyleyebilmek için orada sandığın işlevine müdahale edilmemesi, seçimle oluşan ulusal iradenin tecellisine gölge düşürülmemesi, ülkede laisizmin,(laiklik olmadan demokrasi̇ olmaz) demokratik teamüllerin işlemesi, bütün yurttaşların adalet önünde eşit olması, eğitim ve sağlık hizmetlerinden bütün yurttaşların eşit yararlanması, iş ve görevlerin liyakate göre dağıtılması, yaratılan değerlerden ve refahtan herkesin adilce yararlanması gibi evrensel değerlerin düzenlemesi gerekir.
Yaşamımız bu ölçülere göre düzenlenmiyorsa ülke demokratik usullerle yönetilmiyor demektir
Hal böyleyse ülke yönetimini nasıl adlandırabiliriz
- Faşist devlet
-Diktatörlük
-Tek adam yönetimi
- Monarşik devlet
- Teokrati̇k devlet
Öbürleri neyse de siyaset biliminde “Tek Adam Yönetimi” diye bir idari/siyasi sistem var mıdır? Ülkemizdeki yönetime bu adı verebilsek bile yönetimin esasları ve işleyişi bakımından bir adlandırma yapabilir miyiz? Örneğin faşist sıfatını kullanabilir miyiz? Teorik olarak hayır, yönetimimize “faşist” diyemeyiz.
II.Enternasyonelden bu yana sayısız faşizm tanımı yapılmıştır. En ünlüsü, galiba sonuncusu, yani “Kapitalin-büyük mali sermayenin-diktatörlüğü” tanımıdır. Ancak bizde büyük mali sermaye 1950’den beri iktidarların, özelde AKP iktidarının 22 yıldır bütün çabalarına rağmen oluşamamıştır. Ne yazık iki liberalizmin yasaları işliyor, büyüyen sermaye bir şekilde kaçıyor.
Türkiye yönetimi için diktatörlük diyebilir miyiz?
Ülkenin yönetiminde ekonomi dahil her şey tek adamın ağzından çıkana göre yönetiliyor olsa da ülkede mahkemeler çalışıyor. Avukatlık kurumlaşmış durumda, asker kışlasında polis ve jandarma görevinin başında.
Öyleyse?
Ülkemizdeki rejime Batının tanımadığı bir terimle “İslamî Faşizm” ya da “İslamî Diktatörlük” gibi henüz tanımı tam olarak yapılmamış bir ad verebiliriz.
Özü itibariyle İslamî değerleri hayata geçirmek için çalışan bir diktatörlükten söz ediyorum.
A.Ümit Aloğlu,12 Haziran 2023, Kozyatağı