Ülke bunca yıldır grevleri unuttu.
Cumhurbaşkanımız, bir işverenler toplantısında “Bakın zamanımızda grev yapılıyor mu hiç” dedi, işverenlere; “bütün gücümüzle sizi destekliyoruz” diye özetlenebilecek söylevinde.
Grevlerin unutulması tek başına düşünülecek bir politik bir durum değildir.
Grev, işçi hakkıdır. İşçi sınıfı o hakkı kolay elde etmemiştir; dolayısı ile her grev o muhteşem mücadelenin anımsatıcısı ve sonucudur.
Grev, aynı zamanda insan özgürlüklerinin ölçütlerinden birdir.
Grev, ülkedeki iktisadi nizamın alt yapısıdır.
Grev, Ülkedeki demokrasinin temel ölçütlerinden biridir.
Bir ülkede işçiler haklarını alabilmek için grev yapamıyorsa orada haktan, hukuktan, özgürlüklerden, ulusal gelirin hakça paylaşımından, demokrasiden söz edilemez.
***
Yıllardır unutulan bu grev, yeniden işçinin ve ülkenin gündemine girdi.
Bu, “grev” sözcüğünün, grev eyleminin kendisinden öte bir anlam ifade ediyor: CHP’li belediyeler ülkeye işçi hakları, hak arama, özgürlük, hakça paylaşım, demokrasi ve onun temellerinden biri olan adalet ve hukuk kavramlarını yeniden getirmiş oluyorlar.
***
Kimi arkadaşlar, DİSK’e bugüne kadar neredeydiniz, hep CHP’li belediyelerde hak arıyorlar gibi öfke içerikli eleştirilerde bulunuyorlar.
Şaşırıyorum, övüneceklerine yeriniyorlar.
Neden?
Bir arkadaşım bunu iki nedene bağladı: 1- Bilinç eksikliği, 2- Elitist düşünce…
Bence başka nedenler de olmalı, sizin görüşünüz ne?
Ahmet Ümit Aloğlu