Muharrem İnce, partisinden ayrılırken “Ben, partiden çok oy aldım.” Dedi.
Akıllı bir çıkış değildi.
Adamı utandırabilecek bir sözdü.
Eminim şimdi çok pişmandır; oyu yüzde bire ulaşmıyor.
Şişirilmiş ego insanı nerelere götürüyor?
***
Ahmet Davutoğlu, partisinden ayrılırken ben %49 oy almış Genel Başkandım havalarındaydı.
Akıllı bir havalanma değil, siyaseti kavramamış adam tavrıydı.
İnsanlık tarihi bu balonu şişirilmişlerin nasıl söndüğünün hikayeleriyle doludur.
Ne var ki Davutoğlu, nasıl iktidara getirildiğini de aldığı oyların kimler tarafından nasıl verildiğini de anlayamamış.
Şimdilerde de anladığına dair hiçbir işaret yok.
Baksanıza bir yandan kurmayları güçlendirilmiş Parlamenter sistem çalışıyor, öbür yandan kendisi, Halk CHP’ye oy vermez (Kılıçdaroğlu’nu kastediyor); biz, Gelecek, Deva. Saadet, Demokrat partiler merkez sağ ittifakı kuralım diyor. İYİ parti de bu ittifaka dahil olmalıymış.
Bu tez tutmadığı için olmalı, şimdi de -neye yarayacaksa- ittifakın adını değiştirelim diyor.
***
Davutoğlu’na, anlayamayacağı halde bir çift sözüm var:
O oyları, siz almadınız. Nasıl alındığını biliyorsunuz; ama çıkıp anlatacağınıza birilerini tehdit ediyorsunuz: “Anlatırsam sokağa çıkamazlar” diyorsunuz.
Siz nasıl çıkıyorsunuz, bilmiyorum.
Sizin “Stratejik Derinlik”in başımıza neler getirdiğini unutmadık. Mustafa Kemal’in “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözü, bizim dış politikamızın özü, temeli idi; sayenizde ta Güney Amerika devletlerine kadar kavgalı olmadığımız bir tek devlet kalmadı.
Uzatmayayım; devleti değerli yalnızlığa ittiniz, ittifakı da girmeden dağıtmaya çalışıyorsunuz.
Ben CHP ya da İYİ parti yetkilisi olsam sizi bir kenara çeker, “cürmün kadar konuş” derim.
Onlar çok efendi adamlar; demiyorlar. Bari siz evinizdeki çukur aynaları kırın.
***
Ülke nerelere savruluyor farkında mısınız?
A.Ümit Aloğlu, 28.01.2022, Kuzucubelen.