Stein Rokka adında bir siyaset bilimci vardır. (Sosoyologluğu daha önemlidir, diyenler de var. ) Batı toplumlarının hangi aşamaları yaşayarak refah toplumuna evrildiğini açıklayan bir kuramın sahibidir.
Rokka’ya göre Batı, dört aşamadan geçmiştir, Refah devletini inşa ile refah toplumu düzeyine ulaşmak için:
1- Parasal ve askeri gücün bir merkezde toplanması sürecinde ulusal birliğin de oluşması aşaması,
2- Devleti inşa eden seçkinlerle halkın kaynaşarak ulusal bilincin doğup yerleştiği aşama,
3- Siyasal katılımın yaygınlaştığı, siyasal hakların verildiği siyasal demokrasiye geçilmesi aşaması,
4- Devletin, ulusal gelirin dağılımında rol alması, refah devletinin doğuşu yani refah toplumunun inşası aşaması…
Bize Gelince
Biz refah devletini ve devletin gelirlerinin paylaşımında adaletin ve yeteneklerin ölçü alındığı refah toplumunu kurabildik mi?
Maalesef kuramadık.
Bunun sayısız nedeni vardır; en önemlisi Stein Rokka’nın tespit ettiği aşamaları ve o aşamaların sancılarını yaşamadık.
Örneğin Ulusal birliği kurmak aşamasında Kemalist çabaları biliyoruz. Türkiye Cumhuriyetini kuran halka Türk denir desek de biz daha emekliyorken çıkan II. Dünya Savaşı ve Hitler rejiminin bizdeki etkileri ulusalcı kanadı öne çıkarmış, antikomünist ulusalcılık öne çıkmış, ulusal birlik yerine parçalanmışlık öne çıkmıştır.
Örneğin bizim aydınımızla halkımız hiç kaynaşamamıştır. Kravatlı aydın, halkımız için baskıcı devleti, vergiyi temsil etmiştir.
Örneğin siyasal hakların gelişmesi ve siyasal katılımın sağlanması konusunda bugün belki de tarihimizin en karanlık noktasındayız. Demokrasimiz topal, haklarımız kısıtlıdır.
Ulusal gelirin dağılmasına gelince her istatistik açıklamasında milyarderlerimizle beraber sadakaya muhtaç halkımızın sayısı da artmakta, sayıları milyonlarla ifade edilmektedir.
Böyle bir gerçekliği yaşarken refah toplumundan değil; olsa olsa antidemokrat, baskıcı ve liberal kapitalist bir devletten söz edilebilir.
Refah toplumu, refah devletinin ürünü olabilir. Bizim devletimiz henüz, (daha doğrusu Tanzimattan beri) Kendi kapitalist burjuvasını yaratmaya çalışıyor. Refah toplumuna ulaşmak için aşılması gereken çok tepe, yürünmesi gereken çok yol var…
A. Ümit Aloğlu, 27.03.2022, Kuzucubelen