Öyle görülüyor ki halkımız muhalefete (Daha belirgin olarak Millet İttifakına) bir şans tanımak eğiliminde. Muhalif partilerin liderlerinin Kent ve esnaf gezileri giderek kendiliğinden mitinge dönüşmekte.
Bu eğilimi iyi ve doğru değerlendirmek bağlamında muhalefet ne yapması, neyi nasıl hayata geçirmesi gerekir sorularının bizce hayatî önemi var.
Bu çerçevede şu hususların dikkate alınması gerekiyor.
1- Muhalefet partileri, Sayın Erdoğan’ın durumu kurtarmak için yaptıklarını, yapabileceklerini doğru anlamalı, anladıklarını da halka doğru ve etkili biçimde anlatmalı…
Çünkü öyle görülüyor ki Sayın Erdoğan, yeni, kendilerinin “Ekonomik Kurtuluş Savaşı” dedikleri benzeri olmayan programla önümüzdeki seçimleri kazanabileceğini düşünüyor. Yarattıkları algı yönetimiyle de halkta bu söyleme alıcı buluyor.
Muhalefet partileri, halkı bu noktada liderlerin kent gezmesinin ötesinde bütün örgüt aracılığı ile aydınlatmak gerekir. Halk ekonomik gerçekliği yaşıyor diye rehavete kapılmanın zararlı olacağını unutmamak gerekiyor.
2- İktidara geldiklerinde neler yapacaklarını;
a) İç Politikalar düzleminde,
b) Planlama düzleminde,
c) Dış politikalar düzleminde
ç) Bu iktidarın yapmadıkları ve acil yapılması gerekenler; (3600 gösterge, EYT’liler, Aile sigortası, üretimin planlaması vs vs…)bağlamında,
d) Tarım ve hayvancılık alanında,
e) Esnaf ve emekliler bağlamında,
f) Sanayi ve teknoloji alanlarında,
g) İşsizlik ve atamalar düzleminde,
h) Bütün işleyişi gerçekleştirecek kadrolar düzleminde geliştirilecek programlarını
halka anlatmaları gerekmektedir.
Görülüyor ki muhalefet aylardır hangi noktalarda benzer düşüncelere sahip olduklarını, ülke geleceği için hangi politikaları uygulamaları gerektiğini incelemekte, kurguladıkları politikaları nasıl uygulayacaklarını belirlemeye çalışmakta, ancak ne hikmetse hiç acele etmemekte, hatta ağırdan almaktadır. Bu tavrın altında seçime daha çok var, enerjimizi ve sözümüzü bitirmeyelim tedbirliliği içinde olabilirler. Fakat biraz hızlı çalışmaları, hatta salt parti genel merkezleri ve yetkilileri düzeyinde yapılması gereken çalışmaları yaparlarken her il kendi koşullarında, kendi coğrafi ve sosyal konumu doğrultusunda ne yapacağını belirlemeli, bir yerel program üretmeli, parti merkezi tarafından onaylanacak bu programı kendi kadroları ile halka anlatmalı, böylece aynı zamanda örgütü harekete geçirip seçim dönemi için deneyimli kadrolar oluşturmalıdır.
Unutmamak gerekir ki bize zaman ölçüsü verilmiştir: “Bizce zaman ölçüsü geçmiş asırların gevşetici zihniyetine göre değil, asrımızın sürat ve hareket mefhumuna göre düşünülmelidir. Geçen zamana nispetle, daha çok çalışacağız…M.K. Atatürk”
Ahmet Ümit Aloğlu
11.12.2021, Kuzucubelen