Başlık yanlış oldu, bir vatandaş hesabı demeliydim.
2021 yazını, Mezitli’nin, denizden 700metre yüksekte bulunan bir köyünde yaşadım.
Halkı küçümseyen aydınlardan nefret etmekte haklı olduğumu bu eski köyde, yeni ve neden öyle olduğunu anlayamadığım mahallede gözlemlerimle bir kez daha anladım.
Halkımın köylümüzü tanımlamak için kullandığı sıfat müthiş doğru: Çarıklı erkan-ı harp!
Bugünlerde muhalefet liderleri bir araya geliyor, olası erken seçim için, olmazsa zamanında seçim için ittifak çalışmaları yapıyorlar ya bir köylüm, susuzluktan dalında kurumaya başlamış, bir türlü satamadığı üzümlerini kontrol edip kahveye okey oynama gelmiş: ancak canı burnunda, dedi ki:
- Bunlar hesap bilmiyor.
“Doğru hesap nedir emmi?” dedim,
-Bak yapayım, dedi, ve beni şaşırttı. Bütün anketlerin sonuçlarını biliyordu, hepsinden söz ettikten sonra hesabı şöyle yaptı:
-AKP ile MHP şimdilik iktidar olamıyor. Tamam da CHP ile İyi parti de iktidar olamıyor. Millet ittifakına yamanacakları görülenler de %51 etmiyor.
-Yani?
Yanisi şu, Millet ittifakı boşuna gelin güvey oluyor.
-Ama. Dedim, anladı,
-Hoca, söze HDP ile diye başlamayasın, HDP şu anda anahtar parti. Cumhur’a verirse oyunu onlar, Millete verire millet ittifakı iktidar olur.
-Öyle görünüyor.
-Öyle görünüyor da yanınıza almadığınız, ittifaka dahil etmediğiniz; dolayısı ile yarının iktidarından pay vermediğiniz adam niye oy versin size?
-İyi parti tabanı diyecek oldum, kızdı köylü emmi,
- İyi parti tabanı doktora gitsin. Mecliste beraberler, maaş almada beraberler, meclis divanında beraberler. Meclis yemeğinde beraberler, vekillik avantajlarını beraber kullanıyor, hazine yardımını beraber alıyorlar. Arkadaşlar o kadar hassaslar ise biz bunlarla aynı bütçeden maaş almayız, bunlarla aynı meclis salonunda bulunmayız, bunların meclis başkan vekili bizi yönetemez. Bunlarla aynı yemekhanede dünyanın en leziz yemeklerini, sudan ucuz da olsa yemeyiz vs vs deseler ya!
Bak Hoca, ben de HDP’yi sevmem. Kürt ayrımcılığını sevmem, PKK’den nefret ederim; ama bugün iş başka!
-Bugünkü iş ne, dedim, kızdı,
-Hoca, biz cahiliz tamam da bu kadar da basite alma bizi. Biz bu yurdu severiz. Bizim de dedemiz, babamız, amcamız, ağabeyimiz, akrabamız, komşumuz bu yurdun savunmasında öldü. Benim köylüm işgalcilere karşı direnişte, İstiklal Savaşında çok can verdi, küçümseme bizi, dedi.
Sustum.
Siz olsanız ne yapardınız?
Ahmet Ümit Aloğlu