Sevgili Ünlemcim,
İmgeler Ustası,
Simgeler Piri,
Bütün günüm edebiyatla geçiyor. Eve kapandım, dışarıda ya yağmur var, ya yağmur yağacağı izlenimi veren rüzgar ya da kara kara bulutlar…
Ne kadar çok şey unutmuşum, ne kadar bilgi – eğer bunlara bilgi denirse- isim, sıfat unutmuşum… (Ah bunları ezberleyenler üniversite kazanmış olacak ve biz buna eğitim diyeceğiz…)
Bunaldığımı gören kızım, bayiden bir dergi almış: OT. Görünüşü yani kapağı, boyutları ile şu bildik mizah dergilerine benziyor. Kapağında da karikatür var. İçinde de çizgi anlatımlar var ancak temel İçeriği, tamı tamına bir edebiyat dergisi. Sevan Nişanyan’dan Zülfü Livaneli’sine, Enis Batur’dan Haydar Ergülen’e kadar günümüz düşünür, şair ve yazarı yazıyormuş bu dergide.
Haydar Ergülen’in şiirini okuyunca onu seninle paylaşmak istedim. Hoş, özgün yanları olan bir şiir…
Ama biraz onu tanıtmalıyım sana:
Eskişehirli, ancak liseyi ve üniversiteyi Ankara’da okumuş. Birçok işte, -hemen hepsi basın ve reklam yazarlığı- çalışmış, dönmüş dolaşmış Kadir Has Üniversitesinde “Yaratıcı Yazarlık” dersleri vermekte karar kılmış. Halen orada ve derslerine “Türk Şiiri ve Şairleri” dersi de eklemiş. 1956 doğumlu; otuzdan fazla kitabı var. Sekiz tane de ödülü…
Beni ilgilendiren yanı, günümüz şiirinin en önde giden temsilcilerinden biri olması.
Bir de edebiyat üzerine düşünmeyi bilen denemeciliği
Ama ben yine uzattım sözü.
Haydi, Haydar Ergülen okuyalım:
HAZİRAN KALBİM
I.
Seninleyken
tek kişiyim
sen yokken
iki başıma
2.
Huysuzlukların
bir huy oldu sende
bana mavi gelmen bundan
3.
Çiçeğin az oldu bu kez
bir şiirle tamamlarım
gecen de az geldiyse eğer
bir gülüşle tamamlarım
4.
Bir rüya gözden düşerse
gönül karanlık olur
(karanlık gönül olur)
5.
Senden gördüğüm kışı
başkasının baharına değişmem!
6.
Akşama bağlıyım
bu sabah boşluktan
çözmeyin beni…
7.
Haziran kalbim
“Hazırol Kalbim”
(“Hazırol Kalbim” Metin Demirtaş’ın şiiri.)
Bir de daha önceleri okuyup sevdiğim bir şiirini göndermek istiyorum; dilerim yormuş olmam seni:
DÜŞLER BİR SES BULUR BENDE
bir çocuğun düşüyüm ben
büyülü yaz akşamları
ben üflerim mızıka söyler
sesimiz tutar sokakları
ılık bir ses taşırım yorulmadan
sonsuz özlemler büyütürüm yarına
ben mızıka çalarım
siz onu duymasanız da
mızıkamın içindedir yaşam
kardeşler ben çalayım siz görün
nasıl geçilir kiraz rengi sokaklar
soluk soluğa yeni aşklarla
yorulmaz yaşlı bir yürek bile
gülüşler ona akar da
ben mızıka çalmazsam
ne özlemleriniz olur ne ayrılıklarınız
yalnız bir yıldız gibi boşluğa
düşer yaşlı dünyanız
bir çocuğun düşüyüm ben
mızıkamın sesi yeryüzüne değer
uyurum uyanırım hep aynı şarkı
ne sesim eksilir ne umut biter.
Bugünlük bu kadar yeter mi şiir sevdalısı Dünya Güzeli?
Hoşça kal.
Sevgimde kal.
Şiirde kal.
Şiir kal.
İmza yerine:
Bir kalbiniz vardır
Onu tanıyınız
Bir şehir kadar
Kalabalıktır bazıları
Bir dehliz kadar
Karanlıktır bazıları
Konuşurlar
İsterler
Susarlar…
Cahit Zarifoğlu
Yarıncın.
Ahmet Ümit Aloğlu