Taylan Kara Hoca, “Yeni Gelen” adlı derginin 28. Sayısında “Postmodern Felsefenin Topluma Ne Zararı Olmuştur” başlıklı son derece öğretici yazısında diyor ki:
“Orta Çağ’da din her şeye egemendir, özerk ve kaderini kendi belirleyen bir birey olarak insan yoktur. Orta Çağ’da insan yüzyıllarca tanrının karşısında edilgen bir konumda var olmuştur. Orta Çağ felsefesinin merkezinde din vardır ve bu felsefenin temel sorunu olayların/kavramların dinle olan ilişkisinden ibarettir. Orta Çağ’da bilgi sahibi olan kişilerin ezici çoğunluğu rahiptir.
Orta Çağ’da insan kaderinin efendisi değildir. Düşüncenin ortasında yer alan şey tanrıdır. Felsefe, dinin hizmetçisidir.
Her tarihsel ya da zihinsel devrim, her şeyden önce toplumun tutamak noktalarını, düşüncenin merkezini, Arşimet noktalarını değiştirir. Orta Çağ’da bu merkez “tanrı kavramı”dır; her şey bu kavramın etrafında döner. Aydınlanma ile tanrı kavramı yerine özne-insan kavramı konmuştur.
15-16. yüzyıldan itibaren insan bir özne olarak sahneye çıkar.
Aydınlanmayla birlikte insan artık bir öznedir; tarihin etken gücü olarak kendi kaderini değiştirebilir. İnsan, kendini merkeze alarak dünyayı iyimser bir bakışla yorumlar ve değiştirir.
Aydınlanma şunu der: İnsan tarihin edilgen bir parçası değildir; insanlar nedensel zincirlere kendini bırakarak sürüklenip gitmezler, bu nedensel zincirlere NEDEN OLURLAR, ONU BAŞLATIRLAR. İnsan, hayatı belirler; sorumludur ve yaşamı üzerinde denetimi vardır.”i
Taylan Hoca, yetkin ve derinlikli birikimiyle ince ayrıntılara giriyor, benim aklım o kadarına ermez; fakat şu sorular, yazıyı okurken her satırda aklımı karıştırdı durdu:
*Biz hangi çağdayız, iktidarımız bizi nereye götürmek istiyor?
*İktidarımız bizi nasıl düşündürmek istiyor?
*İktidarımızın istediği gibi düşünürsek nereye gitmiş, hangi çağa dönmüş oluruz?
*Hadi diyelim ki iktidarımızın istediği gibi düşündük, yeniden Orta Çağ’a döndük, “Tanrı kavramı yerine özne-insan kavramı”nı koymadık da yeniden “özne-insan” yerine “Tanrı kavram”ını koyduk, bunun kime ne faydası olur; bizi Orta Çağ’a taşımak kime / kimlere ne kazandırır?
Emin adımlarla ilerliyor olsalar da henüz bunu diledikleri ölçüde başaramadılar, Görünen köye kılavuz gerekmezmiş, Afganistan gibi olduk diyelim, kime faydası olacak bunun; farkında değil misiniz ki Afganistan gibi olunduğunda bizi oraya taşıyanlar da perişan olacak, bugün acımasızca yaptığı yağmayı yapamayacaktır. Çünkü mollalar kendilerinden de bağnaz ve doyumsuzdur.
A.Ümit Aloğlu, 03.09.2023, Kuzucubelen