Sevgili Ünlemcim,
Hayat Pınarım,
İlham kaynağım,
Sana Sevgili Zülfü Livaneli’nin “Son Ada”sından söz edince, okuduğunu söylemiş, şu değerlendirmede bulunmuştun:
“Ben çok üzülmüştüm, bakalım sen nasıl değerlendireceksin?”
Soru cümlesini emir telakki ettim.
Romanı bitirip son sayfaya bitirme tarihini yazınca ne demeliyim, diye düşündüm.
Yaşamsal değil de ütopik kurgu olan eserler genellikle zevkli eserlerdir. Z.Livaneli, Son Ada’yı, mutlu sonla bitirmekle geleneği bozmamış. Son mutlu olunca insanlar, adaya sonradan gelen başkana ve kurmak istediği düzene olan öfkelerini kontrol ediyorlar.
İşte bu noktada itirazlarım oluşuyor:
Bence,
a) Okuyucunun Başkana ve kurmak istediği düzene öfkesi törpülenmemeliydi.
b) Başkan orada bir soygun düzeni kurmalıydı. Salt martlar, tilkiler ve yılanlar üzerinden işlenen Başkan’a öfkemiz romantik düzeyde ve doğa severlik sınırlarında ve bunun insana yansımaları düzeyinde tutulmuş. Evet sonuçta bütün adayı yok ediyor; ama orada da romantik kalınıyor, insanlar adadan götürülüyor. Doğa mahvoluyor.
c) Başkanı öldüren bir zavallı, özürlü çocuk olmamalıydı. Özellikle bunu hiç mi hiç doğru bulmadım. Ben olsam, anlatıcıya, karısına ya da notere yaptırırdım başkanı denize atma ve onunla beraber ölme işini. Bu haliyle bir bilinçli tavır olmaktan çıkmış, bir hasta insanın öfkesi olmuş, romantik bir sona dönüşmüş. İlla da o çocuğa yaptıracaksam o eylemi, çocuğu, martıları öldürüldükten sonra normale döndürür, akıllı, doğru davranan, doğru kararlar veren ama şimdilik bunu toplumdan gizleyen bir insana dönüştürür, sonra bu eylemi yaptırırdım.
Ünlemcim,
Bu değerlendirme biraz daha uzatılabilir, örneğin yazara daha etkin bir kişilik yüklenebilir, insanların geçimi çok muallakta, o husus daha tutarlı bir düzene kavuşturulabilirdi vs vs… Seni yormaktan korkuyorum.
Ancak buyruğunu yerine getirmiş olmakla yetiniyorum; biraz daha söz edersem “ukela n’olacak” diyebilirsin. Onu da göze alamıyorum.
Bu bir şiirsiz mektup oldu.
Bari türkülü olsun:
https://youtu.be/jFhzQThB7h4
Hoşça kal,
Sağlıklı ve mutlu kal.
Sevgimde kal.
Yarıncın
Ahmet Ümit Aloğlu