TAMAM diyen, SIKILDIK diyen arkadaş,
Benden daha iyi biliyorsun, eminim; ama dost düşman bir daha okusun diye anımsatacağım:
1- İktidar 12 Eylül faşist dikta anlayışından kurtulamadı, vesayet mesayet dedi; ama Evren Paşa yasalarını değiştirmedi.
2- Baskıcı, yasakçı, etnik köken ve inanç ayrımcısı politikalara izledi; halkı bölük bölük böldü.
3- Kuvvetler ayrılığını, yargı bağımsızlığını, parlamentonun yetkilerini, hukuk devletini ortadan kaldırdı.
4- Cumhuriyetin ekonomik, sosyal ve kültürel bütün kazanımlarını yok etti
5- Ülkenin bütün doğal ve kültürel varlıkları, bütün zenginliklerini talan etti, yandaşlara dağıttı.
6- Özgürlükler yok edildi,
7- Eğitim, eğitim olmaktan çıkarıldı, eğitimden akıl ve bilim kovuldu.
Kayıplarımız saymakla bitmez.
Ancak bütün bunları yeniden yerine getirmek o kadar kolay değil.
Doğrusu, eski parlamenter sistem de gerçekten demokratik değildir. 12 Eylül rejiminin getirdiği siyasi partiler, seçim yasaları, %10 barajı siyasi ve sosyal hayatımızı kontrol altında tutuyordu. Demokratik katılım yolları kapatılmıştı. Bu yollar, bu iktidar tarafından iyice ortadan kaldırıldı, işçilerimizin sendikal hakları yok edilmekle kalmadı, sendikalaşmaları bile imkansızlaştırıldı.
Bütün bu gerçekler gösteriyor ki iktidar partisinin seçimi kaybetmesi, Erdoğan'ın gitmesi hatta eski parlamenter rejime dönülmesi bunca sorunun çözülmesi için yeterli olmayacaktır.
Durum buysa ne yapmalı?
Seçilecek olan her kim olursa olsun, başı dertte.
Tek çıkış kapısı var: GEZİ ne diyordu, Birleşik Haziran hareketi ne diyor, anlamaya çalışmalıdır. Lolun, sosyal demokrasinin ekonomi, siyaset, adalet, özgürlükler ve kültürel siyasetini hayata geçirmek için ciddi hazırlıklar yapmalı ve bunları acele etmeden sabırla, halkın sabrını tüketmemek için de adil paylaşımı hayata geçirmelidir.
Türkiye'mizin bu coğrafyada huzura kavuşmasının başka yolu yoktur.
Bilen varsa söylesin!
Ahmet Ümit Aloğlu