Soner Yalçın Soruyor:
"Bu topraklarda neden hiç filozof çıkmıyor?"
ve sorusunun cevabını vermeden, yanlış bir değerlendirme olarak ülkemizdeki ülkenin kaderine dokunan yazıp çizenlere "yeni aydın" adını vererek ilginç bir cümle kuruyor: "Kitlelerin; bilgilenmeye-mücadeleye değil, inanmaya ihtiyacı olduğu dönemlerde ortaya çıkan bu “yeni aydın” sorununu irdelemeliyiz!"
Bu cümledeki "yeni aydın" adlandırmasından çok şu " Kitlelerin inanmaya ihtiyacı olduğu dönemler" belirlemesi ilgimi çekiyor.
Neden ülkemizde kitlelerin bilgilenmeye ihtiyacı yok?
Neden ülkemizde kitlelerin mücadeleye ihtiyacı yok da inanmaya ihtiyacı var?
Evet gerçekten bu soruların irdelenmesi gerekir.
Evet, bu nevzuhur aydınlar, AKP kurulurken dediklerinden "yanıldık" diyerek caydılar; ama hala kuyruklarını dik tutmaya çalışıyorlar. . Evet, bunlar, Erdoğan için, Fethullah Gülen için, Ergenekon-Balyoz-Poyrazköy-Odatv vd. kumpaslar için dediklerinden,“yanıldık”diyerek caydılar; kuyruklarını dik tuttuklarını sanarak. Evet bu adamlar “Yetmez Ama Evetçi” idiler, o zaman da yanılmışlar.
Yanılmaktan bıkmamış olmalılar, HDP için dediklerinde de yanıldılar.
Bu kadar yanılana "yeni de olsa eski de olsa "aydın" denebilir mi?
"Aydın"ı böyle sürekli yanılarak, kitleleri yanlış bilgilendiren,yanlış yönlendiren;halkın kaderiyle oynayan "aydın(!)"ları olan bir ülkede filozof yetişmez; çünkü bunların bu ülke insanlarına yaptıkları bir diğer zulüm, onların bilgi ve kültür birikiminin önüne geçerek düşünce ufuklarını daraltmalarıdır.
Ahmet Ümit Aloğlu