Önümüzde, siyasi parti yetkililerinden, siyaset bilimi uzmanlarından, gazetecilerden, hatta sokaktaki insanımızdan, mutfakta sıkıntılar çeken, kuaförde, güzellik merkezlerinde güzelleşmeye çalışan, fabrikada döküm yapan işçiye dek herkesin ağız birliği ile söylediklerine göre yaşamsal önemde bir seçim var.
Bu seçimin sonucunu kim belirleyecek?
Akıl, bu soruna iki ittifakın, Cumhur ve Millet ittifakının politik tavırları ve çalışmaları belirler demeyi gerektiriyor. Kimilerine göre ise Üçüncü İttifakın , Emek ve Özgürlük ittifakının desteklediği tarafın belirleyeceğini söylüyor.
Ama!
Gözle görülüyor ki AKP ve Lideri, bu seçimi kazanmak için bir strateji belirledi: Devlet gücünü; askeri, polisi, jandarması, özel timleri, trol orduları, bütçesi, devlet kurumları, araç ve imkanları bu amaç için kullanılabilecek. Hatta açıkça görülüyor ki dış politika da bu amaca göre biçimlenecek.
Bu görüşün belirtileri açıkça görülmeye başlandı bile.
Buna karşın muhalefetin bir seçim stratejisi var mı?
Altlı masanın adayının 13. Cumhurbaşkanımız olacağı söylemek yeterli mi?
Muhalefet, örneğin İmamoğlu’na verilmek istenen ceza karşısında ne yaptı? İmamoğlu’nun hakkında verilen mahkeme kararına tepki olarak kendiliğinden düzenlediği muhteşem miting Anadolu’ya yayılabildi mi? Diyelim ki her hafta sonu birkaç vilayette mitingler düzenlenebildi mi? Yurdun her yanından Ankara’ya doğru yürüyüşler düzenlenebildi mi? Adalet ve hukuk sempozyumları düzenleyerek Dünyanın en ünlü bilim adamları bu sempozyumlarda tebliğiler sunmaya davet edildi mi?
Özet: Ne yapıldı?
Altılı masanın gözle görülen dağınıklığı giderilip bir program etrafında birleşilerek tek sese dönüşülebildi mi?
Diyelim ki bu olumsuzluklara olumlu yanıtlar bulabildik, seçimi muhalefet kazanabilir mi?
Bu soruya cevap ararken asıl soruyu bir daha sormalıyız:
-Bu seçimin sonucu nu kim belirleyecek?
Yakın tarih bu konuda fikir verebilir bize:
* Erdoğan cezaevindeyken yapılan bir toplantıda Erol Mütercimler’ebirileri, Erdoğan’ı Başbakan yapacağız, bizimle çalış” demiş. Erdoğan Başbakan da oldu, Cumhurbaşkanı da. [i]
*Ülkemizde Sayın Davutoğlu henüz tanınmıyorken ABD’li bir fikir kulübü, onun başbakan olacağını raporlamış…Hayreti gerektirmiyor, ülkemizi çaresiz yalnızlığa iten bu politikacı başbakan oldu.
*Bu fikir kulübünün etkin bir ismi, bir uluslar arası kongrede, yanındakilere orada bulunan Ali Babacan’ı göstererek “Şu delikanlı Türkiye’de Başbakan olacak” demiş.
Bu bilgi kulağıma gelince “Eyvah, yeni bir Ekmeleddin olayı mı hazırlanıyor bize?” dedim ve söylendim:
- Hayır, ben buna hayır diyorum. Bir daha kuzu kuzu gidip yeni Ekmeleddin’e oy veremem. Eşek çamura bir defa çöker.“
Öyle bir dayatmayla karşılaşırsak siz ne yaparsınız?
A. ÜmitAloğlu, 04.01.2023, Kuzucubelen
Sayın Mütercimler’in bu olayı anlatan videosu internette duruyor.