Fazla değil, otuz beş-kırk yıl öncesine gidelim, örneğin Milli Nizam Partisi'nin kurulduğu yıllara; İslamcı parti seçmenimizden ne kadar oy alıyordu?1
1973 Seçimlerinde %11, 1977'de sadece % 8 oy alabilmişlerdi.
Merkez sağın da merkez solun da hatta MHP ve marjinal sol partilerin de yanında çok küçük ve çok inisiyatifsiz kalıyorlardı. Devlet de toplumun sosyal güçleri de karşılarındaydı. Yanlış anımsamıyorsam partileri dört kez kapatıldı.
Buna rağmen nasıl başardılar? Nasıl iktidara geldiler?
Denebilir ki : * Partilerinin kapatılması onlar için bir itici güç oldu, AKP ile altıncı partilerini kurdular.
* ABD, Rusya'nın etrafını yeşil kuşakla sarmak istedi, bu proje gereği İslamcılar desteklendiler. * AB sürecini iyi kullandılar, lehlerine bir ortam yarattı. * 12 Eylül faşizmi bürün partileri ve dernekleri kapattı, İslamcıları ise destekledi. * Halkın büyük bir kısmı cahildi, camiler ve tarikatlar vasıtasıyla bu cahil kitleyi örgütlediler. Bunlar biraz yüzeysel ve kolay cevaplar gibi görünüyor. Bunlardan çok daha önemlisi nedenleri var İslamcıların başarılarını açıklayan: *Solun sloganlarına; hatta söylemlerine sahip çıktılar. Muhafazakar tabanlarına, sadece dinî söylemlerle değil, soldan ödünç aldıkları kitlesel ama sosyal sorunlara yönelik bir içerikle donattıkları söylemlerle gittiler.
* Bir basın gücü edindiler, basın desteği ile güçlerini daha büyük projeksiyonlar halinde sundular halka. *Sol, yarın devrim yapılacakmış gibi eylemliliği öne alırken İslami kesim, solun doğuşundaki argümanları, solun aktüel sloganları ile birleştirerek 50-100 yıl sonrasını göze alarak ürettikleri projeleri sundular kitlelere. O projeler doğrultusunda çalıştılar. * Soldan farklı olarak kişisel özveriler üstüne kurmadılar amaçlarına ulaşmak için yaptıkları çalışmaları, tersine kapitalizme hayran bir kitle olarak onun yasalarından yararlandılar. Ürettikleri artı değerleri kişisel gereksinimleri ve ideolojik hedefleri için kullandılar. Yani maddi güç sahibi oldular, sahip oldukları maddi gücü-maddi dayanışma- biçiminde ideolojik amaçları için kullanmayı başardılar.
Bu gün sol, elbette sağın örgütlenme modelini benimseyip örnek alsın demiyorum, ancak incelenmeye değer olduğu için gözardı edilmemesi gerektiğini söylemeye çalışıyorum...
Ahmet Ümit Aloğlu