Şu “motivasyon” sözcüğünden hiç hoşlanmıyorum.
Türkçesi var: Güdülenme.
Bazı sözcükler güçlü anlam içeriğine rağmen yaygın değildir. Çok azdır kullananları. “bitik” gözcüğü, güçlü bir sözcük olduğu halde “mektup”un yerini alamadı. “örnek” sözcüğü, Ermenice ile ilişkisi olduğu savlarına karşın dilde yerini aldı.
Büyük olasılıkla dilin oluşumunda, sözcüklerin üretiminde, kullanım yaygınlığı kazanmalarında anlam kadar dilin matematiğinin, dilin ritminin, toplumsal beğeniye uygunluğunun önemli payı var.
“İktidar motivasyonu” yerine “iktidar güdülenmesi” ; “iktidar motivasyonuyla” yerine “iktidar güdülenmesiyle” diyemiyorlar; kulaklara hoş gelmez sanıyorlar. Oysa bir sözcüğün kulağa hoş gelmesi, bütünüyle alışkanlıklara bağlıdır. (Bu sorun, başka bir yazının konusu olmalıdır.)
Bu durumlarda sözcüğün kendisine değil, anlamına, anlatıma kattığı içeriğe yönelmek daha doğru olacaktır gibi görünüyor:
* yönetime gelme güdüsüyle,
* iktidara ulaşma koşullanmasıyla,
* iktidar olma yönelimiyle,
* yönetime gelme koşullanmışlığı ile,
* yönetime ulaşma dürtüsüyle…
Dil bu, kim bilir sizlerin aklınıza nice söylemler gelmektedir şimdi…
Bu bağlamda sözcüklerin içeriğine de bakmak gerekir.
Diyelim ki “iktidar güdülenmesi” taşıyorsunuz. Bunu nasıl gerçekleştireceksiniz?
Ben, bir tek yol olduğu kanısındayım: O devasa örgütü harekete geçirmek; ama *hizipçiliklerden, *dedikodulardan ve dedikoduculuktan, *sinsi hesaplardan ve kıskançlıklardan, *politik oyunlardan, *yükselene çelme takmaktan, *ilerleyeni paçasından çekip düşürmekten arındırdıktan sonra…
Harekete geçirdiğiniz örgütün bir söylemi, ülke kalkınması, aş, iş özgürlük projesi ve bunları sağır sultana anlatabilecek sloganları hazırladıktan sonra…
Seçmenin güvenini sağlayıp huzur ortamı inşa ettikten sonra…
Her seçmene ulaşacak bir örgütlenme modeli, bir iletişim ağı kurduktan sonra…
***
Haydi hayırlısı!