Anketlerde deneklere soruluyor:
Türkiye'nin en önemli sorunu nedir?
A- Ekonomi, B) Güvenlik, C) Özgürlük, D) Anarşi, E) FETÖ, F) Kürt sorunu...
İnsanlar, hayatla iletişimlerine göre cevaplandırıyor bu soruyu. Ancak neden bilmem kamu oyu araştırmacıları sorunlar sıralamasına Medya/ Medya özgürlüğü/ Haber alma özgürlüğü/ İletişim özgürlüğü/ Söz ve yazı özgürlüğü gibi temelinde medya sorunu yatan bir seçenek sunmuyor deneklere. Oysa medya sorunu, yakın gelecekte ülkenin altından çıkamayacağı bir soruna dönüşecek.
Öncelikle şunlara dikkat edelim: İktidar medyanın ne kadarını kontrolünde tutuyor?
Bu soru şöyle de sorulabilir: Medya halkın ne kadarına ulaşamıyor?
Ülke siyasi anlamda karpuz gibi ortadan ikiye ayrıldığına göre medya, halkın % 48'ine ulaşamıyor. Ya da şöyle diyelim: Halkın %48'i medyada temsilini göremiyor.
TRT'nin seçim dönemindeki yayın politikasına dair en somut verileri RTÜK üyesi İlhan Taşçı'dan öğrendik: TRT, bu süreçte Sayın Erdoğan'a 181 saat yer vermiş. Buna karşılık beş rakibine toplamda sadece 20 saat ayırabilmiş.
TRT'nin bir kamu yayın organı olduğunu biliyoruz; hepimizin vergileriyle yaşıyor. Anayasaya göre tarafsız olmak zorunda. Onun hali bu!
Öbür yanda ülkede, halkın güven duyacağı bir "merkez medya" yok.
Ne demek merkez medya?
Merkez medya insanların karşılaştıkları haberin doğruluğuna kanıt olarak "Merkez medyada var" ya da "merkez medyada yok" ölçütüyle izlediği, okunan/ duyulan haberi "değerlendirme ölçütü" olan medyadır.
Halkın/ okuyucunun/ vatandaşın "Bu haber, A gazetesinde yok, öyleyse önemsiz; bu haber A gazetesinde var, öyleyse doğru olabilir" dediği medyaya merkez medya diyoruz.
Merkez medya kamuoyunun inandığı, bir kanıtlama organı saydığı medyadır.
Merkez medyamız yok artık; ama taşra medyamız da canlı değil. Çünkü gazeteler ve televizyonlar ilanla yaşar. İlan iktidarın kontrolünde. Sermaye iktidarın kontrolünde. Medya sıkboğaz edilmiş vaziyette.
Önümüzdeki süreçte bu reklam işi iyice sorun haline gelecek; çünkü reklam veren insan/ kurum/ şirket tüketiciye ulaşmak ister. Merkez medya olmayınca reklamları/ ilanları halkın yarısına ulaşmayan ilan/reklam verici, bu durumdan diler dilemez rahatsız olacak.
Ne ilginçtir ki muhalefet, teorik olarak yandaş medyadan şikayet ederken merkez medyayı güçlendirmek istese de buna gücü yetmeyecek.
Ülkemiz için, bu bağlamda asıl sorun, medyanın temsiliyet ve iletişim bakımından halkın %48- 50'sine ulaşamaması yanından böylesi bir medya nedeniyle iktidarın "güç sarhoşluğu"na yakalanması olacaktır.
Yaşayıp göreceğiz.