Biz kimiz?
Biz “Altaylardan gelen erler” miyiz?
Bu dizenin sılogansal yanını bir yana bırakıp baktığımızda “Biz kimiz” sorusuna nasıl bir cevap vermek zorunda kalırız?
Bir gurur, bir güç, bir yücelik, bir benzersizlik, dürüstlük ve yiğitlik; kolay kolay sözünden dönmezlik gibi hasletlerden söz ediyorum.
Sözünden dönmek, bizim için ezikliktir, güçsüzlüktür, sahtekarlıktır. Yalancılıktır ve yalancılık, onur kırıcıdır bizim için.
Bu nedenle biz, kolay kolay tercihlerimizi değiştirmeyiz… Çünkü tutarsızlığı, karar vermekte aczi küçüklük sayarız.
Biz, verdiğimiz kararları da kolay kolay değiştirmeyiz; çünkü bilinçle karar vermiş olduğumuz izlenimi vermek, kararlı bir kişilik sergilemek isteriz. Bu tavırla hakkımızda olumlu bir kanı yarattığımızı düşünürüz.
İlginçtir, siyasi kararlarımızda da aynı kişilik özelliklerini sergileriz. Hakkımızda, “Dün “A” partisindendi, bugün ”B” partisini savunuyor; döneğin, güvenilmezin biridir” denilmesini istemeyiz.
Siyasi tercihlerini değiştirenlerin alnına, hiçbir nedensellik aranmadan dönek, güvenilmez, fırıldak gibi sıfatlar yapıştırılacağını biliriz.
Bütün bunlar muhalefet partilerinin işlerini zorlaştırır; çünkü oy almaları gereken fakat dün başka partilere oy vermiş, yukarıda anlatmaya çalıştığım ruh dünyasındaki kişilerle karşı karşıyadırlar.
Gerçek böyleyken muhalefet, doğru ve etkili biçimde konuşabilen/ propaganda yapabilen, inandırma yeteneği yüksek kadrolar oluşturmak/yetiştirmek; bu kadroların halka anlatabileceği bir söylem kurmak, bu söylemin sloganlarını bulmak zorundadır.
Muhalefet bunu başaramazsa son anketlerde görüldüğü üzere iktidar partisinden uzaklaşma gereği duymuş; fakat henüz bir başka partinin seçmeni olamamış, kendisini “tarafsız” olarak tanımlayan kişiler, son tahlilde geldikleri yere gidecektir; bilimsel verilere, ülkenin ve Dünyanın gerçeklerine göre düşünülerek değil de biyokültürle şekillenen bu davranış, bizim insanımızın ruh haline uyan bir davranıştır.
Ahmet Ümit Aloğlu