Başlık çok iddialı.
Ne haddime düşmüş solun temel görevinden söz etmek! Olsa olsa yaşamakta olduklarımıza dair bir iki cümle kurabilirim, o bile haddini aşmaktır benim için.
Sorunu belirleyerek başlayayım:
Ülkemizde sol gelişmiyor. Daha doğru bir ifadeyle sol oylar artmıyor.
Neden?
Bence bu sorunun doğru cevabı, ancak akademik araştırmalarla, Marksist teorinin Türkiye toplumuna uyarlanarak belirlenebilir.
Türk solunun hastalıklarından biri, sorunlara önerdiği çözümleri halkın anlayabileceği dille değil, ancak konudan söz eden fraksiyonun mensuplarının anlayabileceği karmaşık, akademik bir üst dille anlatmasıdır.
Ben, o dili de bilmem.
Basit bir çözümleme yapmaya çalışacağım:
MAK Araştırma Şirketi Başkanı Mehmet Ali Kulat "AK Parti ile Cumhuriyet Halk Partisi arasında kayda değer bir geçirgenlik yok. Kayda değer asıl geçirgenlik Türkiye'de sağdan sağa, soldan sola şeklinde oluyor. Dolayısıyla AK Parti'nin geçirgenlik gösterdiği parti İYİ Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi olmaya başladı" demiş.
MAK’ın bulduğu bu gerçeklikten hareketle soralım:
Halka kızmakla, seçmeni aşağılamakla, hatta seçmene hakaret ederek kendini bir üst tabakaya taşımaya çalışmakla; gerçekte ise küçülmekle, aşağılara doğru kaymakla soldan uzaklaşmanın ötesinde basitleştiğinizi görmüyor musunuz?
Durum bu ise Türk Solu ne yapmalıdır?
Türk Solu, halk küçümseyeceğine, onu anlamaya çalışmalı, onunla hangi dille, hangi argümanlarla, hangi söylemlerle iletişim kuracağını araştırmalı, sağ sapmaya ve sol komünizme düşmeden onlara gerçekleri, ideolojiyi nasıl anlatacağını bulmalı!.
Sonuçta da sağ seçmen, yaşamı kendisine zehir eden sağdan uzaklaşırken başka bir sağı değil, solu seçmeli…
Yapabilir mi?
Bence “Evet!”
Böyle yapmazsa başarı şansı var mı?
Bence hayır!
A.Ümit Aloğlu, 23.03.2022, Mezitli