(İtiraf ediyorum yazımın başlığı bu değildi, aptalca bir yargı süreci başlamasın diye bunu yeğledim)
Tarih, elbette her lideri, her politikacıyı, her devlet adamını yargıladığı/ değerlendirdiği gibi Sayın Erdoğan’ı da yargılayacak/ değerlendirecektir.
Elbette bir politikacı olarak başarıları vardır; başarısızlıkları da… Ne var ki ben, onları değerlendirme, bir ölçüye vurma hak, yetki ve yeterliliğine sahip değilim. Hikmetinden sual olunmaz, dün gece, bir düş gördüm. Düş ise günah ya da suç sayılmaz. Anlatayım. Anlatayım ki gerçekleşme olasılığı azalsın. Efendim, güya devran dönmüş, düzen değişmiş, birileri Sayın Erdoğan’ı mahkemeye veriş. Mahkemenin savcısı ise Erdoğan’ı çok seviyor; nasıl bir iddianame hazırlasın adamcağız; aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık. Herhalde israftan, talandan, vurgundan, ihale yolsuzluklarından, kayırmalardan, ailenin yükselen servetinden, ulusun tabiat varlıklarını, servet kaynaklarını birilerine peşkeş çekmekten değil,
*Yalanlarından, *öfke ve nefret dili kullanmasından, *Ulusu bölük bölük bölen politikalarından, *Uyguladığı, halkımızı yokluğa mahkum eden politikalarından,
*Laik Türkiye’yi din- iman maskesinde şeriat devletine dönüştürme isteği ve çabalarından dolayı yargılamayı öngören bir iddianame hazırlamış.
Mahkeme heyeti başkanı da Erdoğan’ı seviyor. İddianameyi dinleyince ayıkmış. Bu suçlamayla büyük cezalar vermesi gerekebileceğini düşünmüş olmalı, bunu yüz hatlarından anlıyorum, dikkatle dinliyorum: -Savcı Bey, Savcı Bey, bunlar soyut şeyler, neden somut şeylerden söz etmiyorsunuz, dedi. Savcı ve yargıç birbirlerini tanıyorlarmış. Dedi ki savcı: - Efendim onlar somut şeyler, ben soyut fakat ulusun manevi değerlerini öne çıkardım. Yaşasın Millet, bayrak inmez, ezan susmaz efendim.
Yargıç, mahkeme heyetine baktı göz ucuyla, savcıyı haklı buldular. Sonuç mu?
Tam da bu noktada Ekrem İmamoğlu girdi düşüme. “Biz”, “Biz”, birimiz değil hepimiz!” diye bağırıyor.
Bu sese uyandım.
Yarın bir düş yorumcusuna gideceğim, inşallah ücreti emekliye göredir, ödeyip yorumlatacağım düşümü.
İçinizde düş yorumcusu varsa, lütfen beni yorumcuya para ödemekten kurtarsın.
A.Ümit Aloğlu
13.04.2024, Kuzucubelen.