GATA kısaltmasının açılımının Gülhane Askeri Tıp Akademisi olduğunu sanıyordum.
Aldatılmışım.
O kısaltma sadece bir ad değilmiş.
Meğer adlar var ya adlar, çok önemliymiş. Dilbilgisinde anlatıldığı üzere varlıkların, nesnelerin, kavramların karşılığı olan sözcükler değilmiş. İnanın, sadece adlar, FETÖ kalkışmasıyla açığa çıktı ki devletimizi yıkmaya; meşru, seçimle gelmiş hükümetimizi yok etmeye çalışan terör örgütlerinin en etkili gücü imiş.
Örneğin yüz yıllık bir gelenekten gelen şu askeri okul var ya, Kuleli mi nedir, olmaz olasıca, OHAL'in aldığı bir kararla ortadan kaldırıldı, kurtulduk, meğer okul değil, bir teröristmiş. Boş verin içinde okuyan çocukları, o çocukları eğiten öğretmenleri, o okullar bizzat teröristin önde gideniymiş, hükümetimiz onu ortadan kaldırdı, (oh!) kurtulduk.
Harp Akademileri de öyleymiş. Meğer bu terörist okulların sadece adları bile devlet yıkmaya, hükümet devirmeye yetermiş.
Şu Gata da öyle... Siz, orada sayrı düşmüş askerlerin sağaltıldığını,tıbbi araştırmalar yapıldığını sanıyordunuz değil mi? Ne gezer...
O "GATA" kısaltması, Gülhane Askeri Tıp Akademisi sözcüklerinin kısaltması falan değilmiş.
Neymiş biliyor musunuz? Baştan başlayalım: "G" Gülhane değil, bizzat "Gülen" sözcüğünün kısaltılmış simgesiymiş. "A" ise Akademi değil bizzat başkentimiz Ankara'yı anlatıyormuş. "T"yi hiç sormayın, Tıpla ilgisi yokmuş, kısaca "toptan" demekmiş. Sondaki "A" ise, zannettiğiniz gibi şu "Milletin a..na koyacağız" diyen müteahhidin dediği "a" değil, basitçe "almak" sözcüğünün kısaltması imiş. Yani GATA, Gülen'in Ankara'yı Toptan Almak projesinin kısaltılmış ifadesi imiş. E, böyle bir kurum yaşatılır mı, bu kadar vurdumduymazlık olur mu? Olmaz! Sağ olsun hükümetimiz, hemen önlem almış, GATA'nın adını değiştirmiş. Kurumun kurucusu padişahın böyle bir kurumu kurmuşluk bile olsa kötü sıfatı bulunduğundan, Kuruma, rahmetli haşmetmeab, cennet mekan Sultan II. Abdülhamit Han'ın adını vermişler.
II. Abdülhamit Hanın, 33 yıllık iktidarında bir milyon metrekare toprak kaybetmiş, ülkede en şedit jurnalci ağı kurmuş, devrin düşünen, eli kalem tutan bütün aydınlarının canına okumuş, tutuklatmış, sürmüş, zindanlarda çürütmüş bir sultan olduğunu söyleyen/ yazan tarihçiler varsa da siz onlara bakmayın, onlar münafıktır, müfteridir, yalancıdır. "O" birliği ve beraberliği din ekseninde sağlamayı düşünmüş, politikalarında dini en çok kullanmış mübarek bir sultandır. Şimdi de adıyla bizi GATA gibi bir kurumdan kurtarmıştır. Rahmetli, öteki dünyadan bizi izliyor elbette. İzliyor ve görüyor devletimizi kurumlar, kurumları ele geçiren dünkü iktidar ortağı örgütler değil, bizzat kurumların adları yıkacaktı.
Kızıl dedikleri sultanımız, mübarek adıyla kurtardı bizi, şükürler olsun!!!
Ahmet Ümit Aloğlu