Şairi Sır Bir Şiir
Sevgili Ünlemcim,
Bu şiirli mektubumda seni şaşırtacağım.
Şimdi gözlerini aşağı doğru kaydır ve oradaki şiiri oku.
GEL
Sabahlar bir rüya gibi,
Öğleler farkına varmadan,
Koşar gibi geçip gitti.
NE OLUR
GÜN BİTMEDEN GEL...
Bin türlü hüzün keder ve sevinçle
Ne oluyor, nedir bunlar
Diyemeden yaşadık günleri.
NE OLUR
AKŞAM OLMADAN GEL...
Bahar geçti çoktan,soğumakta ruhum,/Geçti yaz da anlamadan,
Bak,ağarıyor saçlar her gün.
NE OLUR
SONBAHAR BİTMEDEN GEL...
Hala umut içinde yaşıyoruz,
Aşmak için tüm olumsuzlukları,
Buz tutmasın, yok olmasın duygular.
NE OLUR
KIŞ GELMEDEN GEL...
Ne kadar dirensek de, ümit etsek de,
Mutluluk dilekleriyle dolsa içimiz,
Yaşamak istesek de günler kısalıyor.
NE OLUR
ÖMÜR BİTMEDEN GEL...
Beğendin mi?
Şairi benim sınıf arkadaşlarımdan biri.
Biz acılı, dertli, duyguları doyuma ulaşmamış, dilediği yere gelememiş, hatta oraya ulaşmak için yola bile çıkamamış bir ara kuşağız.
Arkadaşımın şiirinde ben, kendimi de bulmuştum okuduğum zaman, şairini bulduğum kadar.
Ya sen? Sen de kendinden bir şeylere rastladın mı bu şiirde? Öyle derler değil mi, okuyucu şiirde kendinden bir şeyler bulabilirse severmiş şiiri… Hatta bu kendinden bir şeyler bulmayı bütün sanat yapıtları için söylerler: Biz içinde kendimizi bulduğumuz öyküyü, romanı, resmi, müziği, heykeli severmişiz.
Ben, bu nedenle beğendim bu şiiri, senin okumanı belki bu nedenle istedim.
Sevgili Ünlemcim,
İşin bir de şu yanı var: İnsanlar, belki de dillerini en mükemmel biçimde kullanan onlar olduğu için severler şairleri.
Ben de şiiri ve şairleri severim.
Sınıf arkadaşımı salt bu “Gel’i yazdığın için bile severdim; eğer bunca yıldır, sınıf arkadaşlığını da aşan dostluk, ülküdaşlık, gönüldeşlik bağlarıyla seviyor olmasaydım…
Bu ileti de bu kadar olsun,
Sevgilerimle,
Şiirde kal,
Şiir kal.
Bu mektubun imzası da sınıf arkadaşımdan olsun:
15 Mayıs 2020 İstanbul
Not: Sınıf arkadaşım, “Ben kendime şair demiyorum, bu nedenle adımı yazma lütfen.” Dediği için yazmadım adını. Bence şiirini okumak da yeter