HDP'li politikacıların, altı yıl önceki olaylar yeniden gündeme getirilerek yapılan tutuklamalar ve Sayın Cumhurbaşkanımızın parlamentonun açılışında verdiği söylev dolayısı ile birazcık demokrasiden söz etmek istiyorum. Demokrasiye, genel kabul görmüş fikirlere göre, iki açıdan bakılır: 1- Yönetimde kuvvetler ayrılığı Artık, okum yazma bilmeyen çobandan akademisyenlere dek herkes biliyor ki MÖ 500'lü yıllardan bugüne gelişerek gelen demokrasinin vazgeçilmez uygulama biçimi kuvvetler ayrılığının hayata geçirilmesidir. Bir ülkede kuvvetler ayrılığı ilkesi uygulanmıyorsa, yani yasama millet adına parlamento tarafından yapılmıyorsa, Yürütme, yasalara dayanmıyor ve yargı tarafından denetlenmiyorsa, Yargı, bağımsız değilse ve millet adına yargılamada bulunmuyorsa Ülkedeki yasama düzeni Anayasa mahkemeleri ve uluslararası yargı kurumlar tarafından denetlenmiyorsa o ülkede demokrasiden söz edilemez.
2- Fikriyatta özgürlük, eşitlik, paylaşımcılık ilkelerinin hayata geçirilmesi...
Bu kavramların her biri, tartışılmaya değer olmakla beraber , itiraz edilemeyecek denli benimsenmiş ve bilindik değerlerdir.
***
Bunları biliyoruz; ancak demokrasinin anlaşılmasında, benimsenmesinde ve uygulamasında idamdan söz edilmiyor.
***
Neden ki!
01 Ekim 2020, Mezitli