Bahar çok tutarsız davrandı bu yıl, gelmeden gitmeye başladı. Daha çağla çıkmadan başladı sıcaklar.
Mahallelimiz (Köylümüz demeye devam etsek) ne yapacağını şaşirdı. Tarlaya gidemiyor, tarlasını boş bırakmaya gönlü razı gelmiyor. Tohuma, gübreye mazota gücü yetmiyor. Neredeyse birbirine girecekler, her biri bir dert küpü. Dokunandan bin ah çıkıyor. Biraz şaka yapmaya kalksan kavgaya dönüşüyor.
Hallerini biliyorum. Bilmeme rağmen merak ediyorum; nasıllar, ne yapıyorlar, nelerden konuşuyorlar?
Kahveye girdiğimde şaşırakaldım. Bir Mehmet Emmi bir de Sağlıkçı Avni vardı içeride. Birbirlerinin yüzüne bakıyor, susuyorlardı. Hani derler ya ağızlarını bıçak açmıyordu.
Selam verdim.
Selamımı ölgün seslerle aldılar.
Mehmet Emmiye sordum:
-Emmi cemaat nerede?
-Kente indiler?
-Hayırdır?
-Pahalılığa hayır mitingi varmış.
Sağlıkçı araya girdi:
-Bir işe yarayacakmış gibi, dedi.
Sağlıkçıya ters bir cevap versen kızar, umursamayıp cevap vermesen adam yerine koymadı der, küser.Ne desem diye düşünürken ben, Mehmet Emmi yetişti imdadıma:
-Yarar yara. Yaramaz olur mu? Susup oturmaktan iyidir.
Haşim geldi,
-Çay hazır, istersen kekik de kaynatırım.
-Mehmet Emmi, Avni Bey siz ne içersiniz, dedim. Ağız birliği ile “çay!” dediler. Ben de kafileye uydum. “Çay!” dedim. Haşim ayrılırken Sağlıkçı söze girdi:
-Hoca, bu Orban mı urban mı nedir, Macar işi nedir yahu?
- Orban’ın kimliğini tv kanallarından öğrenmişsinizdir.
Avni Bey bir şey bilmiyor, telaşından belli:
- Sen yine de bir deyiver bakalım.
- Dediklerine göre Orban, tutucu, dinci bir adam. Bir arkadaşım bana “Macaristan despotu” bira arkadaşım da “bizimkinin Macaristan modeli” diye anlattı. Orada da altı muhalefet lideri birleşmiş, bir ittifak kurmuş; ancak seçimleri kaybetmişler.
-Desene ki bizimkiler de kaybedecek, dedi Mehmet Emmi.
Avni Bey merakla bir bana bir Mehmet Emmiye baktı.
-Erdoğan da öyle diyor Mehmet Emmi.
-Sen ne diyorsun, dedi Avni Bey.
- Yanılıyor, dedim, yüzüme soran gözlerle bakıyorlardı anlattım:
- Türkiye Macaristan değil, Türkiye’de altı liderin birlikteliği Macarlarınkine benzemez.
Türkiye’de altılı ittifak kazanır.
İçtenlikle söylüyorum, bu başarı altlı muhalefet liderine ait bir başarısı değil, Erdoğan’ın yirmi seneden beri, laf üretmekten, ülkeyi bir Ortadoğu ülkesi yapmaya çalışmaktan, devletin bütün varlığını çarçur edip ailesini ve siyasi çevresini zengin etmekten öte bir iş yapmamasının,halkı bölük bölük bölmesinin ve nihayet halkının tenceresini kaynamaz hale getirmesinin bir sonucu olur..
Antalya’da, Mersin’de, Adana’da, Hatay’da domates 20-25 tl, soğan 7 tl, patates, elma 10 tl, kıvırcık 15 tl, limon beş tl, dereotu (üç dalcık) 5 lira, biberi, patlıcanı, enginarı, karnabaharı vs. ‘yi geç, bu durumda soruna çare üretmesi gerekenler millete başka başka tellerden başarı masalları anlatıyor, yetmiyormuş gibi bir de sabır diliyor. Türk halkı, aynı kökten geldikleri savunulsa da Macar halkı değildir. Kendi kimliğini korur, kanıtlar.
Kanıtlamalıdır!
-Ağzına sağlık dedi Mehmet Emmi, İnşallah ,dedi Avni Bey. Yüzündeki çizgiler biraz yumuşamış gibiydi.
Haşim çaylarımızı getirdi. Kokuları kendilerinden önce gelmişti zaten.
Çaylarımızı içerken baktım, hepsinin aklında mitinge gidenler vardı; bir terslik olmadan salimen gelseler kaygısıyla …
A. Ümit Aloğlu, 09Nisan2022,Kuzucubelen