Macaristan’da seçim oldu.
Seçimi, Macaristan despotu Orban kazandı.
Şu ünlü medyamız bayram etti.
Macaristan’da despota karşı altı muhalefet lideri bir ittifak kurmuştu; fakat seçimi kazanamamışlardı.
İktidarımız demeye getiriyor ki Türkiye’de kurulan altılı masa da kaybedecektir.
Yanılıyorlar!
Türkiye Macaristan değil, Erdoğan da Orban değil!
Türkiye’de altı liderin birlikteliği Macarlarınkine benzemez.
Bu nedenle Türkiye altılı masası seçimi kazanır.
İçtenlikle söylüyorum, bu başarı, altı muhalefet liderinin başarısı değil, Erdoğan’ın ülkeyi bir Ortadoğu ülkesi yapmaya çalışmaktan, devletin bütün varlığını çarçur edip yakınlarını ve siyasi çevresini zengin etmekten, yeni milyarderler yaratmaktan, halkı bölük bölük bölmekten ve nihayet halkının
tenceresini kaynamaz hale getirmekten öte bir iş yapmamasının sonucu olacaktır...
Dün bir köylümüzü (pardon, yeni mahallelilerimizden birini) dinledim.”Ben, dedi, iktidar yanlısıydım, paramızın Afrika yamyamlarının parasından bile daha değersiz hale geldiğini öğrendim, ne Erdoğan umurumda ne AKP ne de davaları. Hoş dava dava dediler biz yoksullaştık, onlar semirdi; artık kimse kusura bakmasın.”
Antalya’da, Mersin’de, Adana’da, Hatay’da domates 15-20 TL, soğan, patates 10TL, elma 15, kıvırcık 15TL, limon 20 TL, dereotu (üç dalcık) 5 lira, üzüm 20 TL, erik yirmi lira, taze fasulye 25 lira… Biberi, patlıcanı, enginarı, karnabaharı geç, insanlar pazara gidemez oldu. Bu durumda soruna çare üretmesi gerekenler millete başka başka tellerden başarı masalları anlatıyor; sabır telkin ediyor. Aklıyla alay edilen bu halk, aynı kökten geldikleri savunulsa da Macar halkı değildir; zulme, bölük pörçük edilmeye, ötekileştirilmeye, din, mezhep, etnik köken ayrıştırmalarına katlanamaz. Farkını ilk fırsatta kanıtlar.
Kanıtlayacaktır!
A. Ümit Aloğlu, 04.04.20022, MeziTLi