Sayın Prof.Dr. Türker Özsayar, bir söyleşide "Biz, vatandaşımıza Cumhuriyet'i koruma refleksi kazandırmadık" demişti. Gençtim. Bana göre Cumhuriyetin korunmaya ihtiyacı yoktu. Devlet Cumhuriyetti. Ordu Devletin de Cumhuriyetin de demokrasinin de koruyucuydu. Evet, biliyorum, Serbest Cumhuriyet Fırkası vatandaşımızdan büyük ilgi görmüştü, Arksından Menemen olayı olmuş, meczup bir Nakşî, Teğmen Kubilay'ı acımasızca öldürmüş, Mehdilik iddiasında bulunmuştu. .Bu olaydan sonra, Cumhuriyet gazetesi sahibi ve başyazarı Yunus Nadi'nin Atatürk'e yazdığı mektupta, "... İnkılabı hiç olmazsa bir nesil, imtidadınca (boyunca- süresince) silah elde beklemeye ihtiyaç vardır. Ancak mütehakkim (zorba) bir istibdat (baskıcı- keyfi) unsuru olarak değil, daima daha iyiyi ve daha ileriyi isteyen ve yapan ihtilal ve inkılap unsuru olarak ayakta duracağız. (...) Yerimizi tutacak bir nesil yetiştirmeden bu dünyadan gidersek vazifelerini bitirmemiş yarım adamlar sayılacağız. Böyle ateşli ve çelik bir nesil yetiştirmek başlıca umdelerimizden (ilkelerimizden) biri olacaktır. memlekette eksik olan şeyin demokrasi ve parlamentarizm olmadığı bir daha sabit olmuştur. Eksik olan şey anlaşıldı: O, başarılan istiklâl ve inkılâbı yaşatacak prensiptir" demişti, Fakat ben, Sayın Ösayar Hocanın dediğini anlayamamıştım, güya Yunus Nadi'nin dediğini anlamıştım ve doğru sanmıştım.
Şimdi biliyorum ki aslolan Türker Özsayar Hocanın dediğini gerçekleştirmekmiş. Bir kuşak imtidadınca (boyunca) değil bütün bir millete hayatı boyunca kendisinin olan, kendisi için olan, kendi hayatı ve geleceği için olan ve kendi canı pahasına kurulan cumhuriyeti koruma refleksi kazandırmakmış.
Ne yazık ki Cumhuriyet, Yunus Nadi'nin dediğini de gerçekleştiremedi. Hatta halkın aydınlanmasının önünü kapatmalarına bile engel olamadı.
2019 yılı 29 Ekimi, halkın Cumhuriyete sahip çıkmak istediğinin, giderek onu koruma refleksini kazanmaya başladığının işaretlerini taşıyor. Şimdi Cumhuriyetten yana olan STK'ların, Siyasi partilerin ve aydınların görevi, gelişmeye başladığı görülen bu duyguyu bilinç düzeyine taşımaktır.
Ahmet Ümit Aloğlu