Bir haber kanalında, AKP milletvekillerini, kürsüdeki Genel Başkanlarını canhıraş alkışlarken gördüm. İçlerinde bir tanesini tanısam sorardım:
- Sayın vekil neden alkışlıyorsunuz Genel Başkanı?
Kendileri “Barış Süreci” dedi, alkışladınız.
Barış süreci bitti, bizim Kürt sorunu diye bir sorunumuz yoktur, dedi, yine alkışladınız.
- Sayın vekil, Genel başkanınız “Avrupa Birliği” dedi, alkışladınız,
Avrupa Birliğini karşısına aldı, yine alkışladınız.
Şimdilerde yeniden AB’ye yanaşıyor, yine alkışlıyorsunuz.
- Sayın vekil, kendileri “Bu kardeşinize oy verin, doların düşüşünü, enflasyonla mücadeleyi görün, Türkiye uçacak” dedi, alkışladınız.
Dolar yükseldi, enflasyon azdı, Türkiye çakıldı, işçi, memur, emekli, çiftçi, esnaf perişan halde; yine alkışlıyorsunuz.
Sayıştay raporu ortada, ülkede pisliğe, rüşvete, vurguna bulaşmamış; işlevini yitirmemiş, zarara uğramamış bir tek kurum kalmamış: Kızılay, Çaykur, DDY, THY, MKE; aklınıza ne gelirse tamamı, hatta Varlık Fonu zararda. Muhalefet Merkez Bankası rezervlerini soruyor, iktidara yakın bürokratlar ve seçilmemiş partililere akıl almaz kayırmalar yapılıyor, birden fazla maaş/ ikramiye/huzur hakkı alıyor. Kayrılan müteahhitleri sağır sultan biliyor. Vs vs… Alkışlıyorsunuz.
Etrafındaki bürokratlar Cumhurbaşkanına yanlış bilgiler verdiler, örneğin Batıda aşı parayla yapılıyor gibi açıkça yalan söylettiler, alkışlıyorsunuz.
Sormak isterim,
Sizin karar verirken kullandığınız
- Bir kriteriniz, bir ölçünüz yok mu?
- Bir ideolojiniz yok mu?
- Bir ülkünüz yok mu?
- Bir fikriniz yok mu?
Bu soruların cevabı olumsuzsa, her koşula uyabiliyorsanız neden politika yapıyorsunuz?
Ahmet Ümit Aloğlu