Sevgili Meslektaşım, Değerli Cumhurbaşkanı Adayım,
Günlerce tartışmanın sonunda partiniz, sizi seçti. Adaylığınız kutlu olsun. Sayın Kılıçdaroğlu, aday belirleme sürecinde bir tanım yapmıştı. "Ekonomiden anlayan, herkese hitabedebilen, kavgacı değil uzlaşmacı..vs. vs." Genel Başkan halkın istediği tipi tanımlıyordu. İlk konuşmanızı dinledim. Bu tanıma uygun bir söylev yapmadınız. Ben de Genel Başkan gibi düşünüyorum, bağırarak değil, anlatarak daha iyi sonuç alacağınızı sanıyorum. Konuşmanızda seferberlik ilan ettiniz, keşke militarist çağrışımlar yapmayan bir sözcük seçseydiniz diye düşünürken ben, sözlerinize gece birde miting yapacağınızı eklediniz, hazır olun, dediniz. İşte bu cümlenizi duyar duymaz aklıma Mevlana'nın ünlü şiiri geldi: “...... Dünle beraber gitti cancağızım Ne kadar söz varsa düne ait Şimdi yeni şeyler söylemek lazım”
Sayın Cumhurbaşkanı Adayımız, Miting yoluyla propaganda eskimiş bir politik etkinlik değil mi? Hayır, mitingler yapmayın demiyorum. Ancak, kimler gidiyor mitinge? Sizi sevenler, sizin partilileriniz; yani "sen, ben, bizim oğlan..." Miting oy vereceklerin sayısını artırmıyor; belki biraz moral veriyor, o kadar... Rakipleriniz alanları dolduran taraftarlarına "Ev ev dolaşacak mıyız? Çalmadık kapı bırakacak mıyız? Ulaşmadığımız komşumuz kalacak mı?" diye and içiriyor, söz alıyor taraftarlarından. Bana sorarsanız, bu bile yetersiz bir yöntem. Sosyal medyanın bütün olanaklarını kullanmalısınız. İletişim zinciri oluşturmalısınız. Dağlara taşlara sloganlarınızı ve adınızı yazdırmalısınız. Tek başınıza yürütemezsiniz bu süreci, yıllardır paslı duran büyük CHP örgütünü, solun her renginden gençlik örgütlerini, STK'ları harekete geçirmeli, büyük bir propaganda ordusu kurmalısınız. Bilinmedik ve etkileyici yöntemler bulmalısınız. Profesyonel bir ekipten; hatta birkaç ekipten yardımlar almalısınız. Bütün bu propaganda biçim ve yöntemlerinden daha önemli olarak niçin iktidar olmak istediğinizi, iktidarda nasıl bir siyaset uygulayacağınızı, hayallerinizi ve projelerinizi anlatan, halka umut ve ufuk kazandıran bir söylem oluşturmalı, bu söylemi halkın diline yerleştirecek sloganlar üretmelisiniz. Çünkü köprüden önceki son çıkıştayız. Ya sizinle demokrasiye döneceğiz ya da Cumhuriyetten bile vazgeçeceğiz. Başarılar diliyorum. Saygılarımla...
Ahmet Ümit Aloğlu
06 Mayıs 2018, Mezitli