Şu Ermeni tehciri sorunu, 78 yıllık hayatımın tamamında (okula gitmediğim yıllarda bile…) başımı ağrıtmıştır.
Üvey babaannem, toprağı bol olsun, Ermeni’ydi. Abdest alır, namaz kıla, Kur’an okurdu. Öldükten sonra odasını düzenleyen amcam, (öz oğlu) duvarda, oraya asılmış halının arkasına kazılmış haç görmüş, yanında düzenlemeye yardım eden eşine ( Teyzemin kızı, ağabeyimin eşinin, -benim velinimetimin- annesi) bu gördüğünü kimseye söylememesini tembihlemiş.
Gerçeklerin temel özelliği, illa ki er geç açığa çıkmaktır.
Sadede geleyim:
Dört siyasi partimiz, sorunu hiç mi düşünmemişler, bilmiyorum, konuya tarihçilerin sorunu olarak bakmışlar, bu görüşe dayalı, tarihi tarihçilere bırakmak gibi bir siyaset üretmeye soyunmuşlar…
Üzüldüm. Bu kendi ayağına kurşun sıkmaktır.
Evet, birçok önemli Ermeni tarihçi, Türk tarihçi, hatta Rus ve sair milletlerden tarihçi Ermeni savlarının tutarsız olduğunu yazmışlardır. ((Bunların arasında bir Ortadoğu uzmanı olan Bernard Lewis özellikle kayda değer.)) Konu, geçmişte yaşanmış bir konu; fakat “soykırım” bir tarih sorunu değildir; bir suç olması itibariyle “yargı” konusudur.
Üstelik Dünyamızın önemli yargı organlarından ikisi, bu konuda Ermeni tezlerini, İsviçre ve Fransa’nın nobranlığına rağmen, reddetmiştir.
Böylesine sağlam dayanakları olan bir tezin savunmasında devletin, iktidarı ve muhalefeti ile tarih, tarihçiler, Ermeniler de bizi öldürdü, köylerimizi yaktı, insanlarımızı topluluklar halinde diri diri gömdü savlarıyla, sonucu belli olmayan mecralarda at oynatması, anlaşılabilir değil.
Unutulmasın, eninde sonunda bu konuda son noktayı koyacak olan merci, yargı merciidir. Elimizde önemli yargı kararları varken sağda solda gezinmenin akılla, bilimle, siyasetle izahı mümkün değildir.
Özetin Özeti:
“Affedersiniz Ermeni” demiyorum.
Ermeniler, benim için milel-i sadıka değildir, Anadolulu kardeşlerimizdir.
Kürtler, benim etiyle, kanıyla, tarihiyle ve kültürüyle parçamdır.
Tarihte yapılmış yanlışlar varsa, bunu tarih anlatacaktır. Yani tarihte kendi koşulları içinde anlatılacak – anlaşılacak sorun/konudur.
Tarihte yapılanlar içinde suç sayılan olaylar varsa bunu yargı organları değerlendirecektir.
***
Bu söylediklerimin anlaşılmayan bir yanı var mıdır?
ABD Başkanı Biden “soykırım” sözcüğünü kullanmış. Buna karşı savunmam, “Biz yaptıktı; ama siz de yapmıştınız” ezikliği içinde Kızılderili, Hiroşima, Vietnam vs. anımsatmaları değil, “Bu konu, senin değerlendirebileceğin konu değildir, petrol alanlarına çökmekle, teknoloji satmakla benzerliği yoktur, yargı organlarını Dünya bu konuları çözmek için kurmuştur.” savunmasıdır.