Putin, bin kadar gazetecinin önünde soruyor: IŞİD nereden çıktı, nasıl ve kim tarafından silahlandırıldı, nasıl besleniyor, nasıl yaşıyor?”
Bu sorular hepimize, İan Buruma’nın, “İyi niyetli liberallerin baş vurduğu çözüm,”ılımlı” dindarları bulmak ve onları imtiyazlı bir konuma yerleştirerek onlara bir grubun lideri diye yaklaşmaktır.” tezini anımsattı.
Bu tez, ABD’ye BOP-GOP denilen Ortadoğu’ya, hatta bütün İslam ülkelerine, kendilerine uygun bir biçim vermek fikrini verdi.
Kendilerine uygun biçimin adını “Ilımlı İslâm” koydular.
Irak’ın işgal edilmesinin nedeni, petrolü ihmal etmeden söyleyebiliriz ki budur.
Arap Baharı da “Ilımlı İslâm”ı inşa için yaratılmıştı.
Nüfus yoğunluğu Müslüman olan Türkiye’miz, RTE’nin BOP-GOP’un eş başkanlarından biri olması nedeniyle zaten “Ilımlı İslâm’a” doğru hızla ilerliyor.
Proje tıkır tıkır yürürken Suriye’de tıkandı.
ABD de önceden bu durumlar olursa diye hazırladığı El Bağdadi’yi devreye soktu. IŞİD doğdu.
Ne var ki hiçbir robokop programlandığı gibi davranmıyor. Usame Bin Ladin kontrolden çıkmıştı, El Bağdadî de kontrolden çıktı.
Şimdi Dünya, “hoşgörü adına hoşgörüsüze hoşgörü gösterme”nin çıkarlar için kullanılmasının sonuçlarını gördü ve galiba “özgürlüğün düşmanlarına özgürlük yok” sloganını hayata geçirme zamanının bir daha geldiğini anımsadı.
Putin ise, orada çıkarları için dövüşüyor gibi görünse de yakın bir gelecekte maşa olarak kullanıldığını anlayacaktır.
Ahmet Ümit Aloğlu